Tarih: 05.08.2016 17:12

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI MEHMET ÖZHASEKİ

Facebook Twitter Linked-in

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kanal 7 televizyonunda katıldığı canlı yayında 15 Temmuz FETÖ terör örgütünün darbe girişimine yönelik ve gündeme ait soruları cevapladı. Bakan Özhaseki FETÖ terör örgütünün şeytani taktiklerin biraz daha ötesinde, çok daha felaket bir yapı olduğunun altını çizip ?Kendilerine yönelecek ne tehdit varsa önünü kesmek amacıyla çok önceden önlemlerini almışlar. Ancak artık tek tek çözülmeye başladılar. Ve son dere endişe ve panik içindeler? ifadesini kullandı?
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kanal 7 televizyonunda katıldığı canlı yayında 15 Temmuz FETÖ terör örgütünün darbe girişimine yönelik ve gündeme ait soruları cevapladı. FETÖ terör örgütü tarafından 14 Ağustos´ta yine bir şeyler olacak gibi lafların söylendiğini hatırlatılan Bakan Özhaseki şu şekilde konuştu: ?Şimdi baştaki insanın hezeyanları, halüsinasyonları böyle çok tarih verdirir. Bana göre şizofrenik bir yapı ve birtakım algılarla hareket ediyor, gözünün önüne halüsinasyonlar geliyor, kimi zaman bunu peygamber zannediyor, kimi zaman sümme haşa Allah zannediyor böyle deliler çoktur piyasada. Birtakım da güçlerin de tesiri ve tahrikiyle de o yapı onların istediği gibi Fettahlar vererek devam ettiriyor. Öyle de bir megaloman içerisindeki 40 yılın verdiği o içerideki çalışmanın, üstü kapalı çalışmanın, çok emek vererek yapılmış olan bir yapılanmanın bozguna uğramasını da hazmedemiyor o megalomanı deliriyor adata. Nasıl olurda beni yenerler? Ben bu hesapları yapmıştım, şu ülke arkamdaydı, bu devasa ülke yanımdaydı, bak şunları da parayla satın almıştım, bu örgütler, bu yeraltındaki güçler hepsi yanımdalar dı ben de iyi hesap yaptıydım niye olmadı? Şimdi geride kalanlarla ne yaparım? Çünkü bu yapı bizim bildiğimiz Müslüman öğretisi içerisindeki hepimizin almış olduğu birtakım terbiye metotlarıyla gelmiş bir yapı değil.?
Bakan Özhaseki sözlerinin devamında FETÖ yapılanmasını şu şekilde tarif etti: ?Şöyle bir yapı var görebildiğimiz kadarıyla, okuyabildiğimiz kadarıyla: En üste bu FETÖ var, onun altında bir komite var, onun altında daha teşkilatlı ve yaygın olan bir komite, onun altında mahallelere doğru inen mütevellilerden oluşan uzun bir liste, adete küp bir yapı. Şimdi en üstteki suç elemanı Amerika´da ve belli, altındaki ilk halka da kendi yanında diye tahmin ediyorum. Türkiye´deki oluşturdukları üst yapıdaki adamların büyük bir çoğunluğu da kaçtı. Ama iş yaptırdıkları orta tabakadaki ihtilalci generaller, yargıdaki ileri gelenleri, bunların polisteki ileri gelenleri ve devlet dairelerindeki imamlık mertebesine gelmiş olanlar bunlar kaçamamış ve ihtilalde direkt teşebbüste bulunmuş kimisi içeriye alınmış, kimisi açığa alınmış, kimisi incelemelerde ve takibata uğrayan kesim. Ama en üstteki kesim kaçtılar ve Amerika´da bu FETÖ´nün yanındalar. Alt tarafa doğru indiğiniz zaman asıl uğraşılması gereken grup bana göre o geliyor. Hani Sayın Cumhurbaşkanımızda söylemişti, bizlerde ara ara kullandık bunu alt tarafı bu işin biraz ibadetle uğraşıyor, orta tarafında ticaret grubu var, iş adamları grubu vesaire bunlar parayı topluyorlar, gönderiyorlar. Üst tarafta bir ihanet çetesi var adeta dış ülkelerdeki gizli