BİLGİYİ ÜRETENLERE HER ZAMAN MUHTAÇTIR?
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Dünya Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) Günü Sempozyumu´nun açılışına katıldı.
Açılışta konuşan Bakan Özhaseki; ?Bugün insanlığın dönüşümünü de içeren yeni teknolojik devrimi, 4. Sanayi Devrimi´ni konuşuyoruz. Tüm sektörleri derinden etkileyen derin değişimlere tanıklık ediyoruz. Artık zamanı iyi kullanabilen ve zamana karşı yarışanlar daha başarılı olabiliyor. Bilgiyi tüketenler, bilgiyi üretenlere her zaman muhtaçtır. Dışa bağımlılıktan kurtulmak ve ülke güvenliğimiz için tüm projelerimizde milli ve yerli yazılımları kullanmaya özen gösteriyoruz. Artık yenilikçi, çevre dostu, çözüm odaklı ve daha yaşanabilir akıllı şehircilik hizmetlerini konuşuyoruz. Akıllı belediyecilik hizmetleri ve modern çevrecilik anlayışlarındaki inovasyonları takip ediyoruz. Geleceğin akıllı şehirlerini imar etme yolunda Bakanlık olarak, coğrafi verinin odak noktası olmaya kararlıyız? dedi.
Güçlü olmak ve bilgi üretmek gerektiğini vurgulayan Özhaseki, AK Parti iktidara geldiğinden bu yana Ar-Ge, eğitim, bilimsel çalışmalara önemli yatırım yaptığını anlattı.
Bakan Özhaseki, Türkiye´nin binde 7 oranıyla dünyayı en az kirleten ülkeler arasında yer aldığına işaret ederek, şehircilik alanında ciddi çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.
Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğünün, mekânsal kökenli bilgilerin toplanması, dijital ortama taşınması, saklanması, analizlerinin yapılması, görüntülenmesi ve Türkiye´de herkesle paylaşılabilmesi konularında çalıştığını anlatan Bakan Özhaseki, "2050´ye doğru giderken, dünya nüfusu arttığı gibi şehirlerdeki nüfus da neredeyse 2 misline çıkacak, şehirleri yönetmek daha zor olacak. Çevre, enerji, trafik, sağlık gibi alanlarda doğru tespitler yaparsanız, hedefinizi ortaya doğru koyarsanız, doğru yönetirsiniz." diye konuştu.
Türkiye´nin zor günler geçirdiğine değinen Bakan Özhaseki, "Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Sabah ilk aldığımız haber, Adana´da patlama. Yurt dışında yapılanmalardaki çalışmalarda ve çatışmalarda şehitlerimiz var. Allah´tan rahmet diliyoruz. Rabbim onları mutlaka cennetiyle müjdeleyecektir." ifadelerini kullandı.
Türkiye´nin 40 yıldır PKK ile uğraştığını ifade eden Bakan Özhaseki, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Zamanında bir hak arama mücadelesi gibi ortaya çıkmıştı, fakat zaman içerisinde öyle bir yere evrildi ki bütün haklar verildiği, kalkınma modelleri o bölgede uygulandığı halde, hak ve özgürlükler açısından istenilen ne varsa oraya yağdırıldığı halde ve bundan sonra da insan olmaktan kaynaklanan bir hak varsa onu da verecek hükümetler işbaşında olduğu halde ne yazık ki terör örgütü silahı elden bırakmıyor. Niye bırakmıyor? Herhalde sahipleri bırakma diyorlar da onun için bırakmıyor. Silah kullanmak için gerekli ortam var mı? Yok. Niye hala silahla devam ediyor? Sahipleri, besleyicileri, bunları devamlı suretle finanse edenler, ´Bırakma´ diyor da onun için. 7 Haziran seçimleri öncesinde o sahipler bunlara büyük bir plan yaptılar. Dediler ki ´Seçimler geliyor. Siz ayrı bir parti olarak girdiğinizde Ak Parti´yi iktidardan düşürürsünüz, koalisyonlara Türkiye´yi mahkûm ederiz. Falan partiyle de koalisyon yaptırırız. Bu zaaf halinde siz istediğinizi yaparsınız´. İstedikleri nedir? Kazandıkları 3-5 tane belediyede çukurlar kazarak, özyönetim ilan etmek. Çok kibar bir söz, özyönetim. Orada çukurlar kazdılar. Daha sonra paçavralarını diktiler. Sonra insanlar üzerinde baskılar kurdular. Güya bölücülüğe giden yolda ilk adımı attılar, özyönetim. Allah´a hamd olsun, bütün bu oyunların farkında olduğumuz için çok sert ve kararlı bir biçimde, 40 yıldır yapılan mücadelede en etkili biçimde üzerlerine gittik ve bu işi bitirdik Türkiye´de. Diyeceksiniz ki, niye patlamalar oluyor bitirdiniz de? Evet, şehir temizlendi. Dağların üzerine gittik, yerlerinde, inlerinde bitirdik. Şimdi yurt dışına çıkıyoruz, yurt dışındaki bataklıklarını kurutmaya çalışıyoruz. Ama dikkat edin şu anda yapabildikleri tek şey, ses getirici, can yakıcı birtakım eylemler."
