“SİVAS KATLİAMI’NIN 27. YILINDA MAĞDURLAR HAPİSTE”
MAZLUMDER Kayseri şubesi başkanı Ahmet Taş düzenlediği basın açıklaması ile Sivas Madımak katliamının üzerinden 27 geçmesine rağmen asil katillerin bulunamadığını belirterek haksız yere hapis yatan insanların yeniden yargılanarak özgürlüklerine kavuşmasını istediklerini kaydetti.
Cumhuriyet Meydanında bir araya gelen MAZLUMDER şubesi üyeleri adına basın açıklaması yapan başkan Ahmet Taş; 27 yıl önce Sivas Madımak Otelinde yapılan katliam sonrası haksız yere hapse atılan insanların yeniden yargılanması gerektiğini belirterek şunları söyledi.
“2 Temmuz 1993 günü Sivas’ta yaşanan kanlı katliamın üzerinden 27 koca yıl geçti. O günden bu güne asıl katiller bulunamadığı gibi masumlar hâlâ hapiste çürümeye devam ediyorlar.
27 yıl önce meydana gelen ve ülkemizi yasa boğan kanlı olaylarda 37 vatandaşımız yanarak ve kurşunlanarak katledilmiş, çok sayıda savunmasız insanımız da yaralanmıştı.
Devlet kadrolarına yerleşmiş, hukuk ve insanlık tanımayan idareciler ve provakatörlerin çıkardığı, basiretsiz idarecilerin engel olamadığı kanlı olayların çıkarılmasında amaç; toplum arasında mezhep ve etnik çatışma çıkararak düşmanlık oluşturmak, devlet ve millet huzurunu ortadan kaldırarak, ülke ve millet düşmanlarının ekmeğine yağ sürmekti. Sivas’ta 2 Temmuz 1993 günü meydana gelen olaylardan sonra başlatılan cadı avını hatırlatan hukuksuz, vicdansız, adaletsiz tutuklama ve yargılamalar sonucu binlerce insan mağdur edilmiş, talimatlarla yapılan yargılamalarda onlarca insan ömür boyu hapis dahil ağır cezalara çarptırılmıştı. Tüm bunlar yaşanırken olaylar sırasında meydana gelen silahla yaralama ve öldürme olayları ve olayın faili olduğu iddia edilen siyasetçiler hakkında ne yazık ki, bugüne kadar hiçbir işlem yapılmayarak adalete gölge düşürülmüştür.
MAZLUMDER Kayseri şubesi olarak! Milletimizin gönlünde kara ve korkunç olay olarak yer alan Sivas olaylarında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyor, yakınlarına taziyelerimizi iletiyoruz. Acı olayın sonrasında haklarında hiçbir hukuki delil bulunamadan talimatlarla sorgulanıp yargılanıp ömür boyu hapse mahkûm edilen, bugün Türkiye’nin Kayseri, Sivas, Ankara, Tokat ve Bodrum cezaevlerinde ömür tüketen yaşları 80’leri bulan 35 mazlum mağdura geçmiş olsun diyoruz. Bu mahpusların yeniden adaletle yargılanıp özgürlüklerine kavuşturulmaları için hükümetimizi, TBMM’yi, Adalet Bakanlığını ve adaleti ayakta tutmayı görev ve sorumluluk bilen STK’ları göreve davet ediyoruz.”
Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasıyla ilgili de bir açıklama yapan Diyanet Sen Kayseri Şube Başkanı İrfan Kaşıkçıoğlu ise; 478 yıldan bu yana İslam mülkü olan, 90 yıldan bu yana müminlerden mahrum bırakılan Ayasofya'nın yeniden müminlerle buluşması en büyük dilek ve beklentileri oldukları söyleyip şunları kaydetti. “29 Mayıs 1453 günü ulu hakan Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul'u fethetmesi ile Müslüman yurdu olan İstanbul'un simgesi Ayasofya, fethin ardından 3 gün içinde yapılan hazırlıklarla ibadete hazır hale getirilmiş, fethin akabinde İlk cuma namazı ulu hakan'ın da katılımı ile burada kılınmıştı. Zaman içinde yapılan mihrap, minber, hünkar mahfili ve minareleri eklenerek göz kamaştıran ulu bir mabet olan Ayasofya, tam 478 yıl Payitahtta ümmetin gözde mabedi olarak Müslümanların ibadet mekanı olmuştur. 89 yıldan bu yana ise müminlerden mahrum, öksüz ve yetim bırakılmıştır. Fetih hakkı olarak alınıp yüzyıllar boyunca binlerce, milyonlarca mümine ibadet mekânı olan şanlı Ayasofya, ne yazık ki zamanın basiretsiz yöneticileri tarafından 1931'de ibadete kapatılarak müminlerden yoksun bırakılmıştır. 1934'te yine basiretsizce alınan kararla müzeye çevrilen Ayasofya 89 yıldır müminlerden yoksun bırakılmış, bu zulüm, bu hasret yeter artık diye hasret çeken müminleri ile kucaklaşacağı günleri sabırsızlıkla bekliyor. Rahmetli Cumhurbaşkanlarımızdan Turgut Özal döneminde onun emri ile minarelerinden çifte ezan okutulup imam tayin edilen hünkar mahfili ibadete açılan, ulu hakan Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı'nın tapulu mülkü olan Ayasofya'nın hasret dolu yılları bitirilerek müminler ile kucaklaşması en doğal tarihi ve vicdani sorumluluktur.Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Platformu olarak! 478 yıldan bu yana İslam mülkü olan, 90 yıldan bu yana müminlerden mahrum bırakılan Ayasofya'nın yeniden müminlerle buluşması en büyük dilek ve beklentimizdir. Bu hasretin sona ermesi için emek veren başta devlet idarecilerimiz olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz. “