TARİHÇİ, ARAŞTIRMACI, YAZAR FAKIOĞLU:''MİLLETİN EGEMENLİĞİ TEHDİT VE TEHLİKE ALTINDADIR''

Tarihçi, araştırmacı ve yazar Oktay Fakıoğlu, Türkiye'nin, batı ve NATO iule ilişkileri konusunda vatandaşların doğru bilgilendirilmediğini ileri sürerek, ''Milletimiz yanıltılmaktadır. Milletin egemenliği tehdit ve tehlike altındadır''

Güncel 29.01.2013 09:41:00 0

Editör

admin

TARİHÇİ, ARAŞTIRMACI, YAZAR FAKIOĞLU:''MİLLETİN EGEMENLİĞİ TEHDİT VE TEHLİKE ALTINDADIR''
Haberi Sesli Oku
Millet Derneği Kayseri Şubesi, öğrencileri ve halkı doğru bilgilendirmeye yönelik haftalık çalışmalarının yanında aylık konferanslarına da aralıksız devam ediyor.
Millet Derneği Ocak ayı konferansının konusu ''Türkiye Batı İlişkileri ve Nato'' idi. Tarihçi, araştırmacı yazar Oktay Fakıoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı konferansın açılış konuşmasını yapan Millet Derneği Kayseri Şube Başkanı Mustafa Temizer, ''Her türlü bilgi kirliliğinin yaşandığı günümüzde, doğru bilgilere ulaşmak her geçen gün zorlaşmakta. Özellikle batı ile olan ilişkilerimizin ve yapılan anlaşmaların arka planında nelerin olduğu bilinmemekte. Yanlış bilgiler altın tepside sunularak toplum yanıltılmaktadır. Geçmişin Yeniden Milli Mücadelecileri, Millet Derneği mensupları bizler, ta başından beri toplumu doğru bilgilendirmeyi, uyarmayı, doğru bilgiler istikametinde milletin birlik ve beraberliğini, vatanın bölünmez bütünlüğünü korumayı ilke edindik. Geçmişte olduğu gibi bu ilke ve amaçlar doğrultusunda eğitim ve kültür çalışmalarımıza, konferanslarımıza aralıksız devam etmekteyiz'' dedi.
Konferansın konuşmacısı tarihçi, araştırmacı, yazar Oktay Fakıoğlu, ''Türkiye Batı İlişkileri ve Nato'' konusunu, İslamiyet öncesi , İslamiyet dönemi, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet dönemi olarak 3 bölümde ele alan Fakıoğlu, batıyla olan ilişkileri ayrıntılı bir şekilde anlatarak özetle şöyle dedi:
''Batıyla ilişkilerimiz çok eski tarihlere dayanmaktadır. İlişkilerde kültür ve medeniyet farklılıklarımız hep ön plana çıkmıştır. Tarih boyunca -Kültür ve medeniyetlerin kanuniyeti gereği - batıyla olan tüm ilişkilerimizde batının üstünlük elde etme, hükmetme anlayışı hep öne çıkmıştır. İlişkiler arttıkça batının üstünlük elde etme ve hükmetme duygusu ve iradesi daha da artmıştır. İlişkilerde üstünlük kurmanın ve hükmetmenin zevkine varan batı, özellikle 1700- 1800’lü yıllardan sonra her alanda daha çok ilişki, daha çok hükmetme, daha çok sömürme düşüncesiyle hareket etmiştir. Ayrıca tarih boyunca batı, yaptığımız tüm anlaşmalarda ya anlaşma şartlarına uymamış ya da kendi lehlerine tek taraflı olarak anlaşmayı bozmuştur.''
NATO'nun ilk defa 1949 yılında 12 batı ülkesi tarafından, 16 maddelik bir anlaşmanın Washington’da imzalamasıyla kurulduğunu ifade eden Fakıoğlu, bu sayının, 2009'da Hırvatistan ve Arnavutluk’un da katılımıyla 28’e ulaştığını kaydetti. Türkiye'nin NATO'ya İslam ülkelerini kontrol etmek üzere alındığını ileri süren Fakıoğlu, Türkiye’nin 1952’de NATO'ya girmesinden sonra, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün birimlerindeki teknik eleman kadrolarının Amerikalı ya da Amerikan zihniyetiyle yetişmiş insanlar tarafından işgal edildiğinin görüldüğünü iddia etti. Fakıoğlu, ''Türkiye’nin Nato’ya girişiyle birlikte Osmanlı döneminde başlayan ordudaki yabancı etkisi iyice artmış ve ordu NATO ölçülerine göre yeniden dizayn edilmiştir'' dedi.