örgütlerin emrine girmiş olan bir grup var. Şimdi o emre girmiş olan örgütün kurtuluş sansı bana göre yok. Döndüm de diyemezler, sanki uçurumdan bayır aşağı aşağı doğru uçarak gidiyorlar şimdi, çünkü içinde bulundukları girift ilişki onları dışarı çıkartmaz. Türkiye´deki o üst yapıyla uğraşılır, cezaları verilir, merhamet olmaz bu konuda çünkü yaptıkları büyük bir suç. Onlar artık ister pişman olsunlar, ister olmasınlar cezalarını çekecekler onlar. Alt tarafa doğru indiğiniz zaman vatandaş, ticaret yapan, işte sade memuriyetine giden bir grup bu grupla ilgili de benim şahsi kanaatim şu: İlk 17-25 olduğunda bir hafif sarsıntı geçirdiler o dönemde ben de Kayseri´deydim. Ufak ufak kopmalar oldu. İleri gelen iş adamlarını çağırarak onlara birtakım nasihatlerde bulunmaya çalıştım, sonra Kayseri´deki o zaman belediye başkanıydım televizyonlara çıkıp bu kitleye özellikle hitap etmeye çalıştım hep söylediğim şuydu. Bakın siz burada yardım ederken din kaygısıyla yardım ediyorsunuz, milliyetçilik kaygısıyla yardım ediyordunuz. Yurt dışında güzel okullar açılıyor, Türkiye´ye biraz sempati besleyebilecek elemanlar yetişiyor diyerek. ?
FETÖ terör örgütünün şeytani taktiklerin biraz daha ötesinde, çok daha felaket bir yapı olduğunun altını çizen Bakan Mehmet Özhaseki konuşmasana şöyle devam etti: ?Bu okullar hususunda, para kaynakları hususunda, şirketleri hususunda yaptıkları işler devlet ağır işlediği için içeriden de haber alıyorlar, kendilerine yönelecek ne tehdit varsa önünü kesmek amacıyla çok önceden bu dediklerinizi yapıyorlardı. Şimdi burada benim yaptığımda şu oldu: Bu kanun hükmünde kararname çıkmadan bir kere sakın ha işlem yapmayın ben size sözlü emir veriyorum o kadar, bir şey olmaz bekletin. Sizi şikayet etsinler, soruşturma izni verecek veya vermeyecek benim hiçbir tapu müdürü işlem yapmasın. Çıktı kanun hükmünde kararname liste ola ki bakın şehirlerinizle ilgili bu listede olmayan bunların yeni yerleri vardır girmemiştir, gözden kaçmıştır sehven yazılmamıştır insan hali 1000 küsur tane yurt yazılıyor, 1000 tane vakıf dernek yazılıyor, okul yazılıyor. İçerisinde 10 tane, 20 tane, 30 tane atlanan olabilir veyahut da yanlış yazılan olabilir. O konuda da siz inisiyatif alın, sakın ha işlem yapmayın. Kanun hükmünde kararnamede bu yok, işlem yapayım, devredin demeyin hesabını size sorar diyorum, bunu da tabi ki söyleyeceğim. Hazineye, Maliyeye sırayla devredilmeye başlandı. Bana göre kanun hükmünde kararnamenin olağanüstü halin en güzel tarafı bunlar milleti kandırarak almışlardı o yurtları, evleri veyahut da her neyse okulları, dernekleri oraya geri millete döndürüyoruz milletin malıydı. Ben Kayseri´de şuna birçok yerde şahidim, Anadolu´nun değişik illerinde de şahidim: Kardeşim zamanında biz bunlara hayır diye verdik, ama nasıl alacağız ya bunları ellerinden? Birisi vardı oğullarına vasiyet bırakmış en sonunda hayattayken bunların elinden alamadım, Allah´ım beni affetsin bunlara yurt yaptırdım ismini falan çok iyi biliyorum eski Necip Fazıl´ın yanında yetişen bir ağabeydi bu. Hayır işliyorum diye bunlara büyük bir yurt yaptırdım, bunların yüzünü görünce alayım istedim, hukuken beceremedim, bak evladım ben görmezsem bunların elinden burayı alın, yoksa benim kemiklerim sızlar demiş. Şimdi böyleleri var mesela bunlar şimdi millete geri dönüyor ne güzel, yani herhalde vasiyeti yerine gelmiştir o adamın. Arkadaşlar, birtakım şeyler de bulundular bu arada tabi birtakım da yanlış isimler girmiş, onları da bildirdiler. Şimdi bunların hepsi temizlendi, ayıklandı, yeniden bildirildi ve rutine bindi işler.?
