Beslenme ve Diyetetik Uzmanları içerdiği kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen ‘Karoten’ maddesiyle, özellikle bağırsak, meme ve rahim kanserine karşı son derce etkili olan bunun yanı sıra yanıktan - ağrıya, hatta astıma kadar pek çok hastalığın alternatif tedavisinde kullanılan lahananın kış ayları boyunca bol bol tüketilmesi tavsiyesinde bulunarak “Lahana bin bir derde deva sofralarınızdan eksik etmeyin” şeklinde uyarıyorlar.

Dünyanın bilinen en eski sebzelerinden biri olan, özellikle Doğu Karadeniz'de yaşayanların sofralarında önemli yeri bulunan lahananın, yanıktan ağrıya, kanserden astıma kadar pek çok hastalığın alternatif tedavisinde kullanılan, sofralarda eksik olmaması gereken bir bitki olduğunun altını çizen uzmanlar soğuk havalarda lahana çorbası kadar yararlı bir yemek bulunmadığını belirtiyorlar.

Tarımda ‘Bahçelerin Kralı’ olarak adlandırılan lahananın bol miktarda B, C ve E vitamini ile potasyum içerdiğini, ayrıca kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında geldiğini hatırlatan beslenme uzmanları eski çağlarda Yunan ve Romalı hekimlerin lahanayı her derde deva olarak gördüklerini; günümüzde de lahananın sağlığa etkileri nedeniyle sadece yemek olarak değil ''alternatif ilaç'' olarak da kullanıldığını kaydederek ''Lahana, alternatif tıpta, yanıktan ağrıya, kanserden astıma kadar pek çok hastalığın tedavisinde faydalıdır'' değerlendirmesinde bulunuyorlar…

Bir yanık ya da böcek sokması vakasında, o bölgeye iyice ezilmiş bir lahana yaprağı koymanın, hem ağrıyı dindireceğini, hem de yaranın iyileşmesinin sağlayacağını; dolama, irinli yaralar, çıban ve sivilce için de lahana yaprağının önerildiğine dikkat çeken uzmanlar bu tür rahatsızlıklarda lahananın haşlanarak, çiğ ya da ütüyle ısıtılarak kullanılabileceğine işaret edip , lahana yapraklarının bir dönem sargı bezi yerine kullanıldığına ilişkin belgeler de bulunduğunun da altını çiziyorlar…

Adale, siyatik, romatizma ve nevralji yani sinirler üzerinde oluşan ağrı gibi ağrılarda hasta bölgeye bir tülbent içine konularak uygulanan sıcak lahana lapasının ağrı dindirici etkisi bulunduğunu kaydeden uzmanalar hatta bel ağrısı çeken köylülerin ağrıyan bölgeye kuşak içinde lahana yaprağı koyduklarını dile getirip tavsiyelerde bulunuyorlar.

Lahana yaprağının karaciğer, bağırsak sancılarında, ishalde, sancılı regl dönemlerinde önemli bir ağrı kesici olacağına işaret eden uzmanlar boğaz ağrısı, ses kısılması gibi rahatsızlıkları bulunan ya da geceleri sık sık uyanan sinirli hastalarda lahananın olumlu sonuçlar verdiğinin bilindiğini hatırlatıyorlar.

Lahana’ın içerdiği, kanserli hücrelerin çoğalmasını önleyen karoten maddesiyle, özellikle bağırsak, meme ve rahim kanserine karşı etkili olduğunu önemle vurgulayan uzmanlar ABD'de yapılan bir araştırmanın haftada bir gün lahana yiyenlerin bağırsak kanseri olma risklerinin 3'te 2 oranında azalma sağladığını hatırlatıp; kandaki şeker miktarını düşürmenin yanı sıra sarılık ve safra kesesi hastalıklarına, astıma faydalı olduğuna dikkat çekiyorlar.

Gerçek manada bir şifa deposu olan lahananın nasıl tüketilmesi gerektiği konusunda da bilgi veren uzmanlar lahananın yararlarına rağmen, sindirimi zor bir besin olduğunu, özellikle suda haşlanması halinde çok zor hazmedildiğini belirterek, mide sorunu olanların dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayıp; çiğ ya da ağzı sıkı kapalı bir tencerede kendi buğusuyla pişirilmesi halinde bu etkisinin ortadan kalkacağını, lahananın çok sayıda hastalığın alternatif tedavisinde etkili olan, ''sofralarda eksik olmaması gereken'' bir bitki olduğunu kaydediyorlar…