Bakan Özhaseki, bir terör örgütü bir bölgeyi hedeflemişse, bir toprak parçası üzerinde iddiası varsa, önce kitleselleştiğini, hakimiyet kurduğunu ve çevreye doğru etki alanını genişlettiğini anlatırken, "Bunu yapmak şarttır. Şimdi tersine döndü. Bölge üzerindeki hakimiyetleri bitti. İnsanlar bunlara, ´Lanet olsun´ diyor. O coğrafyadan bunlar temizlendi, kitleden ilgileri koptu. Dağları temizledik. Bulabildikleri 3-5 militanla şimdi can yakıcı eylem yapmaya çalışıyor. Birkaç kişilik bir terör örgütü bile bir yere bomba koyup patlatabilir, suikastlar yapabilir. Fakat bu sonuca götürmez. Bu onların bitişinin alameti. Çok şükür bitiyor." diye konuştu.
"ORTAK BİR HEDEFE DOĞRU KOŞMUYORLAR MI BU ADİLER?"-
Mehmet Özhaseki, daha sonra bir başka örgüt çıktığını dile getirerek, şunları söyledi:
"40 yıldır içimizde. Hepimize gelmişler, ´Biz hizmet eriyiz, sizdeniz. Milli, manevi değerlerimiz var. Hoşgörü, diyalog... Bırakın Müslümanlar arası hoşgörüyü, dinler arası hoşgörü.´ demişler. Yani dünyaya sevgi çiçekleri açacaklar. Evet, biz hakikaten saf insanlarız, düzgün insanlarız. Ne söylüyorsam ben, karşımdakinin inanmasını isterim. Karşımdaki ne söylüyorsa ona da inanırım ben. İslam adına, Allah adına bunlar söylenince, hepimiz bu işlere, ´Evet, ne güzel insanlar´ demişiz. Bu milletin en zeki çocuklarını seçmişler. Bu milletin en cömert zenginlerini seçmişler. Onların parası, diğer gariplerin çocukları... Yıllarca hafif hafif bizi ana damarlarımızdan koparmışlar. Bizim bildiğimiz İslam, Kur´an ve sünnet üzerine oturur. Buradan koparmışlar. Nereye götürmüşler? Hocamın dediğine, ağabeyimin dediğine, büyüğümün dediğine. Öyle ağabeyimin, büyüğümün dediği gibi bir İslam çıkarsa, binlerce İslam çıkar ortaya. Ana çizgiden, damardan koparsanız, bir sürü sapkınlıklar çıkar ortaya. Ve o eğittikleri insanlar bir gecede kurt adam haline dönüşmüşler. Hırsız tabii içeride olunca, kapı çok zor kilit tutuyor. Belki de hepimize en acı geleni de bu oldu. Allah´a hamd olsun ki önce bu milletin büyük iradesi, sonra da Cumhurbaşkanımızın ferasetiyle, dik durmasıyla bu millet bunların da üstesinden geldi."
Örgütlerin ortaklıklarını da gördüklerini ifade eden Bakan Özhaseki, "Bakın bir taraftan Marksist, ırkçı, faşizan bir yapı var. Diyeceksiniz ki ´Faşizanlıkla Marksizm nasıl oluyor?´ Evet böyle ilkel bir yapı var, Doğu´da, PKK örgütünden bahsediyorum. Bir tarafta dindar gözüken bir yapı var. Fakat Türkiye düşmanlığında ortak hale geliyorlar. Bu pislik örgütlerin, dindar görünümlü olanı da ırkçı görünümlü, ilkel olanı da aynı hedefte birleşmiyorlar mı ? Ortak bir hedefe doğru koşmuyorlar mı bu adiler? Kime, hepimize karşı, Türkiye´ye karşı, millete karşı bu kötülükle ne yazık ki devam ediyorlar." dedi.
"ALTINDAN KALKIYORUZ ALLAH´A ŞÜKÜR"-
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, son 13-14 yılda Türkiye´nin ortalama yüzde 4 büyüme hızı yakaladığını kaydederek, "Gezi olaylarına kadar büyüme hızında Avrupa birincisiydik. O dönemde dışa olan borçları bitirmişiz, büyük yatırımlar yapıyoruz, büyük hedeflerimiz var. Bakıldığı zaman birden bire Gezi olaylarını ortaya atmışlar. Altından kalkıyoruz Allah´a şükür. Sonra 17-25 Aralık, sonra 15 Temmuz. Bütün bu kötü olaylara rağmen hala son yılda yüzde 4 büyümeyle tamamladık. Müthiş bir başarı. 15 Temmuz gibi bir darbe girişimi var, 250 kardeşimiz şehit olmuş, 2 binden fazla gazimiz var ama Allah´a hamd olsun pazartesi günü bütün iş yerleri, resmi daireler açık. Döviz fırlamamış, borsa batmamış, her şey yolunda gidiyor. Dışarıdaki bu işi tezgâhlayanlar çıldırmak üzereler. ´Nasıl oluyor? Biz ufak bir fiske vurduk Mısır gittiydi, Libya gittiydi. Suriye´yi karıştırdık, bir anda bitti. Irak´ta Saddam dedik, herkes lanetledi, heykellerini yıktık, ortalığı karıştırdık. Birçok ülkede biz bunu yaptık. Fakat bu Türkiye´de kaç tane iş yaptık, olmuyor? Nasıl olmuyor ya bu iş?´ diyorlar." diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Batı ülkelerinden 15-20 gün sonra tepki geldiğini dile getiren Özhaseki, Batının "Darbeyi yapanları dövmüyorsunuz değil mi?" şeklinde bir bakışı olduğunu söyledi.