Son Günlerde Camilerin Yıkılması Tartışmaları Yaşanıyor. Kayserili 3 Vatandaş İsmet Paşa’nın Cumhurbaşkanlığı Döneminde Kayseri Ve Develi’deki Bazı Camilerle İlgili Mektup GönDermiş. Bu Mektupların Detayları Mehmet Şevket Eygin’in “
DEVRİ İSMET’TE KAYSERİ CAMİLERİNİN HALİ PÜR MELALİ
Mehmet Şevket Eygi , Yakın Tarihimizde Cami Kıyımı adlı kitabında Yeni İstiklal gazetesine gönderilen okuyucu mektuplarından hareketle Anadolu’daki Cami ve Mescitlerin Tek Parti döneminde nasıl bir muameleye tabi tutulduğunu anlatmaya çalışmış. İbretlik öyküler, can acıtıcı ve yüz kızartıcı muameleler anlatılıyor, okuyucu mektupları yardımıyla.
Ben, Bugün, Devri İsmette Kayseri’deki cami ve Mescitlere neler yapıldığına, nasıl kullanıldığına dair anlatıları paylaşmak istiyorum.
İLK MEKTUP
“ Yeni İstiklâl Gazetesi Müdürlüğüne,
Kayseri’de İnönü devrinde kapatılan, yıkılan ve satılan cami ve mescidler şunlardır:
1-Müftü Camii: Ana tamir fabrikası askerlerine kışla olarak tahsis edildi. Daha sonra un ve zahire ambarı oldu.
2-Kulluk Camii: Silah deposu olarak kullanıldı.
3-İki Kapılı Camii: Mısır ve arpa deposu olarak kullanıldı.
4-Hacı Kılıç Camii: 1950’ye kadar ecza deposu olarak kullanıldı.
5-Lale Camii: Askeri eşya deposu olarak kullanıldı.
6-Pıynirli Cami: Evkaf tarafından Ali isminde bir vatandaşa satıldı. 1956’da tekrar ibadete açıldı.
7-Otbozan Camii: Tamamen yıkıldı, arsa olarak satıldı.
8-Kümbetönü Camii: Yıkıldı, arsası duruyor.
Bu akibete uğrayan daha 20’ye yakın cami vardır. Bunları da bir bir tesbit edip, diğer bir yazımızda açıklayacağız.
Kemal KARACA/Kayseri
İKİNCİ MEKTUP (Kahvehane ve Çöplük yapılan Mescitler)
“Yeni İstiklâl Gazetesine,
Bugünün ana muhalefet partisi genel başkanı ve tecrübeli kaptanının Cumhurbaşkanlığı yıllarına ait yıkılan dini câmi ve mescidlerin sayısı ve o günün olayları:
Şöyle ki: Tarihi 888 yıllık Develi’nin Kopçullu mahallesinden bir mescid, yine aynı tarihe sahip olan Develi Cami-i Kebir mahallesinden iki cami, bir mescid, yine aynı tarihe sahip olan Develi Güney Yukarı mahallesinden bir cami ve yine bir mescid yıktırılıp yerlerine kahvehane veya çöplük yapıldığı gibi, diğer taraftan Cami-i Kebir mahallesinde bulunan Büyük Cami (Sivas Hatun-i Camisi’nin)’de dış kapısında halen testerenin izi mevcut bulunmaktadır. Testere izini hatıra bırakanlar ise, İnönü’nün sağ kolu Osman Çoşkun’dur. Ve şimdi ölmüş bulunan Osman Çoşkun’un da aynı mahallede doğduğu bir vakıadır. Bu kelimeleri üzülerek yazıyorum.
İnönü’nün Millî Şef olduğu kara günlerde vatandaşın tarladaki yeşil ekinine el kondu ve evindeki ekmekleri çiğnendi. Damdaki otlar ateşe verildi, kırk elli kişi iple bağlandı, ilçemiz Develi’ye getirildi ve üzerlerinde nice meşe sopalar kırıldı, yine ayrıca da zindana atıldılar, bütün bu işkencelerin mahiyeti ise vatandaş tarladaki yeşil ekine konan elin payını ve isteğini verememesinden ileri gelmektedir.
Develi Kopcullu Mahallesinden/Ahmet KOLAY/Develi – Kayseri”
ÜÇÜNCÜ MEKTUP (Halk Partiliye satılan, otel ve garaj yapılan camiler)
“Yeni İstiklâl Gazetesi Müdürlüğüne,
Devr-i İsmet’te Kayseri’deki cami, medrese ve ecdad yadigârı binaların hâl-i pür-melâllerini kısmen bildirir listedir:
1-Kayseri’nin en büyük Hunad Camisi uzun bir süre ibadete kapatılmış ve sevkiyatta kullanılmıştır.
