Hava kirliliği, özellikle büyükşehirlerde her geçen gün etkisini artıran önemli sağlık sorunları yaratmaya başladı… Dünya Sağlık Örgütü’nün 2011 yılında yayınladığı rapor da; Dünya çapında her yıl çoğunluğu orta gelirli ülkelerin vatandaşı olan 1.3 milyon kişi, dış ortam hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybediyor. Elde edilen bu veriler, durumun ciddiyetini ortaya koyuyor. Uzmanlara göre ise, hızlı ve çarpık kentleşme, yoğun trafik ile kalitesiz yakıt kullanılması gibi etkenler havayı kirleterek alınan nefes vücuda bir yandan zarar veriyor. Bu bilgiler ışığında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Sema Oymak’ in kapısını çaldık.
Prof. Dr. Oymak haber ekibimize yaptığı değerlendirmede “nefes almak yaşamın bir belirtisidir. Nefes almak Yaratanın insanlara en büyük hediyesidir. Her nefes aldığımızda trilyonlarca Allah’a şükretmemiz lazım. Fakat, dış ortam veya iç ortam kirliliği olduğundan dolayı özellikle kronik akciğer hastaları, kalp hastalığı olan kişilerde nefes almak problem teşkil edebilir. Özellikle hava kirliliği olan durumlarda astım hastaları, kronik bronşitliği acil başvuruları daha fazla olur. Yine kalp yetmezliği olanlar kış sezonunda hava kirliliği, artığı durumlarda dış ortam kirliliği artığı zamanlar, özellikle hükümet ve sağlık yetkilileri bu zamanlarda uyarırlar ki ‘bu zamanlarda kişiler, dışarı da çok fazla dolaşmasın’ diye. Maalesef şehirlerimizde bunun içinde Kayseri’mizde dahil kış sezonunda özellikle dış ortam kirliliği çok fazla oluyor. Bu kişiler dışarıda çok fazla dolaşmasın. Çünkü bunların acil başvuruları çok daha fazla olur, hatta genel durumu kötüleştiren alevlenmeler olduğunda bu kişiler ölebilir” dedi.
Ülkemizde sigara içiminin sık olması dolayısıyla kronik bronşitin sık gözüktüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Fatma Sema Oymak, “ ülkemizde 5 erkekten 3’ü, 5 kadından 2’si sigara içiyor. Kırsal kesimlerde doğalgaz olmadığından insanlar çalı, çırpı, tezek veya kömür yakıyorlar. Bacasız yerlerde ekmek pişirirken tandır kullanıyorlar. Çocukluktan itibaren tandırın dumanına maruz kalıyorlar. Özellikle kız çocukları kronik bronşit akciğer hastalığına yakalanıyorlar. Bu kişilerin daha az hastalanması ve hekime daha az başvuruları konusunda biz bunlara her yıl için, grip aşısı ve 65 yaş üstündekilere 5 yılda bir, bir kere olmak üzere zatüre aşısı öneriyoruz. Daha az hekime gitmelerini ve daha az hastalanmaları sağlama adına bu tavsiyelerde bulunuyoruz. Ülkemiz her ne kadar genç nüfus olmasına rağmen, sağlık koşullarının iyileştirilmesi neticesinde ortalama yaşam süresi de üzüyor. Yaşla birlikte solunum fonksiyonları azaldığı için kronik bronşit ve kronik akciğer hastalığı artıyor. Sağlık harcamaları azaltmak adına ve hastanın yaşam kalitesini artırmak adına grip aşısı öneriyoruz” ifadelerini kullandı.
