2016'da çarşı iznine çıkan askerlere düzenlenen terör saldırısının faillerinden PKK'lı Ferhat Tekiner hakim karşına çıktı. İl duruşmanın sonunda mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 19 Mart'a erteledi.
4. Ağır Ceza Mahkemesince katılımcı sayısının fazla olması nedeniyle adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu sanık Tekiner, şehit piyade er Yunus Emre Duran'ın babası müşteki Mahmut Duran, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya AK Parti Kayseri İl Başkan Yardımcısı Ramazan Bedir'in de aralarında bulunduğu 15 avukat müdahil olarak katıldı.
"Hırsızlık" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından birçok sabıkası bulunan 30 yaşındaki sanık Tekiner savunmasında, Diyarbakır'da kaza yapan araçların alım satım işi ile uğraştığını, saldırının planlayıcısı olduğu belirtilen Kenan Çiçek ile amcası aracılığıyla tanışıp samimi olduklarını ve birlikte iş yaptıklarını anlattı.
Çiçek'in bir gün kendisine "parti seni çağırıyor" dediğini anlatan Tekiner, "Parti nedir?' diye sordum. PKK dedi. Ben de 'PKK beni neden çağırıyor?' dedim, gitmedim. Bir gün annemin evine giderken yolda duran araçta bulunan bir kişi benden yardım istedi. Ben de yanına gittiğimde silah çekerek 'biz birini istiyorsak gelir, yoksa biz getiririz.' dedi. Çok korktum, yüz felci geçirdim. PKK'dan tehdit almaya devam edince Kenan'a kabul ettiğimi söyledim." şeklinde savunma yaptı.
Kendisini Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalında, saldırının talimatını veren, daha sonra Diyarbakır kırsalında düzenlenen operasyonda öldürülen "Porsipi" kod adlı İshak Özçaktu'nun yanına götürdüklerini kaydeden Tekiner "Bu kişi ile farklı zamanlarda 3 defa görüştüm. Ailem hakkımdaki tüm bilgilere sahipti. Tehdit etti. Benden, önce kamyon çalmamı istedi. Sonra araç çalmamı istedi. Canlı bombayı Lice'de gördüm ama canlı bomba olduğunu bilmiyordum. Bir süre direndim, çalmadım. Kenan, terör saldırısında kullanılan aracı Şanlıurfa'da gösterdi. Aracın 3 yedek anahtarını verdi. Çaldığım araca yeni kopyalanmış beyin takarak Adana'ya Kenan'ın dediği yere götürdüm. Ormanlık bir alandı. Kenan'ı daha sonradan bomba saklı olduğunu öğrendiğim yere birkaç kez götürdüm ama bombadan haberim yoktu. Kendisini canlı bomba ile birlikte de gördüm. Terör saldırısında kullanılan araca sahte plakayı ben taktım. Toprağa gömdükleri bir şeyi çıkardılar, ben sadece bir valiz gördüm. İçinde ne olduğunu bilmiyorum." Şeklinde savunmasına devam etti.
Diyarbakır'a döndükten sonra polisin kendisini aradığını öğrendiğini öne süren Tekiner, "Çaldığım araç ile Kayseri'de patlama olduğunu ve şehitler olduğunu gittiğim internet kafede öğrendim. Panikledim, anneme 'Kenan beni kandırdı' dedim." diye konuştu. Daha sonra Kenan'ın kardeşi B.Ç'nin kendisine, "Patlamaya ilişkin PKK'ya rapor vermen gerekiyor" diyerek sınıra yönlendirdiğini iddia eden Tekiner, bu kişinin kendisine verdiği telefon numarasından bir kaçakçıya ulaştığını ve bunun vasıtasıyla Van, Hakkari ve oradan da mayınlı araziden Irak'a geçtiğini aktardı. PKK tarafından bir süre alıkonulduğunu öne süren sanık, daha sonra babasının Diyarbakır'da B.Ç. ve ailesini sıkıştırması sonucu bırakıldığını, örgüt gözetiminde bir süre Erbil ve Süleymaniye'de kaldığını, terör örgütü yöneticilerinin kendisine sürekli "MİT'in yetiştirdiği özel elaman mısın?" diye sorduğunu dile getirdi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 19 Mart'a erteledi.