Saadet Partisi Kayseri İl Başkanlığı´nın 5. olağan kongresine katılan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Gelin yaşanabilir bir Türkiye kuralım" dedi.
Saadet Partisi Kayseri İl Başkanlığı´nın 5. olağan kongresi Genel Başkan Mustafa Kamalak´ın katılımıyla gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı´nın okunmasından sonra divan oluşturuldu. Divanın oluşturulmasının ardından faaliyet raporu ile gelir-gider tablosu okunarak yönetimin ibrası gerçekleştirildi.
Siyasi konuşmalar kısmında kürsüye çıkan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Hem Türkiyemiz, hem de bölgemiz gerçektden kritik bir dönemden geçiyor. Bu gelişmeler bizi can evimizden vuruyor. Üzülüyoruz. Ama şaşmıyoruz. Başka ne olabilirdi ki zaten diyoruz. Ne bekliyordunuz?" diyerek konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Hak yolunun olmadığı yerde batıldan başka ne kalır? Biz koalisyon biçiminde de olsa iktidardan ayrıldığımızın üzerinden 20 yıl geçti. Peki aziz milletimizin eline ne geçti bu 290 yıllık süreçte. Şehit cenazelerinden başka ne geldi ilimize? Annelerin matem türkülerinden başka ne düştü dilimize. Gelin yaşanabilir bir Türkiye kuralım diyoruz. Belki bir kısım ?Türkiye yaşanabilir bir yer değil mi?´ diyebilir. Meclisi bombalanan, Genel Kurmay Başkanının boynuna kemer takılan, kuvvet komutanları esir alınan, Güney Doğu´da kan gövdeyi götürürken, her gün şehit cenazeleri gelirken, Türkiye gerçekten yaşanabilir bir ülke mi? Gelin diyoruz, gelin yaşanabilir bir Türkiye inşa edelim?
Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Mahmut Arıkan ise, "15 Temmuz´da alnından vurduğumuz sadece bir kuklaydı. Nasıl ki PKK bir kukladır, nasıl ki içimize fitne ekenler bir kukladır, FETÖ terör örgütü de bu şekilde bir kukladır. Kuklayı vurmakla savaş bitmez. Biz Erbakan hocamızdan, sahnedeki kukla ile mücadele ederken, perde gerisindeki kuklacıyla mücadele etmeyi de öğrendik" dedi.
Arıkan, "15 Temmuzda sokaklarımızdaki tanklar, göklerdeki helikopterler, uçaklar kuklaydı. Onlara talimat verenler ve onları kullananlar birer kuklaydı. Şimdi sıra geldi kuklacı ile mücadele. Kuklayı vurmak sadece bir meydan muharebesini kazanmaktır. Ne zaman ki kuklacıyı alnından vururuz, o zaman kesin zaferi kazanmış olacağız. Bu millet vatanına göz dikildiğinde, insanına, özgürlüğüne, inancına göz dikildiğinde nasıl bir cevap vereceğini en güzel şekilde göstermiş oldu? diye konuştu.