Kayseri’de kulak ağrısı şikayeti ile 1 Kasım 2013`te Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Servisi’nde ameliyata alınan Tunahan Karakaya ameliyatın ardından kalbi ve solunumunun durmasının ardından hayatını kaybetmişti. Olayın ardından oğlu Tunahan`ın aşırı narkoz verilmesi sonucu hayatını kaybettiğini öne süren babası Faik Karakaya, şikayette bulunmuştu. Tunahan Karakaya’nın cesedinden alınan örneklerin incelemesinin ardından açıklanan raporda Karakaya’nın narkozdan dolayı hayatını kaybettiğinin belirlendiği belirtildi. Raporda, ‘Hastanın kolundaki serumun ve içindeki anestezik ajanın fark edilmemesi ve bu ajana bağlı olarak solunumunun ve kalbinin durduğu dosyanın tetkikinden anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Raporun açıklanmasının ardından İHA muhabirine bilgiler veren Faik Karakaya, oğlunu bir ihmal sonucunda kaybettiğini söyledi. Karakaya, “Şuanda elimde Kayseri Valiliği’nden gelen karar kağıdı var. Bu insanlar benim çocuğumu elimden aldılar ama başkasının çocuğunu almasınlar. Hiç kimseyi almasınlar. Bütün insanlara insan gibi davransınlar. Ben başka bir şey diyemiyorum. Verdikleri raporda hemşirenin bu ilacı görmediği görse bile bilmediği yazıyor. O hemşirenin orada ne işi var? 19 yaşındaki bir çocuk bu yazıyı öğrenmemiş bir hemşirenin yüzünden hayatını kaybetti. Şimdi bunun hesabını bana kim verecek. Ben çocuğumu istiyorum. Hastane yetkililerin hepsinden ölen çocuğumu istiyorum. Böyle bir ölüm olabilir mi? 19 yaşındaki bir yavru böyle öldü. Ben her türlü şeyi yapacağım. Bunlar ya görevinden alınacak ya da diplomaları ellerinden alınacak. Bunlar için elimden gelen her şeyi yapacağım. Oğlum askere gidecekti cennete gitti” dedi.
Oğlunun baştan beri narkozdan dolayı hayatını kaybettiğini bildiğini söyleyen Karakaya, “Ben en başta oğlumun narkozdan öldüğünü ve niye söylemediklerini söyledim. Benim çocuğum narkozdan öldü dedim. Bana `fakülteye sevk edelim` dediler. Benim ailemi, çocuklarımı hiç mi düşünmediniz? En başta `böyle bir hata yaptık o yüzden çocuk vefat` etti deselerdi böyle olmazdı. Benim çocuğuma niye eziyet ettiniz. Çocuğumun vücudunu soğuttular kokmasın diye. Narkozu fazla verdiniz, serumu kolunda unuttunuz ve çocuğum vefat etti” ifadelerini kullandı.
Tunahan Karakaya’nın annesi Nimet Karakaya’da oğlu ile ameliyatın ardından kimsenin ilgilenmediğini iddia etti. Ameliyatın ardından narkozdan şüphelendiklerini kaydeden Karakaya, şunları söyledi:
“2 ay önce Tunahan’ı kulak ağrısı şikayeti ile ameliyat ettirmek için hastaneye götürdük. Saat 11 gibi Tunahan’ı ameliyata aldılar. Ameliyattan çıktıktan sonra servis odasına geldi. Orada ameliyatta takılan serum üzerinden hiç çıkarılmamış. Biz zaten narkozun fazla olduğundan dolayı şüpheleniyorduk. Ama yine yanılmadık. Aynı şey oldu. Takılan serum hiç çıkarılmamış. Servise geldiğinde yine aynı serum takılıydı. Yanına gelip ilgilen hemşire stajyerdi. Tansiyonu ölçüp gitti. Hiç bakmadı bilmediği için. Aradan 1 saat geçti ve yine erkek bir stajyer hemşire geldi. Oda tansiyonunu ölçmek istedi. Ama Tunahan’ın kalbi durmuştu. O sırada Tunahan’ın rengi değiştiği için ne yapacağımı bilemedim. Benim yavrum o anda o serumdan dolayı ölmüştü. Şimdi elimize rapor geldi. O serum ameliyat sırasında takılmış ve bir daha hiç çıkarılmamış. Ben yavrumu oraya ölüme götürmemiştim.”
“SORUMLU GÖRÜLEN HEKİM VE HEMŞİRELER HAKKINDA İNCELEME BAŞLADI”
Olayla ilgili olarak, İl İdare Kurulu’nun düzenlediği raporda, olayda adı geçen bazı doktor ve hemşireler hakkında soruşturma başlatıldığı bildirildi. Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Ultiva isimli anestejik ajanın ameliyat bittikten sonra hastanın kolunda unutulması, uyandırma ünitesinde hastanın kolundaki serumun ve içindeki anestezik ajanın fark edilmemesi, uyandırma servisinden KBB servisine hastanın transferi sırasında ve KBB servisinde hastanın yatağında yattığı esnada, hastanın kolundaki serumun ve içindeki anestezik ajanın fark edilmemesi, KBB servisinde hastayı teslim alan hemşirenin hastanın kolundaki serumun üzerinde ‘Ultiva’ yazısını görmesine rağmen ne olduğunu bilmediği, bu ilacın içinde bulunduğu serumu açması ve muhtemelen ultiva isimli anestezik ajana bağlı hastanın solunumunun ve kalbinin durduğu, tanzim edilen dosyanın tetkikinden anlaşılmıştır. İlimiz Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Ş.B.T.E., hemşire N.D.A., anestezi teknikeri S.Ç., anestezi teknisyenleri S.T., A.T. hakkında 4483 sayılı kanunun 3/b ve 6/2 maddesi gereğince soruşturma izni verilmiştir.”
Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği de, konuyla ilgili olarak, İl İdare Kurulu`nun aldığı karar sonrasında raporda bulunan isimler hakkında soruşturma açıldığını bildirdi.