Ramazan ayında öğünlerin 4 öğün olarak
ayarlanması gerektiğinin altını çizen Dr. Öksüzkaya, su tüketimine de dikkat
edilmesi gerektiğini belirterek şu uyarılarda bulundu:
Ramazan ayında aslında vücudumuzun ihtiyaçlarında herhangi bir değişiklik
olmaksızın, öğün sayılarında, yemek saatlerinde ve yemek tercihlerinde önemli
değişiklikler olur. Beslenme ritminin bozulması nedeni ile beslenme programında
yeni bir düzenleme yapılması önemlidir, aksi takdirde yavaşlayan metabolizma
ile birlikte hazımsızlık, şişkinlik, baş ağrısı, yoğunlaşma bozukluğu gibi
olumsuzluklarla karşılaşabiliriz.
Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirmek için yapılması gerekenler:
Ramazanda öğünler toplam 4 öğün olarak düzenlenmesi tavsiye edilir. Bunlar; ön
iftar, iftar, 1 küçük ara öğün ve mutlaka sahur ile de tamamlanmalıdır.
Ramazan ayının yaz günlerine denk gelmesi nedeni ile su ve sıvı tüketimi daha
da önem kazanmaktadır. Öğünler öncesinde ve öğün aralarında su tüketimi
arttırılmalı.
İftarda uzun süre boş kalan mideye çok fazla yüklenmemek için küçük bir ön
iftar tüketilmeli. Bu öğünde çorba, iftar tabağı ve bir miktar ekmek iyi bir
tercih olur.
Yaklaşık 30-45 dakika sonra iftar yemeği tüketilirken bunun normal akşam yemeği
öğünü olmasına dikkat etmek gerekir. Genel beslenme alışkanlıklarımızdan
vazgeçmeden çok fazla yağ ilave edilmiş, kızartılmış, şeker oranı yüksek, tuz
ve baharat yoğunluğu fazla besinleri tercih etmemek gerekir.
İftardan sahura kadar olan arada suyun yanında mideyi dinlendiren, hazmı
kolaylaştıran bitki çayları, şeker ilave edilmeden hazırlanmış meyve suları
tüketilebilir. Sahur da ise hem doyurucu hem de sıvı alımına yardımcı olması
nedeni ile ayran ve süt tüketilmeli.
İftar ve sahur arasında düzenleyeceğimiz bir ara öğün hem yavaşlayan
metabolizmaya engel olur hem de bir önceki öğünde mideye fazla yüklenmeyi
engeller. Sütlü, meyveli tatlılar, meyve salataları tüketilmelidir.
Sahurda mayalı-hamur işleri yerine posa miktarı fazla, tokluk hissini uzun süre
veren besinler tercih edilebilir. Sahur kahvaltı öğününün yerine konmasıdır.
Yumurtalı menemen, otlu gözlemeler tercih edilebilir.
Sebze ve meyve tüketimine önem verilmesi vitamin ve mineral ihtiyacının
karşılanması ve kabızlığın önlenmesi için önemlidir.
Mutlaka çiğneme süresi uzatılmalıdır.
Yavaşlayan metabolizmayı beslenme ile düzenledikten sonra da fiziksel aktivite
artırılmalıdır. İftar öğününden yarım saat sonra yapılacak kısa süreli
yürüyüşler önemlidir.
Oruç tutma nedeni ile yeterli ve dengeli beslenme sağlanmaması beslenme
açısından risk altında olan hızlı büyüme ve gelişme çağındaki çocuk, hamile ve
emziren anneler, yaşlı ve hastalar ile ağır işte çalışan işçi ve profesyonel
sporcular için sorun yaratabilir. Doktorlarının önerilerine dikkat etmeleri
gerekir.
Şeker hastaları, böbrek hastaları ve günlük belirli zaman dilimlerinde ilaç
almak zorunda olanlar için oruç tutmak sakıncalı olabilir. Doktor kontrolü ile
oruç tutmaları en doğrusudur.
Ramazan ayının olmazsa olmazı güllacı da light süt, tatlandırıcı ya da esmer
şeker ile cevizli ya da bademli olarak 1 börek dilimi kadar haftada birkaç kez
tüketebilirsiniz.
Yazın en sıcak günlerini yaşadığımız bu dönemin ramazan ayına gelmesi ile
birlikte, mümkün olduğunca halkın 12.00- 15.00 arası dışarı çıkmamaya özen
göstermesi gerekir.
Mutlaka sahura kalkılması gerekir. Sahura kalkmakta sorun yaşayanlar erken
yatmalı ve sahursuz oruç tutmamalıdır. Sahursuz oruç tutanlarda gün içerisinde
kan şekeri düzeyinin düşmesine bağlı baş ağrısı, dikkat dağınıklığı ve
halsizlik çok daha fazla hissedilmektedir.