Bağırsakta bulunan bakteriler ve görevleri konusunda bilgiler veren Acıbadem Kayseri Hastanesi Diyetisyeni Rabia Özaslan, “Ne yiyeceğimize bağırsaklarımız karar veriyor” dedi.
Bakterilerin sayısından çok çeşitliliğinin önemli olduğunu söyleyen Rabia Özarslan, “Aslında son zamanlarda çok konuşulan bağırsaklarımızdaki bakterilerden söz ediyoruz sürekli. Bağırsaklarımızdaki bu bakterilerin pek çok görevi var ve bir sürü bakteri çeşidi var aslında. Bakteri çeşitliliği yeterli mi sorusunu soruyoruz çünkü bakteri sayısı bu noktada önemli. Bunlar çok konuşuluyor ama son yapılan çalışmalar bakteri sayısından çok çeşitliliğin daha önemli olduğu ve bu çeşitliliğin aslında bizim ne yememiz gerektiğine karar verdiği yönünde. Çünkü her bakteri grubunun bir görevi olduğundan bahsediliyor. Bu görevler tamamen birbirinden ayrı olduğu için, bakterinin ne kadar olduğunun öneminin olmadığı ve aslında daha çok bakterinin ne kadar çeşitli olduğunun önemli olduğundan son zamanlarda bahsediyoruz” dedi.
Özaslan, hastalara önerilen probiyotiklerin doğru olup olmadığının bilinmeden verildiğini ve probiyotiğin anlamsız olabileceğini söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Biz çoğunlukla probiyotik öneriyoruz çoğunlukla ama doğru mu yapıyoruz, aslında önerdiğimiz kişinin ihtiyacı var mı, hangi probiyotik türüne ihtiyacı var sorularının cevaplarını öğrenmeden probiyotik önermenin anlamsız olduğunu düşünebiliriz. Bazı kişilerde tutunamıyor o bakteri veya bazı kişilerde bakteri sayısını artıyor diyebiliriz ve bu noktada da eksik olan bakteri türünü de azınlığa daha da çok itmiş oluyoruz. Çünkü bir nüfus artarken, bir nüfus da yüzde olarak azınlıkta oluyor. Bu noktada kişinin aslında daha çok beslenme ihtiyacı ve yağdan zengin ürünleri tüketme ihtiyacı oluyor. Bunun sebebi de yoksunluk yaşadığı bakteriyi çoğaltmak amacıyla olabiliyor. Bazen canımızın istediği şeyleri bakteriler de istiyor olabilir çünkü vücudumuzda 1 milyon hücre bulunuyorsa, 1,3 milyon da bakteri bulunuyor.”
Mikrobiyom analizleri ile artık ne yiyip ne yenilmemesi gerektiğinin bilinmesinin de mümkün olduğunu söyleyen Rabia Özaslan, “Bir de çok konuşulan flora konusu var. Bugünkü floramız yarın değişebiliyor deniliyor ama aslında öyle bir şey yok. 36 yaşında bir insanın, 36 yıllık bir birikimi var yani bakterilerin bir genomu var ve bu genom değişimleri aslında bir noktada da epigenetiğimizi yani değişimimizi de açıklıyor. Bakteriler aslında bize çok şey söylüyor ve analizi mümkün. Mikrobiyom analizi sayesinde ne yememiz ve yemememiz gerektiğini biliyoruz ve bu da bizi kişiselleştirilmiş beslenmeye götürüyor. Bu da mikrobiyom analizi sayesinde mümkün olabiliyor. Gaita nakli dediğimiz bir konu daha var ve burada da genç birinden alınan bir gaitayı, yaşlı birine aktardığımızda o kişinin mikrobiyom yaşının da gençleştiğini göreceğiz ve bu da güzel bir haber” dedi.