Geçtiğimiz günlerde Keykubat İmam Hatip Lisesi Müdürünü darp ettiği iddiası ile Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı ve sendika mensuplarınca protesto edilen öğrenci velisİ Erol Yaldız Kay-tv mikrofonuna konuştu. Kendilerine yargısız infaz uygulandığını idd
Önceki gün bir öğrenci velisinin Keykubat İmam Hatip Lisesi Müdürünü darp ettiği iddiası ile Eğitim Bir-Sen üyeleri okul önünde protesto eylemi gerçekleştirmiş, ve veliyi kınamışlardı. Protesto eyleminin haber olarak medyada yer bulması üzerine olayın diğer tarafı öğrenci velisi Erol Yaldız Kay- Tv mikrofonuna konuştu. Erol Yaldız ‘’ Okul müdürü bana küfretti ve eşime tokat attı. ‘’ iddiaları ile asıl mağdur olanların kendileri olduğunu belirterek şöyle konuştu ‘’Benim çocuğum Keykubat imam hatip’te okuyor. Çocuklar sınıfta kendi aralarında yemek hazırlarlar, öğretmenlere yemek vereceğim diye, çocuğumda sınıf başkanı olduğundan dolayı sormuş ‘ çocuklar bu yemeği yapıyorsunuz ama Selma öğretmenin haberi var mı?’ diye. Çocuklar da ‘ var ‘ demiş. Sıra Selma hoca gelir, ‘ne yapıyorsunuz?’ der, ‘hocam sizden izin almışlar yemek partisi veriyorlar’ der, Selma hoca da ‘ benim böyle bir şeyden haberim yok sınıf başkanı kim ‘ der, benim kızımda ‘benim ‘ der, yakasından tutar müdürün odasına gider. Çocuğumda o gün okul formasını giyemediği için, sabah kahvaltı yaparken çay dökmüş giyememiş, giyemediği için bu forma ne diye sorar, ‘ hocam böyle böyle çay döküldü sabah formama, yıkayamadım bugün bunu giydim’ der. Hoca ‘böyle bir şey yok ‘ der. Ve kızımın fermuarını açar Müdür Bekir Yanın yanında, kızım kendini kapatmaya çalışır, açta görünsün der, kızımda altım bir şey yok hocam diye bağırır, çocuk ağlar kendini saklamak için, çocuğu sınıfına kovar. Çocuk annesini arar, annesi de beni aradı, olayın ne olduğunu anlamak için okula gittik, Selma Hoca’yı bulamadık, Müdür Bekir Yanın yanına vardık, ‘ hocam dedim böyle böyle bir durum var, Selma hoca kızımın fermuarını açmış kızımın iç çamaşırını göstermiş’ kendisi ‘ evet dedi bende vardım yanında’ dedi ‘ niye böyle bir şey yapıldı hocam’ dedim, ‘ yapabilir öğretmeni’ dedi. ‘hocam dedim kendi kızınıza yapılsa siz razı gelir misiniz’ dedim ’gelmem’ dedi. ‘O zaman benim kızıma neden yapıyorsunuz’ dedim. ‘bildiğin yere şikayet et, milli eğitim orada, karakol orada, git elinden gelen ne varsa onu yap’ dedi. Bende ‘ hocam biz buraya tartışmaya gelmedik sadece çocuğumun şikayetini duyduk mesele ney onu öğrenmeye geldik, sizinde kızınız var böyle bir şeyin yapılmasına rızanız var bizim çocuklarımıza neden yapılıyor’ diye sordum. O sırada benim kızım dedi ki ; ‘ hocam sizde bize ağır ithamlarda bulunuyorsunuz her gün sabah, öğle yemeğine gitsek gelirken ‘ sürtükler geliyor’ diye hakaret ediyorsunuz. Müdür ‘ evet’ dedi, dedim ki ‘ hocam böyle bir şey demeye hakkınız var mı?’ diyebilirim dedi. Bunda ne var dedi. Peki senin kızına dense sen razı olur musun? Dedim olmam dedi. Benim kızıma niye diyorsun dedim. Diyebilirim dedi, git şikayetinde bulun dedi. Eğer benim kızım, burada okuyan kızlar sürtük ise senin kızında sürtük dedim. Öyle deyince masaya vurdu ‘ benim kızıma kimse sürtük diyemez, diyeni bilmem ne yaparım diyerek ayağa kalktı. Bende ayağa kalktım, eşimde yanımda idi zaten. Birbirimize vurmayalım diye eşim araya girdi ‘ Erol haklı iken haksız olacağız’ diye o sıra da tokadı elinin tersi ile vurunca gözünün üstüne eşim düştü yere. Sandalyeye kafasını çarpmış, çenesinin altı mor, o sıra da ben hocanın üstüne yürüdüm ama bırakmadılar öbür öğretmenler geldi kucakladı beni ayırdılar, başka bir odaya aldılar, ondan sonra polisler geldi. Karakola gittik şikayetimizde bulunduk. Şimdi pazartesi de çocuklarımı okulda tedirgin etmek için çocukları örgütlemiş, protesto ettiriyor. Şimdi benim kızım okula gitmiyor ‘ ben okula gidemem diyor’ olay bu.’”
Haklarını arayacaklarını söyleyen baba Erol Yaldız, ‘’ milli eğitim Müdürlüğüne şikeyete geldik çünkü bu okulda olay hiç eksik olmuyor yani bir ben değil. ’’ dedi.
Anne Yaldız ise olayı şöyle anlattı: ‘’ o gün kızım bizi aradı müdürle görüşmeye gittik, müdür bey olabilir dedi, bir öğretmen açabilir dedi. Bir öğretmen varmış yanında dedik, evet bende orada idim dedi. Sonra eşim bir hocanın bir erkeğin yanında kızımı açmaya deşifre etmeye hakkı var mıdır dedi. Olabilir dedi. Sizin kızınıza yapılsa hoşnut kalır mısınız dedi. Müdür bey de benim kızıma hiç kimse böyle bir şey yapamaz dedi. O sırada elini masaya vurarak küfrünü etti. O arada ben eşime engel olmaya çalıştım. Haklı iken halksız duruma düşeceğiz, kapat olayı çıkalım hakkımızı başka şekilde arayalım demeye kalmadı müdür bana elinin tersi ile vurdu. Ben yere düştüm, yere düşünce eşim daha bir hiddetlendi sinirlendi. Birbirlerine vurmaya başladılar öğretmenler ayırdılar. Böyle bir olay yaşadık. ‘’ şeklinde konuştu.