Kadınların siyasetteki yerinde son 10 yıla kadar iyileştirme olmadığını ve bu konuda sıkıntıların olduğunu belirten Pakırdaşı, “10 yıldır oranlar gayet güzel. Şu anda, genel mecliste yüzde 14 temsil oranıyla Türk kadını mecliste, parlamentoda, cinsiyetini temsil ediyor. Eğer bu hız ve ivmeyle giderse eminim ki, Avrupa standartlarındaki orana ulaşacaktır. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz seçimde ikiye katlandı. Sırf 46 tanesi Ak Parti’den milletvekilimiz. Bundan sonra ikiye katladığında yüzde 20-25’leri bulacaktır.”diye konuştu.
Pakırdaşı, kadının Kayseri'deki rolünün yerel meclisteki oranının da arttığını, belediye başkanları, il başkanları ve kendi çalışmalarıyla kadınların temsil oranının arttırılması yönünde çalışmalar yapıldığın kaydetti.
Kadının toplumdaki önemine vurgu yapan Pakırdaşı, hayatın her alanında kadınların olması gerektiğini vurguladı. Kayserili kadınların, iş hayatında etkin olmaya çalıştıklarını da ifade eden Pakırdaşı, muhafazakar yapının da giderek kırıldığını dile getirdi. Pakırdaşı, “Kadına bakış açısı, sadece Kayseri'de veya Türkiye'de değil, maalesef Avrupa’da ve dünyanın her yerinde de aynı. Gördüğünüz gibi, Amerika’da da kadına şiddet var. Bu eğitimle çözülebilecek bir sorun diye düşünüyorum. O yüzden AK Parti olarak eğitime önem veriyoruz. Şiddetin, yasakların, engellerin olmadığı bir dünya düşünüyoruz. Başbakanımızın dediği gibi, siyasette kadın olmazsa olmaz. Biz, özellikle siyasi kimliğimiz olduğu için bu mesajı vermeyi istiyorum. "Siyaseti kadınsız düşünmek hayatı yarım algılamaktır" demişti Başbakanımız. Gerçekten de, her yerde olmalı ama siyasette olduğu zaman, tabi ki temsil edildiği için ticarette, sanatta ve sanayide sayısı daha çok artacaktır. Onun için önceliği siyasete veriyoruz ki, destek olsunlar. Yönetici kadınlarımız, tabandaki kadınları daha uygun yerlere taşısın.” ifadelerini kullandı.
Kadın olmanın bazı zorluklarına da değinen Pakırdaşı, Siyasetten önce çalışma hayatım yoktu. Genç yaşta evlilik yaptım ve çocuklarımı kendi ellerimle büyütmek istedim. Çocuklara adapte olmuş bir hayat. 7 gün 24 saat daha çok aileme, akrabalarıma, eşime ve dostuma kendimi verdiğim bir hayattı. Şimdi o kadar kalmadı tabi ki biraz daha fedakarlık istiyor. Çocuklarıma, eşime, akrabalarıma ve dostlarıma daha az zaman ayırabiliyorum. Ama şöyle de bir tesellisi var. Daha faydalı işler yaptığıma inanıyorum. Temizlikle ve çocukla sürekli vakit geçirdiğiniz zaman çok fazla teselli olmuyorsunuz ama siyasetle uğraştığınız zaman bir kişiye faydanız olsa geceyi daha rahat geçiriyorsunuz. Bende faydalı işler yaptığıma inanıyorum. Ben üç çocuk annesiyim eşimin desteği yüzde 80 diyebilirim. Başarımın yüzde 80'inini eşime borçluyum. Çünkü kadın olunca ne kadar da kendi ayaklarınız üzerinde dursanız da, eş desteği kesinlikle şart. Eşim çok fazla fedakarlık ediyor. Bildiğiniz üzere siyasette zaman, mekan, hafta içi ve hafta sonu kavramı yok. Her gün, her saat, her programa hazır olmak zorundasınız. Görevim itibariyle şehir dışı programlarımız da, çok fazla oluyor. Eşimin izin vermeme gibi bir durumu yok. Zaten olsa, bende rahat çalışamayacağım. O yüzden eşime ve çocuklarıma çok teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.