Kayseri Valiliği önünde düzenlenen bayramlaşma programına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Vali Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, protokol üyeleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Vali Çiçek, Kayseri’de bayramların bir başka olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Birlik ve beraberlik içerisinde bir bayrama daha kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bugün birçok Kayserili hem mezarlarda rahmete kavuşmuş aile efratlarına dualar ederken, bir yandan büyüklerini ziyarete başladılar. Hem de bütün küslüklerin bittiği, birlik ve beraberliğinin gösterildiği farklı bir atmosfer var. Tüm bürokrat arkadaşlarla, tüm siyasilerle hangi görüşte olursa olsun Kayseri’de birlik ve beraberliğimizin olduğunu, birbirimizi gerçekten sevdiğimizi yürekten ifade etmek istiyorum. Bir bayrama daha inşallah sağlık ve huzur içinde kavuşuruz diyorum."

Bakan Özhaseki de bayramlarda örf ve adetlerin coşkusunun hep beraber yaşandığını söyleyerek, şunları kaydetti:

“Bugün yine bir güzel Kurban Bayramı arefesindeyiz. İnşallah bayramı hep birlikte idrak ederiz. Allah nice Kurban Bayramlarına, Ramazan Bayramlarına, Cumhuriyet Bayramlarına, dini ve milli bayramlarımızın, hassasiyetlerimizin olduğu o güzel günlere eriştirir diye de dua ediyorum. Valimizin dediği gibi bütün bayramlar Kayseri’de hakkıyla yaşanıyor. Gerek dini gerekse de milli bayramlarımız. Bugün herkes kabristana koşuyor, geçmişlerine Fatihalar okuyor ve ziyaretler yapıyor. Sonra da eşini dostunu arıyor helalleşiyor, bayramlaşıyor. Bu güzel adetleri sonuna kadar devam ettiriyor. Allah bu güzel adetleri elimizden almasın. Yitirirsek geriye çok bir şey kalmıyor. Bunun da tabi coşkusunu, sevincini hep birlikte yaşıyoruz."

Bakan Özhaseki, Türkiye’nin gelişmesinin düşmanlara korku saldığını vurgulayarak şunları ekledi:

“Bu coğrafyada yaşıyoruz ve bin yıldır varız. Bayrağımız dalgalanıyor, ezanlarımız okunuyor ve gittikçe de gelişiyoruz, büyüyoruz hamdolsun. Bizim bu büyümemiz, güçlenmemiz düşmanlara korku salıyor, dostları da elbette memnun ediyor. Bu coğrafyada yaşamanın bir tek şartı var, ikinci bir şartı yok. O da güçlü olmak. Eğer güçlü olursanız dimdik durursunuz, yaşarsınız. Kimse size yan bakamaz ama zayıf olursanız üzerinize oyunlar kurmaya başlarlar. Şöyle etrafımızdaki ülkelere bir bakın. Ağzı tatlı kaç tane ülke var? Akşam insanların evine huzurla girebildiği, bombaların patlamadığı kaç tane ülke var? Hele de böyle bir bayram arefesinde biz ülkemiz için bu sevinci dile getirirken bir taraftan da Filistin’de yaşananları gördükçe adeta insanlığımızdan utanıyoruz. Geçenlerde Portekiz’de bir ödül töreni vardı. Kürsüye gidip çevreyle ilgili yaptıklarımızı anlattıktan sonra dedim ki tamam bunları ne için yapıyoruz? Yaşadığımız ortamı güzelleştirmek için ama insan olmazsa ne kıymeti var? Şimdi insanlar ölüyor, çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor. Hastaneler bombalanıyor. Fakat insanlık alemi seyrediyor, ateşkes bile diyemiyor. Yani savaşmayın diyecekler, bu kadar. Çocukları öldürmeyin diyecekler. Fakat görünüşte medeni, içlerinde vahşi bir batı medeniyeti bu kötülüğü sindirmeye devam ediyor. İnşallah bizler gücümüz yettiğince oraya yardımcı olmaya çalışacağız. Oradaki savaşı dindirmek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Hep birlikte bunun da mücadelesini vereceğiz."

Bakan Özhaseki, deprem bölgesinde 2 binin üzerinde şantiyede çalışmaların devam ettiğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti: 

 “Siyaseten farklı düşünebiliriz, yaşam olarak farklı tercihlerimiz olabilir. Kimimiz daha muhafazakar, kimimiz daha modern bir yaşamı tercih ediyor olabiliriz. Bunlar ayrılık sebebi değil, birbirimize düşmemiz için bir sebep değil. Bunlar bizim belki zenginliğimiz. O yüzden Allah birliğimizi ve dirliğimizi bozdurmasın. Zaten Kayseri toplumu kendi içinde barışık, huzurlu ve ileriye doğru da gittikçe gelişen bir toplum. Ülkemizin her bir köşesine Allah bu güzelliği nasip etsin. Binbir türlü de zorluklarımız var. Dün de Adıyaman’daydım. 50 bine yakın hak sahibi insan var evlerini bekliyor haliyle. Onların da evlerini yapmak için çırpınıyoruz. Şantiyeleri, inşaatları gezdik. Orada yapılan evleri gördüm, insanlarla oturup kalktım. Şükür bunun da altından kalkıyoruz. Büyük bir devletiz, büyük bir milletiz. Herkes kendi içinde bulunduğu toplumla, milletle iftihar edebilir. Devleti ile gurur duyabilir. Dünyanın en büyük şantiyesi şimdi deprem bölgesinde. İşler başlarken saydırmıştım bin 240 yerde şantiye vardı dün akşam arkadaşlardan bir daha rapor aldım ve 2 binin üzerinde şantiyemiz var. Dün gittiğim İndere’de 1 şantiyede sadece 16 bin 500 konut yapılıyor. İnşallah bizler de bu yaraları saracağız, oradaki depremzede kardeşlerimizin de duasını alacağız. Sonra da hep birlikte huzurla millet olarak önümüze bakıp yolumuza devam edeceğiz.”