MHP KOCASİNAN İLÇE BAŞKANI TOK :

HABERİ İZLE

Milliyetçi Hareket Partisi Kocasinan İlçe Başkanı  Serkan Tok  bir basın toplantısı tertipleyerek  mecliste görüşülmekte olan İç Güvenlik  Yasa Tasarısı' ve  Çözüm sürecinde yaşanan gelişmeler  konusunda hükümete yönelik ağır eleştirilerde bulundu… Tok Sokak ortasında askerilerimizin şehit edilmesinin  Türk milletinin yüreğinde yarattığı tarifi imkansız acıları görmezden gelenler yine silah bırakma yalanlarına başvurmaktadır” ifadesini kullandı…

Mhp  Kocasinan İlçe Başkanı  Serkan Tok  İl Teşkilatında tertiplediği basın toplantısı ile iktidara yönelik ağır eleştirilerde bulundu…  Son günlerde gündemde olan ve TBMM'de tartışmalı geçen İç Güvenlik yasa tasarısının Türk Halkına menfi sonuçlar doğuracağını savunan  Tok, İç güvenlik yasa tasarısının TBMM'den geçmesi durumunda Türkiye'nin geleceği için karanlık günlerin başlayacağını iddia ederek  Ak Parti  Terör Örgütü PKK ile iş birliği yapıyor” diye  konuştu…

Mhp Kocasinan İlçe Başkanı  Tok sözlerinin devamında  PKK silah bırakacak” propagandasını defalarca kez yapmalarına rağmen PKK'nın yol kesmesini, haraç toplamasını, okullarımızı yakmasını, bayrağımızı indirmesini, teröristlerin heykellerinin dikmesini, sokak ortasında askerilerimizin şehit etmesini önleyememişlerdir. Bütün bu yaşananların  Türk milletinin yüreğinde yarattığı tarifi imkansız acıları görmezden gelenler yine silah bırakma yalanlarına başvurmaktadırlar” ifadesini kullanarak  hükümete yönelik eleştirilerini  sürdürdü…

Başkan Tok, konuşmasının devamında, İç Güvenlik yasasına tepkilerini şu şekilde sıraladı;

1-      Demokratik siyaset; tanımı ve içeriği”
denilerek dağ kadrosunda olan teröristlere siyasetin yolu açılmak istenmektedir. İllegal, eli silahlı ve kanlı bir örgütün hiçbir şey olmamış ve yaşanmamış gibi siyasete girmesi Türkiye'nin yenilmesinden başka bir anlama gelmemektedir.

2-      Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması” düpedüz özerkliği işaret etmektedir. AKP'nin bu maddeyi kabul etmesi, başkanlık hayallerinin kurduğu günümüzde hayallerinin gerçekleşmesi için PKK ile ortak hareket edecek kadar gözünün döndüğünün kanıtıdır.

3-      Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri” şeklinde özgürlükler kılıfına sarılan bu sözler direkt Anayasa'nın 66.maddesindeki Türk vatandaşlığı tanımının enkaza çevrilmesini hedeflemektedir.

4-      Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşması” diye ifade edilenler ile yasa ve ahlak dışı bölücü organizasyonların sivil toplum örgütü sayılması amaçlamaktadır.

5-      Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları” koruculuk sisteminin kaldırılması gibi tavizlerin başka alanlarda devam edeceği ve son yerel seçimlerde elde etmiş olduğu belediyelerin ekonomik kaynaklarını artırmak için yollar aradıklarının kanıtıdır.

6-      Çözüm sürecinde demokrasi güvenlik ilişkisinin kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması”şeklinde dayatılan ve AKP tarafından kabul edilenler hemen meyvesini vermiş, kesinlikle geçecek dedikleri İç Güvenlik Paketi PKK ve HDP'nin istekleriyle yeniden ele alınacaktır.

7-      Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri” söyleminde bulunanların kanlı eylemlerine doğu ve güneydoğu bölgesindeki köyleri basarak, kadın, çoluk, çocuk demeden katliamlara imza attığı unutulmamalıdır.

8-      Kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi” eli kanlı bir teröristin demokratik anlayıştan bahsetmesinin ne kadar samimi olduğu noktası üzerinde söylenecek çokta fazla bir şey yoktur.

9-      Demokratik cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması” gibi kavramları bebek katili olduğu bilinen bir zata tartıştırmak, bizler için olumlu gelişmeler olacağını umut etmek tam bir akıl tutulmasıdır.

10-      Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa” ile hedeflenenlerin ise tüm bu ihanetlerin anayasa çerçevesinde koruma altına alınması ve bu duruma karşı çıkacak herkesi cezalandırma amaçlanmaktadır.”