Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Aydın Kalkan`ın, Karayolları sosyal tesislerinde gerçekleştirdiği basın açıklamasında "Paketin içeriğinde yer alan kamuda başörtüsü yasağının kısmen kaldırılması, andımız uygulamasına son verilmesi, dini vecibelerin yerine getirilmesinin engellenmesinin ceza kapsamına alınması, nefret suçunun cezasının artırılması, kişisel verilerin korunmasına yasal düzenleme getirilmesi gibi hususları takdirler karşılıyoruz.`` ifadelerini kullandı.
Kalkan sözlerine şöyle devam etti. Özel okullarda farklı dil ve lehçelerin önünün açılması, toplantı, gösteri ve yürüyüşlerde temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı kimi düzenlemelerin kaldırılacak olması, yardım toplama konusunda kısıtlamaların kaldırılması gibi alanlarda yasal ve idari düzenleme yapılacak olması temel insan hak ve hürriyetleri -özellikle ifade, eğitim-öğretim ve örgütlenme hürriyeti- noktasında son derece olumlu ve önemlidir. Bu hususta temel hak ve hürriyetleri genişletici mahiyette her türlü adımı alkışlayarak gerekli desteği sağlayacağımızı belirtmek isteriz"
Demokratikleşme paketinde bazı eksikler olduğuna da dikkat çeken Başkan Kalkan, "Ancak, haklı bir kısım beklentilerimizin karşılanmadığını da dile getirmeyi ve bu hususlarda bir düzenleme yapılması irade ve niyetini görmek istediğimizi belirtmeyi bir borç biliyoruz. Özgürlüklerin önünü tıkayan, antidemokratik ve darbe kalıntısı yasakların ortadan kaldırılmasına imkan sağlayan paket, devlet ile milletin kaynaşmasını hızlandıracak, demokratik devlet, özgür birey yolunu da kısaltacaktır.`` Dedi. Kılık ve kıyafeti seçme özgürlüğünü sağlayacak bir düzenlemenin öngörülmemesini bir eksiklik olarak görüyoruz. Ne 657 sayılı Kanun`da Ne de başka bir kanunda, kamu görevlilerinin kılık ve kıyafetlerine yönelik hiçbir düzenleme mevcut değildir. Anayasa`nın 13. maddesinde yer alan "temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir" hükmüne rağmen, söz konusu yönetmelik, kaynağını hiçbir kanundan almaksızın hüküm ifade etmeye, daha doğrusu terör estirmeye devam etmektedir. Bu itibarla, kamuda kılık ve kıyafet sorununun nihai çözümü, sadece bir yönetmelik maddesinin değiştirilmesi meselesi değil; tüm kamu çalışanlarını kapsaması açısından, bahsi geçen yönetmeliğin bütünüyle ortadan kaldırılması gerekmektedir. dedi.