Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay; yerli ve milli pancar tohumunu geliştirmek için ARGE merkezini başlattıklarını ifade ederek; "Elde ettiğimiz sonuç olumlu bir sonuç olursa, yurt dışına giden yıllık 300 milyonumuz ülkemizde kalacak. Bizim Kayseri Şeker’den çıkan yıllık 40-45 milyon TL bir bedel bünyemizde kalacak. Onun için bu çalışma çok önemli" dedi.
Kayseri Şeker Fabrikası, yerli pancar tohumu üretmek için kurduğu ARGE Merkezi’nde ayrıca yerli kabak çekirdeği, sarımsak tohumları da geliştirilmeye başlandı. Yüzde yüz dışarı bağlı olunan tohumlarda yerli üretim geliştirmek için çalışmaların devam ettiğini aktaran Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay; "Burada araştırma geliştirme çalışmaları yapılıyor. Özellikle biz bunun 2014 yılının kasım ayında resmi ruhsatını almıştık. O zaman devletimiz ARGE çalışmalarına önemli destekler vermişti. Bizde, bu çerçevede müracaatımızı yaptık ve bu güzide tesisi ortaya çıkarttık. Burası ARGE’nin merkezi, burada laboratuvarlar var, pilot tesislerimiz var, üretim sahamız var. Bütün bunların hepsi birlikte arkadaşlarımız, burada çalışan personelimiz ki bunların büyük çoğunluğu teknik personel. ARGE çalışmalarını sürdürüyorlar. Biz öncelikle pancar tohumunu, yerli ve milli pancar tohumunu geliştirmek için bu ARGE merkezini başlattık. Buradaki arkadaşlarımız diğer tohumlarla ilgili çalışmalarını da sürdürüyorlar. Mesela ilk başta kabak çekirdeği tohumu, kayarge ve Keykubat ismi ile bu kabak çekirdeği tohumları geliştirildi ve önümüzdeki seneden itibaren, çiftçilerimiz vasıtasıyla ekilmeye başlayacak. Orada önemli bir gelişme kaydettik. Bunun dışında aynı zamanda sarımsakla ilgili tohum çalışmalarımız var. Başka ürünlerle de olacak. Bu arada geliştirdiğimiz, diyet rifte, pektin ürünleri var. Şeker pancarı posasından, gıda sektöründe kullanılmak üzere bu diyet rifte, pektin Türkiye de üretilen ürünler değil, tamamen yurt dışından ithal edilen ürünler. Onun için bunu ülkemiz açısından önemli gördüğümüz için bu konuda bir çalışma ortaya koyduk ve geliştirdik. Bunların yanında bizim için en önemli konu, pancar tohumu geliştirilmesi konusu. 4 senedir bu işi sürdürüyoruz. Tabi bir tohumu, özelikle pancar tohumunu kısa bir sürede geliştirmek çok mümkün değil. Bunun normal süresi 15 seneye kadar uzayabiliyor. Teknik çalışmalar, bilimsel çalışmalar böyle bir durum ortaya çıkarıyor. Fakat biz 4 senede önemli bir mesafe kat ettiğimizi düşünüyoruz ve inşallah önümüzdeki 5-6 yıllık süre içerisinde yani 15 seneye uzamadan, kendi sahalarımızda eker hale getireceğiz. Çiftçilerimize ektirir hale getireceğiz" dedi.
"Sonuç olumlu olursa yurt dışına giden 300 milyonumuz ülkemizde kalacak"
Sonucun olumlu olması halinde 300 milyonun ülkede 45 milyon TL civarında bir rakam da Kayseri Şeker’de kalacağının altını çizen Başkan Akay, "Türkiye’de tohumculuk, önemli bir mesafe kat etti ama bu diğer ürünler için geçerli. Pancar tohumu için bu geçerli değil. Pancar tohumunda, biz yüzde yüz dışarıya bağlıyız. Ya dışardan ithal ediyoruz pancar tohumunu ya da yurt dışının patentiyle burada üretim yapıyoruz. Yapan çalışan kuruluşlar var, 5-6 tane kuruluş bunu gerçekleştiriyor. Türkiye’de pancar tohumu, yılda aşağı yukarı 800 ton kullanılıyor. Pancar ekimi 3 milyon 400 bin dekar alanda gerçekleştiriliyor. 