Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) tarafından birincisi düzenlenen "Uluslararası Plazma Teknolojileri Kongresi", AGÜ Sümer Kampüsü`nde başladı.
Kongrenin açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı H. Murat Mercan, Abdullah Gül Üniversitesi`nin diğer üniversitelerden farklı bir vizyon ve misyonla kurulmuş olmasının, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`e de çok yakıştığını ifade ederek, "Çünkü kendisi sadece siyasi arenada değil, bilim ve teknoloji alanında da ülkemiz için bunun ne kadar önemli olduğuna inanan bir şahsiyettir" dedi.
Mercan, Türkiye`nin özellikle savunma sanayisi alanında çok büyük adımlar attığını ifade ederek, "Savunma sanayisinde yerlilik oranı arzu edilen düzeyde değildir ama savunma sanayimiz, çok büyük merhaleler kat etmiştir. İzledikleri yol ve stratejileri de bu konuda ümitvar olmamız için son derece yeterlidir. Dünyada, 3-4 sektör bilimin motorudur. Savunma, enerji, bilişim ve tıp ana alanlardır. Türkiye, enerji alanında, savunma sanayisine benzer, çok hızlı bir atılım içinde olmalıdır ve olacaktır. Çünkü bugün dünyada enerji yatırımları, en çok yekun tutan yatırımlar arasındadır" diye konuştu.
Kongre hakkında bilgi veren AGÜ Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, maddenin dördüncü hali olan plazmanın, havada, karada ve su altında kullanım alanı bulmuş ileri bir teknoloji olduğunu kaydetti. Türkiye`de, plazma teknolojileri konusunda bu çapta, uluslararası ilk defa bir kongre düzenlendiğini vurgulayan Prof. Dr. Sabuncuoğlu, plazma teknolojilerinin hayatın her alanında etkili olduğunu belirtti.
Kongre Başkanı Prof. Dr. Beycan İbrahimoğlu da, plazma teknolojisinin çok önemli olduğunu hatta ABD`de ve Rusya`da Plazma Fakülteleri, Enstitüleri kurulduğunu bildirdi. Prof. Dr. İbrahimoğlu, "Her biriniz evinize, ofisinize gittiğinizde bilgisayarınızı açarsınız ve oraya `TOKAMAK` yazarsanız, karşınıza onunla ilgili bilgiler gelir. Peki TOKAMAK nedir? Nükleer santrallerden de çok enerji verecek bir teknolojidir TOKAMAK. Dünyada yapılmış 300 tane TOKAMAK var ve bunların üzerinde bilimsel olarak çalışılıyor. TOKAMAK`ın nükleer santrallerden bir farkı var, TOKAMAK`ta 100 milyon dereceye ulaşmak söz konusu. Ancak bu sıcaklıkta uzun süre çalışamayız. Çalıştığımız, 4-5 saniyedir. Bu sıcaklığa dayanabilen malzemelere ihtiyacımız var. Onu hallettiğimiz zaman dünyanın enerji sorunu çözülecektir" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. İbrahimoğlu, plazma teknolojisinin hayatın her alanına girdiğini ifade ederek, "Örneğin Türkiye, tekstil sektöründe önde gelen bir ülke. Ancak sektör böyle devam ederse, bir süre sonra geri kalabiliriz. Tekstilde önemli şey, renk verilmesidir. Şimdi Japonya`da, İtalya`da rengi plazmayla verirlerse, biz ise renk vermede hala su, tuz ve soda kullanıyoruz, bunlar çok pahalı şeyler. Ayrıca plazma yöntemiyle tekstile koku verebilirsiniz. Bir giysiye hanımın sevdiği bir kokuyu verirsiniz, o giysi 20 defa da yıkansa gitmez" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, Türkiye`nin kendi uydusunu yapmasını arzu ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İbrahimoğlu, şöyle devam etti:
"Uyduda en önemli parça, plazma motorudur. Yani siz uyduyu fırlattınız, geldi yörüngeye oturdu. Yörüngede uyduyu, aşağı, yukarı, sağa, sola hareket ettirebilmek için plazma motoruna ihtiyacımız var. İnşallah bu plazma motorunun yapımını, AGÜ, TAİ ve TUSAŞ işbirliğinde Kayseri sanayisinde başarırız. Amacımız, Kayseri`de bu motorun geliştirilmesi, Kayseri sanayisine faydası olması. Kısacası plazma hayatımızın her alanına girmiştir. Plazma teknolojisi 21. yüzyılın teknolojisidir. Eğer siz bir uçağa plazma uygularsanız, uçağın hızını artırmış, yakıt tüketimini düşürmüş olursunuz."
TUSAŞ Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı da kongrede yaptığı konuşmada, TUSAŞ VE TAİ olarak yaptıkları çalışmalardan örnekler verdi. Dörtkaşlı, üretilen uyduların henüz Türkiye`den uzaya fırlatılamadığını, ancak bazı savunma sanayisi kuruluşları tarafından, uyduların uzaya fırlatılmasını sağlayacak teknolojinin kurulması amacıyla çalışmalar yapıldığını bildirdi.