Konuşmasında, 1950’den sonra Türk Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Amerikan Haber Alma Örgütü (CİA) ile işbirliği yaptığını belirten Fakıoğlu, şöyle devam etti:
''1954’de NATO Kuvvetleri Statüsü Sözleşmesi, TBMM de kabul edilmiş, buna göre, NATO’nun Türkiye topraklarında askeri tesisler ve üstler kurma, askeri personel bulundurması kabul edildi. NATO'nun 28 üyesi, Birleşmiş Milletlerin 193 üyesi var. ABD’nin 140 ülkede askeri varlığı bulunuyor. Pentagon’un 2007 raporuna göre Türkiye’deki ABD üstleri, Ankara’da yönetim binası. Batman'da hava üssü. Çiğli’de hava üssü. İncirlikte hava üssü (Dünyada 12. Orta doğudaki en büyük üssü) İzmir hava istasyonu. İzmir depolama ek birimi. Muş hava üssü. Yumurtalık petrol depolama ek birimi. İncirlik ve İzmir hava üssü dışında Türkiye’deki NATO üsleri
Afyonkarahisar -Askeri Hava Alanı (Türkiye'nin en büyük askeri, NATO'nun 2. Büyük üssü), İstanbul-Şile üssü. Konya Üçüncü Nokta Ana jet Üs Komutanlığı, Balıkesir 9. Hava jet üssü, Mugla-Aksaz deniz üssü, Ankara-Ahlatlıbel, Amasya-Merzifon, Bartın, Çanakkale, Diyarbakır-Pirinçlik, Eskişehir, İzmir-Bornova, İzmit, Kütahya, Lüleburgaz, Sivas-Şarkışla, İskenderun, Ordu-Perşembe, Rize-Pazar, Erzurum, Van-Pirresit, Mardin, Tekirdağ, Çorlu, Hatay-Kisecik radar üssü, Malatya-Kürecik'te füze kalkanı radarı. Bunların dışında İzmir, Balıkesir, Eskişehir, Konya, Malatya ve Erzurum’da ABD’nin nükleer silah depoları, İncirlik'te 90 atom bombası var.
Son durum itibarıyla NATO'nun Deniz Kuvvetleri Merkezi İngiltere, Hava Kuvvetleri Merkezi Almanya, 1/12 /2012 tarihinde İzmir'in Buca-Şirinyer semtinde göreve başlayan NATO müttefik Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile NATO’nun Ortadoğu’da görev aldığı bölgelerin komuta merkezi İzmir oldu. Böylece NATO Kara Kuvvetleri Merkezi Türkiye olmuştur.''
Fakıoğlu, ''Milletimiz yanıltılmaktadır. Milletimizin bildiklerinin yüzde seksen beşi, duyduklarının yüzde doksanı yanlıştır, yalandır. Millet doğru bilgilendirilmiyor.
Yukarıdaki tablodan da anlaşılıyor ki; Milletin egemenliği tehdit ve tehlike altındadır. Bu şartlarda egemenliğimizin kaçta kaçı elimizdedir? Kayıtsız şartsız milletin olması gereken egemenlik, gerçekten kayıtsız şartsız milletin mi? TBMM’deki vekillerimiz, akademisyenlerimiz, bilim adamlarımız, siyaset bilimcilerimiz bunu doğru izah etmeli, kanaat önderleri bunu doğru izah etmeli. Millet Derneğinin yıllardan beri yaptığı halkı doğru bilgilendirme çalışmaları devam etmeli. Toplum, hamasi nutuklara, ucuz kahramanlıklara itibar etmemeli. Şahıslara, olaylara aldanmadan gerçekleri görmeli. Millet uyanmalı, egemenliğine sahip çıkmalı'' diyerek sözlerini tamamladı.