Gönüllü Kültür Teşekkülleri üyelerince tertiplenen Küçük Millet Meclisinin bu ay ki konuğu Araştırmacı Gazeteci Fatih Dağıstanlı oldu? Gündemde üst sıralarda yer bulan melseler hakkında ehil ağızlardan üyelerini bilgilendiren Küçük Millet Meclisi´nde konuk olan Araştırmacı Gazeteci Dağıstanlı, Baykal´ın gönderilip Kılıçdaroğlu´nun getirilme süreci Fethullahçı Terör Örgütü´nün bir operasyonu olduğunu vurgulayıp ?Abdullah Öcalan ne ise Fetullah Gülen´de odur? ifadesini kullandı?
Küçük Millet Meclisi Ekim ayı buluşması Kocasinan Belediye Meclis Salonu´nda Adnan Evsen´in moderatörlüğünde gerçekleştirildi? Araştırmacı Gazeteci Fatih Dağıstanlı´nın konuk olduğu Ekim ayı buluşmasında ?Kanun hükmünde kararnameler ve sonuçları´ büyüteç altına alınarak detayları ile irdelendi?
Ekim ayı toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştiren Adnan Evsen, ?15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra 2 aylık bir süre içerisinde Kayseri Küçük Millet Meclisi çalışmalarına ara vermiştik. Bugün hem Türkiye Büyük Millet Meclisi açılıyor hem de Türkiye Küçük Millet Meclisleri Tüm Türkiye´deki çalışmalarını bugünden itibaren başlatmış bulunmaktadır. Biraz önce arkadaşlarımızın da sizlere tekrar ettiği şekliyle 15 Temmuz kanlı darbe girişimiyle ilgili Türkiye Küçük Millet Meclisleri´nde yapılan tartışmalar sonucunda 3 ortak kanaat ortaya çıkmıştı. Bu kanaatleri sizlerle paylaştık? ifadelerini kullandı.
Toplantıya konuşmacı olarak iştirak eden Araştırmacı Gazeteci Fatih Dağıstanlı, Terör Örgütü PKK ile FETÖ´nün hiçbir farkının bulunmadığını kaydetti. Muhalefet Partisi´nde Denzi Baykal´ın gönderilip Kemal Kılıçdaroğlu´nun getirilmesinin de FETÖ ile bağlantılı olduğunu ekleyen Dağıstanlı şöyle konuştu ?Terör örgütleri deyince ben FETÖ´yle PKK´yı aynı çerçevede gören, değerlendiren, nitelendiren, sınıflandıran bir kişiyim yani PKK neyse Fethullahçı Terör Örgütü odur, FETÖ neyse PKK odur. Pensilvanya neyse Kandil odur. Abdullah Öcalan neyse Fethullah Gülen odur. Benim için ikisi arasında ya da ikisinin teröristleri arasında hiçbir fark yoktur. Tabi biz geçen yıl bunları anlatınca bunlar tabi dayanamadılar 15 Temmuz´u yaptılar. Şimdi burada en önemli sorulardan bir tanesi şu; bundan sonraki süreçlerde bu örgütün devlet içerisinde temizlenebilmesi için siyasi ayağının nasıl deşifre edileceği özellikle de herkes şu soruyu merak ediyor. AK Parti nasıl arınacak acaba nasıl arınabilecek bu soruyu merak ediyor. Tabi iktidar partisi böylede muhalefet partilerinin durumu ne? Bana sorarsanız Cumhuriyet Halk Partisi Kemal Kılıçdaroğlu´nun şahsından kaynaklı bir şekilde Fethullahçı Terör Örgütü´nün resmen siyasi bir uzantısı noktasındadır. Burada hiçbir tereddüt duymuyorum. Ama Cumhuriyet Halk Partisi´nin Fethullahçı Terör Örgütü´nün özellikle gezi olaylarından bu yana ciddi oranda sözcüsü oldu hatta Kemal Kılıçdaroğlu´nun 2010 yılında Baykal´ın gönderilip Kılıçdaroğlu´nun getirilme sürecinin Fethullahçı Terör Örgütünün bir operasyonu olduğunu hiç kimsenin kuşkusu olduğunu düşünmeyenlerdenim.?
HABER MERKEZİ?