100 bin çiftçi bu üretimi gerçekleştiriyor. Bu 800 binlik tohuma, Türkiye olarak bizim ödediğimiz bedel 300 milyon TL civarı bir rakama tekabül ediyor. Kur arttıkça, bedel de artıyor. Bizim de Kayseri Şeker olarak bunun için aşağı yukarı ödediğimiz bedel, 40-45 milyon TL civarında bir rakama tekabül ediyor ve biz bunu tamamen yurtdışı kaynaklı pancar tohumuna vermek durumunda kalıyoruz. Yurt dışı kaynaklı pancar tohumu ne ifade ediyor? Bu çok önem ifade ediyor, aynı tohumu biz ekiyoruz. Şeker oranı yüzde 16 dekardaki verimi 6 ton, Avrupa’da bu şeker oranı yüzde 18 dekardaki verim 9 ton. Yani verimlilikte ciddi bir fark var. Gerek şeker oranı itibariyle gerekse üretim verimliliği itibari ile, artı o tohum Avrupa’da ilave sulamaya ihtiyaç olmadan çünkü oranın yağmur rejimi, sistemi buna uygun. İlave su ihtiyacı olmadan üretiliyor ama bizde sulama mecburiyeti ortaya çıkıyor. Bizdeki sulama maliyeti toplamda, pancar maliyetinin en az yüzde 20’sine tekabül ediyor. Dolayısıyla biz hem maliyetler açısından, masraf açısından hem de verimlilik açısından yurt dışından getirdiğimiz tohumlarla üretim yaptığımız zaman böyle sonuçlar elde ediyoruz ve onların gerisinde kalıyoruz. Bu manada rekabet etme şansımız yok. O nedenle biz bu yola çıkarken dedik ki, ’bizim Türkiye’nin toprak ve iklim yapısına uygun tohum geliştirmemiz gerekiyor. Bunu yapmamız lazım, bunu yapmamız milli bir görevdir’ dedik ve bu çerçevede yola çıktık. Bunu sonucunda da şu anda geldiğimiz noktayı ifade ettim. Bunun tabi bir bedeli var, bir maliyete katlanıyoruz biz ama elde ettiğimiz sonuç olumlu bir sonuç olursa, o zaman işte yurt dışına giden yıllık 300 milyonumuz ülkemizde kalacak. Bizim Kayseri Şeker’den çıkan yıllık 40-45 milyon TL bir bedel bünyemizde kalacağı gibi aynı zamanda onlarla bir rekabet edebilmeyi ümit ettiğimiz tohumu geliştirmiş olacağız. Onun için bu ARGE merkezi çok önemli. Biz bunu gerek Kayseri’de, gerekse sektörde ilk ARGE merkezi olarak gerçekleştirdik. Bu bizim için çok önemli bir adım oldu. Arkadaşlarımız da bütün gayretleriyle, bütün ciddiyetleriyle bu işi yürütüyorlar, sürdürüyorlar. İnşallah ülkemize bu mana da bir başarı kazandırmış olacağız. Onu ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Keykubat ve kayarge ismiyle iki tohum tescil ettirdik"
Kabak çekirdeğinde iki tohumu tescil ettiklerini belirten Başkan Akay; "Sarımsak geliştiriyoruz, ancak bunun henüz tescili yapılmadığı için ismi belli değil. Kabak çekirdeğinde tescil yapıldığı için isim belli Keykubat ve kayarge isimleriyle 2 tane tohum çeşidimizi tescil ettirdik. Bir de pancar tohumunun numunesi var. Bunlar üzerinde yoğun çalışmalar devam ediyor. Biz bu çalışmaları yalnız kendi başımıza yapmıyoruz. Hocalarımız var, üniversitelerle iş birliği yapıyoruz. Üniversitelerle ve değerli hocalarla bu iş yapılıyor. Gelişmeler, oldukça ümit verici. Biz sonuçları bekliyoruz" diye konuştu. Geliştirilen tohumların özelliklerini de dile getiren Başkan Akay konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geliştirdiğimiz mesela kabak çekirdeği, ay çekirdeği gibi kabuklu ürünlerde içindeki dolgunluk oranı, ağırlığı bunlar önemli hususlar. Bizim geliştirdiğimiz kabak çekirdeği, bu bölgenin özelliklerine uygun. Çiftçinin de benimsediği özelliklerde bir kabak çekirdeği. Bunlar da tabi çeşitler var. Çerçeveli deniliyor, kadın tırnağı ya da gelin tırnağı şeklinde isimlendiriliyor. Buna benzer kabak çekirdeğinin çeşitleri var. Burada önemli olan, içinin dolgunluk oranı ve boş çıkmaması. Biz işte bu geliştirdiğimiz tohumları özelikle bu hususları dikkate almaya çalıştık. Buna uygun yani doluluk oranı daha yüksek olacak ve daha kabul görecek, çerezlik anlamında daha kabul görecek bir tohum geliştirdiğimizi düşünüyoruz. Bunu işte önümüzdeki seneden itibaren, çiftçi bazlı üretime geçip de piyasa ya arz etmeye başladığımız zaman tam ticarileşmiş de olacak. Ümit ediyorum, piyasanın da benimsediği bir ürün olur. Biz çünkü kullanıyoruz numunelerden. Ümit ediyorum vatandaşlarımız da tercih edecekler. Böylece Kayseri Şeker’in geliştirmiş olduğu ve Türkiye de kabak çekirdeğinin üretim merkezi olan ilimizde bu kullanılmaya başlanacak."