Soğuk hava ve rüzgarın özellikle yüz bölgesindeki sinirleri olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan uzmanlar, bunun sonucunda yüz felcine sebep olduğunu belirterek, yüz felciyle beraber ağızdaki kas ve beyin fonksiyonların da bozulduğuna dikkat çekiyorlar. Bizde hava sıcaklıkların sıfırın altında 20 dereceleri gördüğü ve Sibirya kışının hüküm sürdüğü bu günler
de kış mevsiminde yaygın olarak görülen yüz felci hastalığı ili ilgili olarak toplumumuzu bilgilendirmek adına konuyu bir uzmana sorduk. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak-Burun-Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Külahlı, Toplumda yaygın görülen bir kulak burun boğaz sistemi hastalığı olan yüz felcini her yönüyle sizler için değerlendirdi.
Bazı tıp uzmanları tarafından virüs kaynaklı olduğu da iddia edilen ‘Yüz Felci’, halk arasında ‘ şoför hastalığı’, ‘şeytan çarptı’ diye adlandırılırken, bu rahatsızlığın ortaya çıkmasında etki olan en temel faktörün `cereyan` denilen hava akımının olduğu ve hastalığı tetiklediğini dillendirilmektedir. Özelikle kış mevsiminde bu rahatsızlığın pençesine düşenlerin sayısında artış kaydedildiğini vurgulayan uzmanlar yüz felcine yakalanmamaları için vatandaşları, özellikle yüzlerini soğuk hava akımından korumaları konusunda uyarıyor.
İşte soğuktan kaynaklanan ve ciddi olumsuzluklar neden olan bu kış hastalığı ile ilgili Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Külahlı’nın kapısını çalarak yüz felci hakkında bilgiler aldık.
Prof. Dr. İsmail Külahlı, soğuk havanın yüz felcini tetiklediğini belirterek, korunmak için göze ve yüzümüze iyi bakmak, sıkı giyinmek, ıslak saçla dışarıya çıkmamak, arabada pencere açmamak gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. İsmail Külahlı sözlerinin devamında yüz felci hastalığının nasıl oluştuğuna dikkat çekerek, önemli olanın koruyucu önlemler olduğunu vurgulayarak hastalığın oluşumu konusunda şunları kaydetti…“Yüze şekil veren sinir, beyinden çıktıktan sonra işitme ve denge siniriyle birlikte iç kulağa girer. İç kulakta dar bir kanalın içinde seyrederek orta kulağa ulaşır. Orta kulağın içinden bir radyatör gibi bir şekilden geçerek dışarı çıkar. Beyin, iç kulak yolu, iç kulak komşuluğu orta kulak içinden tamamen geçiş ve dışarı çıkıştır. İşte bu beyinde, iç kulak ve orta kulakta bir problem olduğu zaman bu problemler vurma, çarpma, intihap veya bunların belirgin olmayan virüs enfeksiyonları, bunun çalışmasını bozabiliyor. Filmde ve tahlilde bu sinir sağlam ve tamamen iyi görünebiliyor ama akım geçmeyip yüz felci meydana geliyor”
Yüz felci geçiren bir hastanın tahlil veya rontgen filimi çektirdiğinde her şeyin normal gözüktüğüne dikkat çeken Külahlı, “ kulak kepçesinin hemen önünden bu sinir dışarıya çıkıyor. Ve bu sinir dallanmalar şeklinde yüze yayılıyor. Bu dallar yüzümüze şekil verir. Bizi sosyal olarak ifade eder. Bu dalların biri kopması sonucu göz açık kalır, alın kırışmaz, burun yanındaki çıkıntılar kaybolur, ağız bir tarafa kayar işte buna yüz felci denir. Yüz felci olan hastanın hiçbir sebep olmadan yüze şekil veren sinirleri çatlar. Bu sinir çalışmadığı zaman yüzün şekli değişir. Buna eskiden halk arasında şoför hastalığı da deniliyor. Çünkü şoförler camı açık bırakarak esen rüzgardan etkilenip kulak önündeki sinirin çıktığı bölgede, sinirde bir ödem veya intihap yapıp yüz felcine neden oluyordu. Hatta halk arasında bazen ‘şeytan çarptı ‘ deniliyordu. Böyle sebebi bilinmeyen yüz felçlerinde, hiçbir şekilde sebep yok ama soğuk, stres, stres, kalp ve şeker hastalığı gibi birçok etken etkili oluyor. Ama ispat edilmiş özel bir sebep yok” ifadesini kullandı.
Yüz felci hastalığına yakalanmamak için önerilerde bulunan Pr.Dr. Külahlı sözlerini şöyle noktaladı… “Birinci kural gözünüzü koruyacaksınız. Gözümüz açılıp kapandıkça ıslanır nemlenir ve kendini korur ama sürekli gözümüz açık kaldığı zaman anında göz kurur ve gözümüzde batmalar yanmalar başlar. Yüz felcimizi unuturuz göz problemiyle uğraşmak zorunda kalırız. O yüzden gözümüzü ıslak nemli tutarak korumamız lazım. İkinci sırada ise, soğuktan rüzgardan yüzümüzü korumamız gerekiyor. Hatta elimizle yüzümüze doğru masaj yaparak, buradaki kaslarımızı uyaracağız. Yüz felci ne kadar süre olursa tam iyileşme o kadar zorlaşır. Bazen tam iyileşme 6 ayı bile bulabiliyor. Eskiden 1 ayda düzelmeyen yüz felcinde ameliyat yapılıyordu. 5-10 yıldır ise ameliyat yapılmıyor. Ameliyat yapılmaması gerekiyor”