Bakan Özhaseki, askeri alanların, kışlaların şehir dışına çıkartılması konusunda: ?Bana göre bu konuda belki söylenebilecek olan en önemli şey bu kötü ve şer olarak gördüğümüz işin bir hayra dönüşüyor olması, bir doğru yapıya doğru evriliyor olması. O en önemli bağlamda asker-sivil ilişkileri, Asker-sivil ilişkilerinde asla bu yaşanan olaydan dolayı bir kızgınlıkla, veyahut da bir tepkiyle ortaya bir tavır konulup da işte şu askeri liseyi kapatalım, şurayı böyle devredelim, bu okullar şöyle kapansın, Milli Savunma şuraya bağlansın, işte bu tarafa neyse Genelkurmay buraya bağlansın falan gibi bir yapıdan ziyade doğru olan ne? Bir, sistem itibariyle bu yapı bir daha ihtilalci bir toplum üretmesin, ihtilalci bir yapı üretmesin. İki, dünyanın şu anda gelmiş olduğu noktadaki savunma sanayiyle ilgili dışarıya karşı orduyu daha güçlü, daha modern hale getirebilecek okullar ve eğitim sistematiği nasıl olur? Üç, hali hazırdaki bu yapı nasıl temizlenir ve dışarıya açılır masum insanlara, makul Anadolu insanına açılır gibi bir fikirle hareket edildiği için birçok orada tabi ki fikirler ortaya çıktı, bir kısmı kanun hükmündeki kararnamelere girdi, bir kısmı hazırlanıyor. Ama bunların bir ayağı da belki eskiden çok şehrin merkezinde olmayan, yani şöyle denemez: Bunlar şehir merkezinde çok elzemde ondan dolayı kurulmuştu falan da denilemez. İlk kurulduğu yıllarda 30´lu, 40´lı, 50´li yıllarda. Şehrin dışında çeperlerinde, kenarlarında olan yerler şehrin tam merkezlerinde kaldı. Tanklı bir ortamın veya mekanize bir grubun veyahut da silah atışları talimleri yapmak isteyen bir grubun şehir içerisinde, merkezde ne işi var, dünyanın neresinde var böyle bir şey? Böyle bir yapı yok. O zaman bunların dışarıya çıkarılması esas doğru yapmak lazım. Peki bunu çok bir ani refleksle şu kışlaya kızdık buradan tanklar çıktı, şuradan uçaklar kalktı kapatın burayı. Böyle yapmak doğru olur mu? Hayır öyle de değil. Sayın Başbakanımızın talimatı şuydu: Bu konuda Çevre Şehircilik Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye bir çalışma yapsınlar, ortak bir çalışma yapsınlar. Ortak çalışma neticesindeki tabi Ankara, İstanbul başta olmak üzere 81 vilayette ne kadar askeri alan varsa o askeri alanlar tespit edilsin. Bunların içerisinde taşınmazı elzem olanlar teslim edilsin, nereye taşınacağı tespit edilsin ve yeni konseptinin nasıl olacağıyla birlikte yeni alanlara doğru yavaş yavaş taşıyalım gibi bir fikir. Bunun içerisinde tabi bu taşınan alanlar ne olacak? Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da işaret ettiği gibi buralar vatandaşın kullanımına açık yeşil alanlar. Rekreasyon alanları, nefes alma yerleri, şehirlerin akciğerleri çok güzel olabilir. Şu anda çalışma başladı ilk çalışmayı biz Bakanlık olarak Tapu Kadastro´da yaptık ne kadarlık bir askeri alan olduğunu gördük. Mesela İstanbul´un yüzde 2´si askeri alan tamamı idari alanların yüzde 2´ne tekabül ediyor. Şehrin içerisinde kalmış çok önemli yerler var, yemyeşil yerler var.? İfadesini kullandı?



5 AGUSTOS 2016 KAYTV HABER paylaşan: kaytv

Orjinal Habere Git
— HABER SONU —