Kendi yaşamlarından yola çıkarak heykel yapan işçilerden Mehmet Bulut, işçi arkadaşları için Oscar heykeli yaptı. dişli ve çekiç üzerinde, bir işçinin sırtına binmiş patronu simgeleyen heykelin hikayesini işçi Mehmet Bulut şu şekilde anlattı: "İş yerinde çalışan bir arkadaşımız, kaza yaptı ve parmakları koptu. Sigortasız çalışıyordu, zaten işçilerin çoğu bu şekilde çalışıyor. Ben de bu heykeli o arkadaşımın durumundan esinlenerek yaptım. Üzerinde patron olan ve hiç inmeyen işçi heykeli böyle ortaya
çıktı. Bu da bizim işçi sınıfın heykeli oldu."
"Heykellerimi kendi yaşamımdan yola çıkarak yapıyorum, işçiyim ve konu bulmakta zorlanmıyorum, kendi hayatımı anlatmam yeterli oluyor." diyen Mehmet Bulut, heykellerini atölyede, evde ve çay ya da yemek molalarında fırsat buldukça iş yerinde yaptığını söyledi. Bulut, heykel yaparken kendini ifade edebildiğini dile getirdi.
Diğer metal işçisi Muşlu Murat Karakaya da 1 yıldan bu yana uğraş verdiği heykeller ile duygularını dile getirebildiğini kaydetti. "Kimi resimle, kimi müzikle, kimi de çirkinleşerek duygularını ifade eder. Ben de bu yolu buldum. İşçi arkadaşlarımın bazıları beni anlıyor, bazıları da dalga konusu yapıp 'Bu putları niye yapıyorsunuz, bunlara tapıyor musunuz?' diyor. Ama ben heykel yaptıkça mutluluk duyuyorum." diyen Karakaya, heykel yaparken maddi beklenti içinde olmadıklarını, bu işi yalnızca manevi
tatmin için yaptıklarını belirtti. Güvencesiz çalışan ve parmakları koptuğu için hak talep edemeyen işçi arkadaşından etkilenerek, 'parmaksız adam' heykelini ortaya çıkardığını anlatan Karakaya "Arkeolojik dönemde heykeltıraşlar sanat sanat diye çekiç vuruyorlarmış, şimdi para para diye vuruyorlar. Ben bunu yapmak istemiyorum." diye konuştu.