Bünyan Devlet Hastanesi’nde temizlik işçisi olarak görev yapan Dursun Özarslan, 2008 yılında iş yerinde polisler tarafından gözaltına alındı. Özarslan, sahte çek senet düzenlemek suçundan hapse gönderildi. Kimlik fotokopisi ile ismi kullanılarak dolandırıcılık yapılan Özarslan hakkında açılan davalar, 2008 yılından bu yana bitmedi. Bu süreçte 3 kez hapis yattığını, bunalıma girdiği için intihar teşebbüsünde bulunduğunu söyleyen Özarslan, “Ben hayatımda çek senet nedir bilmem. O gün yattım, suçsuz olduğum belli olunca çıktım ve bu şekilde haberim oldu. Daha sonra mahkemeye gittim, oraya git, buraya git derken 3 defa hapiste yattım bir defa gözlem altında karakolda yattım. O gün bugündür dünyamın altı üstüne döndü. Bu şahıs benim kimlik fotokopisini ele geçirmiş. İzmir’e gidip sahte kimlik çıkarmış ve hayalet şirket kurmuş. Telefon hattı almış, beyaz eşya almış, araba plakası almış, galeri açmış. İzmir, Bursa, Ankara, İstanbul, Kayseri her tarafta adıma çek senet almış. Şimdi 5 senedir bunlarla uğraşıyorum. Bu 5 senede 3 kez hapse girdim, bir kez karakolda gözaltında kaldım, intihar teşebbüsünde bulundum hayattan beklentim kalmadığı için. Bir kez ameliyat oldum. Şimdi aklım, şuurum gidiyor“ dedi.
“KAYANIN UCUNDAN ALDILAR”
İki ay önce aynı nedenden dolayı adına tekrar dava açılan Özarslan’ın zaten 750 TL olan maaşının 500 TL’sine banka el koydu. Geriye kalan miktarla geçinemediğini belirten Özarslan, aile düzeninin de kalmadığını ifade etti. Özellikle çocuklarının durumuna üzüldüğünü dile getiren Özarslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda maaşımın 500 lirasına el koydu banka. Geriye 250 lira kaldı. 150 lirasını kiraya veriyorum, 100 lira kaldı. Geçen aydan bu yana çocuklar, 'Şunu al, bunu al' dedi, 'Hiçbir şey alamam' dedim. Gittik çocuklarla şişe topladık, teneke topladık. Onunla geçen aya kadar idare ettim. Bu ay da aynı şekilde. Ondan sonra boyaya gittim falan derken idare ettim. Ayın 5'inekadar ne yiyip ne içeceğim bilmiyorum. 2 çocuğum var, annem var, eşim var, 5 kişiyiz. Bu durum başlayınca çocuklarım 2 yıl psikologda tedavi gördü, eşim de öyle, annem her gün ağlar. Küçük oğlum 8 yaşında ilaç içmiş, 15 gün fakültede yattı. İkinci aydan bu tarafa 200 lira kesiliyordu, o kadar daralmıyordum ya da çocuklarla ufak tefek bir şeyler satıyordum idare ediyorduk ama geçen ve bu ay bayağı bocaladım. Sokağa çıkıp, 'Allah’ım yardım et' diye bağırıyorum. Geçen gün yine aklım başımdan gitmiş, kayanın ucundan aldılar. Tedavi oldum, insülin vuruluyorum. Doktor, 'Dikkat et' dedi. Ne anneden ne babadan varlığım var, kendi çalıştığımdan başka kazancım yok. Nereye kadar gidecek bilmiyorum.”
Parasızlıktan dolayı avukat tutamadığını ifade eden Özarslan, “Sayın Başbakanımdan, Cumhurbaşkanımdan, Valimizden, devlet büyüklerimizden yardım istiyorum. Eğer utanmasam elimi açıp dileneceğim. O duruma geldim. Hayatımdan bezdim. Elinde paran, menfaatin varsa bütün kapılar açılıyor. Paran yoksa tümden bataklığa çöküyorsun” ifadelerini kullandı.
Orjinal Habere Git