Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu ve Milletvekilleri toplantısını 46 yıllık tarihi boyunca ilk defa Kayseri’de gerçekleştirdi. MHP Lideri Devlet Bahçeli, Ommer Otelde gerçekleştirdiği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
MHP 46 yıllık tarihi boyunca Kayseri’de ilk kez gerçekleştirdiği Merkez Yönetim Kurulu ve Milletvekilleri Ortak Toplantısı’nı Ommer Otel’de basına kapalı olarak yaptı. Bahçeli kurmayları ile yaptığı toplantının ardından Basın mensupları ile bir araya geldi. Bahçeli konuşmasına 2015 seçimleri için “Türkiye’miz 7 Haziran’da tarihin en kritik seçimine sahne olacaktır. Türk milleti çok sayıda partiden birisini seçmekle kalmayacak, aynı zamanda geleceğini oylayacak, doğruyla yanlış arasında bir seçim yapacaktır. Ya AKP kızağa alınacak ya da Türkiye kırılacaktır. Ya AKP bitecek ya da Türkiye batacaktır. Ya AKP-HDP-PKK ve şer odakları kaybedecek ya da vatan, bayrak, namus ve şeref kahrolacaktır. Artık çıkar ve orta yol kalmamıştır.” Diye konuştu.
Devlet Bahçeli sözlerinin devamında 17-25 aralık süreci ile alakalı, “Çalıyorlar, ama çalışıyorlar sözü bir hırsızlık uydurmasıdır. Bu uydurmanın ne İslam’da, ne ecdadımızın yaşayışında, ne de insanlığın evrensel kazanımlarında yeri yoktur. Çalışmanın muadili çalmak, çalışmanın semeresi soymak ise hiçbir şeyi konuşmanın manası olmayacaktır. Hem çalışan, hem çalan; hem gören, hem götüren; hem koruyan, hem de ihanet eden bir arada kalamayacaktır. Bizim için ilke ve inançlar, zamana ve şartlara göre değişebilen, esnetilebilen kavramlar değildir. Milli, dini ve ahlaki mesajlar keyfi olarak çarpıtılamayacak, kimin işine nasıl geldiyse öyle kullanılamayacaktır. diye konuştu.
Bahçeli aynı zamanda bölünme hayali kuranlar için “Sevr’i diriltmeye çalışanlara engel olacak irademiz vardır. Türkiye’ye sahip çıkacak inancımız ve imanımız vardır. Çiğnenen bayrağımızı tutup kaldıracak heyecanımız vardır. Parçalanmak istenen topraklarımızı müdafaa edecek bağlılığımız ve sadakatimiz vardır. Her insanımızı bağrımıza basacak, her değerimizi kutsal bir miras gibi benimseyecek cesaretimiz ve kardeşlik hissiyatımız vardır. Türkiye’nin meselelerini çözecek kadrolarımız vardır. Kronikleşen sosyal ve ekonomik problemleri giderecek plan ve projelerimiz vardır. Diyeceğim odur ki, MHP varsa istikbal vardır, istiklal emniyettedir. Bu kapkaç ve kaçak siyaset anlayışı; 2023 vizyonumuzu çalmış, proje hırsızı olmuştur. 1999 yılında kullandığımız bir müzik parçasını aşırmış, şaka değil, şarkı hırsızı olmuştur. Başbakan Davutoğlu, saraydaki amiri ve abisi gibi, hırsızlıklara onay vermiş, Kiziroğlu Mustafa Bey şarkısında kendisinde olmayan şeyleri bulmuştur. Bundan sonra kopan ve kopacak olan kol değil, Davutoğlu’nun itibarıdır. Kesilen ya da kesilecek olan kol-bacak değil, Davutoğlu’nun hasiyet ve inandırıcılık damarıdır.” Dedi.
Fransa’da son Peygamber Hazreti Muhammed’in resmini çizerek hakaret eden mizah dergisine yapılan saldırıyı da kınayan Devlet Bahçeli “Bildiğiniz gibi, Paris’te meşhur bir mizah dergisine düzenlenen silahlı baskın 12 kişinin ölümüne, onlarca kişinin yaralanmasına yol açmıştır. Bilahare teröristler değişik mahallerde saldırılarını sürdürmüşler, iki ayrı rehine vakasıyla yine kan dökmüşler ve Fransa’yı sallamışlardır. Şüphesiz ki, ne adına olursa olsun, Fransa’daki saldırı ve şiddet sahnelerini kınıyor, Fransızlara başsağlığı diliyoruz” dedi.
Bugün mizah dergisini basan katiller, yarın bir başka yerde öldürmeye devam edeceklerdir. Diye konuşan Bahçeli, “Bilhassa Batı dünyasında bazı önyargılı odaklar, ne yazık ki İslam dini ile terörizmi aynı çerçeve içinde resmetmek için özel bir gayret göstermektedir. Bu hem büyük bir haksızlık, hem de büyük bir hatadır. İslam dininin özünü, hoşgörü ve merhamet oluşturmaktadır. Müslüman’ın teröristi olmadığı gibi, teröriste de Müslüman denilemeyecektir. Her şeyden önce inançlarımız başkalarına saygıyı ve yaşama hakkını yüceltmeyi gerektirmektedir. Öldüren, katleden, zulmeden ve insanların varlıklarını alenen tehdit eden caniliklerin ne Müslümanlıkla ne de kutsallarımızla bir ilgisi vardır. Müslüman’ı teröristle yanyana getirmek, bu alanda İslamiyet’i zan altında bırakmak hiç kimsenin haddi değildir. Hatırlatmak isterim ki; suçun, suçlunun, teröristin, katilin dini ve milliyeti yoktur. Yine her ülkede, her inanç sistemi içinde teröristlere rastlandığı unutulmamalıdır.” Diyerek sözlerini noktaladı.