Arıkan, "Emek
ve dayanışma günü olarak kutlanan 1 Mayıs çalışma hayatının sorunlarının
meydanlarda ortak dillendirdiği özel bir gün. Çalışma hayatı, insanların üretim
sürecine katılarak emeklerinin kazandıkları alandır. Konu emek olunca çalışma
hayatının önemi daha iyi anlaşılıyor öncelikle yaşadığımız toplumda huzur ve barışın
olması için bu alanı düzenleyen yasalar da düzgün olmak, insanların kendi öz
iradeleri ile üretim sürecine katıldığı, çalışma şartlarının da insan hak ve
özgürlüklerine yakışır bir biçimde düzenlendiği alan olması gerekiyor.
İşsizliği azaltmak iddiasıyla hazırlanan ulusal istihdam stratejisi çalışma
hayatının en önemli gündem maddesini oluşturacak uzun bir süredir gündemde olan
ancak çalışmaların dar bir çerçevede sürdürülmesinden dolayı sendikacılar bile
konuya tam hakim değil. Bundan dolayı kamuoyuyla paylaşıldığında kıyamet
kopacak gibi. Ulusal istihdam stratejisi biraz incelendiğinde, stratejinin iş
gücü piyasasını daha da esnekleştirilmesi temeli üzerinde inşa edildiğini rahat
bir şekilde görülebiliyor. Bu bile çalışanları bekleyen tehlikeyi anlatmaya
yetiyor. Öte yandan 2007 yılında ABD'de başlayan kriz derinleşerek facia
boyutuna ulaştı. Yunanistan'ın iflasından sonra sırada İspanya, İtalya ve
Portekiz'in olduğu vurgulanıyor. Ülkemiz ve dünya çalışanları bu krizlerin
etkisinde 1 Mayıs'ı kutluyoruz.
Dünyayı ve ülkemizi ürettikleri sömürü çarkları ile ele geçirenlerin elinden
kurtarmadığımız müddetçe, 1 Mayıs'lar kriz ve krizin gölgesinde kutlanmaya
mahkûmdur. Saadet Partisi olarak bütün bu olumsuzluklara rağmen bütün
çalışanların gününü kutluyorum." dedi.