2-Hacıkılıç Camii: Oniki sandık ecza için oniki sene depo olarak kapatılmıştır.
3-Lale Camii: On sene un deposu olarak kapatılmıştır.
4-Gülük Camii: Senelerce un ve buğday deposu olarak kapatılmıştır.
NOT: Bu büyük selatin camilerin kapatılması lüzuma binaen değildir. Gördüğü işi başka bir bina da görebilirdi uzak tutup İslâm nurunu söndürmektir.
5-Düvenönü mevkiinde iki cami yıkılmış, yol geçirilmiştir.
6-Boyacıkapı mevkiinde Mahmud Kadı Külliyesinden olan Kocabey Camii yıkılmış ve satılmıştır.
7-Çarşı İçi Eskiciler Camii: Bir Halk Partiliye satılmış, halen onun deposu halindedir.
8-Kazancılar Camii: Yıkılmış ve satılmıştır.
9-Kaleönü Camii: Yıkılmış ve satılmıştır.
10- Kale İç Fatih Camii: Uzun bir müddet Belediye deposu olarak kullanılmış ve sonra halk tarafından tamir ettirilerek ibadete açılmıştır.
11-Serçeönü Camii: yıktırılmış, yeri bahçe yapılmıştır.
12- Düvenönü’nde (Kapısının üstünde büyük bir taşa “Utlubül ilme minel mehdi ilel lahd” “Beşikten Mezara kadar ilim taleb edin” hadis-i şerifi hakkedilmiş olan) muazzam bir medrese o meşhur Halk partiliye satılmış, otel, garaj ve apartman yapılmıştır.
13-Boyacıkapısında Selçukî âsarı, yan yana iki medrese diğer bir Halk Partiliye satılmış ve halen icara verilmektedir. İstimlak mevzusunda Belediye ile ihtilaflı durumdadır.
14-Hükümet Konağı Camii: Yıktırılmıştır.
15-Yoğunburç Camii: Yıktırılmış ve satılmıştır.
16-Havutcular Camii: Yıktırılmış ve satılmıştır.
17-Şehrin kenarında onbinlerce cemaati istiab eden, kenarı duvarlarla çevrilmiş mihraplı, minberli yazlık büyük namazgah yine o Halk Partililere satılmış parsellendikten sonra örnek evler kooperatifine satılmıştır.
NOT: Örnek Evler Camii yapılırken, bir parsel cami için bedelsiz verildi.
18-Paşa Hamamı yıkılmış, yeri bahçe yapılmıştır.
19-Çömlek Hamamı yıkılmış bir kısmı yola gitmiş, bir kısmı satılmıştır.
20-Gürcü Hamamı yıkılmış ve satılmıştır.
21-Gülek Hamamı yıkılmış ve halen toprak yığını halinde durmaktadır.
22-Anadolu’da bir eşine daha rastlanmayan Kapalı Çarşı, zalim bir vali tarafından harap edilmiş, birçok seneler kapalı kaldıktan sonra restore ettirilmesi mevzu bahis olmadan yarı viran olarak hizmete açılmıştır.
23-Yine eşine ender rastlanan Cumhuriyet Meydanı’ndaki ŞahZâde Çeşmesi; şadırvanı, mermer sütunları ve mermer hatlarıyla tam bir şaheser olan bu ecdad yadigârı, şöyle söylenerek yıktırılmıştır: “Biz Padişahların sülalesini kökünden kazıdık, onların ismine çeşme ne demek”.
NOT: 1946 senesinde bu vali yaptığı hizmetler karşılığı olarak, seçilemediği halde, ısmarlama mebus tayin edilmiş ve ondan sonra yaptığı günah ve hatayı tamir için Cumhuriyet Meydanı’na karataştan bir heykel gibi vechesiz, ruhsuz, biçimsiz kendi adına bir çeşme yaptırmış idi. Bilahare zamanın Belediye Reisi merhum, mağfur Osman Kavuncu bu çeşmeyi söktürerek başka bir mahalle nakletmiştir. Sayın Yeni İstiklalciler! Milli Şef devrinde yıkılan, satılan, gadre uğratılan ecdad yadigârı eserlerinin, hangi birini sayalım. Bunlar daha yüzde biri değildir. Bırakınız kul yapısı binaları, laiklik perdesine bürünerek CHP silindir ve buldozerleriyle otuz milyon Müslümanın Allah yapısı olan kalplerini yıkmışlardır. İşte dargınlık ve küskünlüğümüz buradan gelmektedir. Bir Müslüman olarak onlara hakkımızı helal etmeyeceğiz. Saygılarımla
İsmail AKYÜREK/Fatih Mah. Yıldırım Cad. No:40/Kayseri”