ÖĞÜN ARALARINDA SU TÜKETİMİ ARTIRILMALI

Kayseri İl Sağlık Müdürü Dr. Ahmet Öksüzkaya, yaz mevsiminin en sıcak zamanına denk gelen Ramazan ayında vatandaşlara beslenme konusunda tavsiyelerde bulundu.

Sağlık 27.07.2012 13:11:00 0

Editör

admin

ÖĞÜN ARALARINDA SU TÜKETİMİ ARTIRILMALI
Haberi Sesli Oku

Ramazan ayında öğünlerin 4 öğün olarak ayarlanması gerektiğinin altını çizen Dr. Öksüzkaya, su tüketimine de dikkat edilmesi gerektiğini belirterek şu uyarılarda bulundu:
Ramazan ayında aslında vücudumuzun ihtiyaçlarında herhangi bir değişiklik olmaksızın, öğün sayılarında, yemek saatlerinde ve yemek tercihlerinde önemli değişiklikler olur. Beslenme ritminin bozulması nedeni ile beslenme programında yeni bir düzenleme yapılması önemlidir, aksi takdirde yavaşlayan metabolizma ile birlikte hazımsızlık, şişkinlik, baş ağrısı, yoğunlaşma bozukluğu gibi olumsuzluklarla karşılaşabiliriz.
Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirmek için yapılması gerekenler:
Ramazanda öğünler toplam 4 öğün olarak düzenlenmesi tavsiye edilir. Bunlar; ön iftar, iftar, 1 küçük ara öğün ve mutlaka sahur ile de tamamlanmalıdır.
Ramazan ayının yaz günlerine denk gelmesi nedeni ile su ve sıvı tüketimi daha da önem kazanmaktadır. Öğünler öncesinde ve öğün aralarında su tüketimi arttırılmalı.
İftarda uzun süre boş kalan mideye çok fazla yüklenmemek için küçük bir ön iftar tüketilmeli. Bu öğünde çorba, iftar tabağı ve bir miktar ekmek iyi bir tercih olur.
Yaklaşık 30-45 dakika sonra iftar yemeği tüketilirken bunun normal akşam yemeği öğünü olmasına dikkat etmek gerekir. Genel beslenme alışkanlıklarımızdan vazgeçmeden çok fazla yağ ilave edilmiş, kızartılmış, şeker oranı yüksek, tuz ve baharat yoğunluğu fazla besinleri tercih etmemek gerekir.
İftardan sahura kadar olan arada suyun yanında mideyi dinlendiren, hazmı kolaylaştıran bitki çayları, şeker ilave edilmeden hazırlanmış meyve suları tüketilebilir. Sahur da ise hem doyurucu hem de sıvı alımına yardımcı olması nedeni ile ayran ve süt tüketilmeli.
İftar ve sahur arasında düzenleyeceğimiz bir ara öğün hem yavaşlayan metabolizmaya engel olur hem de bir önceki öğünde mideye fazla yüklenmeyi engeller. Sütlü, meyveli tatlılar, meyve salataları tüketilmelidir.
Sahurda mayalı-hamur işleri yerine posa miktarı fazla, tokluk hissini uzun süre veren besinler tercih edilebilir. Sahur kahvaltı öğününün yerine konmasıdır. Yumurtalı menemen, otlu gözlemeler tercih edilebilir.
Sebze ve meyve tüketimine önem verilmesi vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması ve kabızlığın önlenmesi için önemlidir.
Mutlaka çiğneme süresi uzatılmalıdır.
Yavaşlayan metabolizmayı beslenme ile düzenledikten sonra da fiziksel aktivite artırılmalıdır. İftar öğününden yarım saat sonra yapılacak kısa süreli yürüyüşler önemlidir.
Oruç tutma nedeni ile yeterli ve dengeli beslenme sağlanmaması beslenme açısından risk altında olan hızlı büyüme ve gelişme çağındaki çocuk, hamile ve emziren anneler, yaşlı ve hastalar ile ağır işte çalışan işçi ve profesyonel sporcular için sorun yaratabilir. Doktorlarının önerilerine dikkat etmeleri gerekir.
Şeker hastaları, böbrek hastaları ve günlük belirli zaman dilimlerinde ilaç almak zorunda olanlar için oruç tutmak sakıncalı olabilir. Doktor kontrolü ile oruç tutmaları en doğrusudur.
Ramazan ayının olmazsa olmazı güllacı da light süt, tatlandırıcı ya da esmer şeker ile cevizli ya da bademli olarak 1 börek dilimi kadar haftada birkaç kez tüketebilirsiniz.
Yazın en sıcak günlerini yaşadığımız bu dönemin ramazan ayına gelmesi ile birlikte, mümkün olduğunca halkın 12.00- 15.00 arası dışarı çıkmamaya özen göstermesi gerekir.
Mutlaka sahura kalkılması gerekir. Sahura kalkmakta sorun yaşayanlar erken yatmalı ve sahursuz oruç tutmamalıdır. Sahursuz oruç tutanlarda gün içerisinde kan şekeri düzeyinin düşmesine bağlı baş ağrısı, dikkat dağınıklığı ve halsizlik çok daha fazla hissedilmektedir.”