Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili Çetin Arık, sağlık çalışanlarının taleplerini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya aktararak, Covid-19’un meslek hastalığı sayılması gerektiğini ifade etti. Arık, Bakan Koca’ya ayrıca inşaatı tamamlanmayan Develi Devlet Hastanesi’nin de akıbetini sordu.
Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda söz alan CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, sağlık çalışanlarının şikayet ve taleplerini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya iletti.
“Ben, bugün, size, suratına yumruk atılıp burnu kırılmış, kafasında kaldırım taşları parçalanmış, gebe hâliyle sırtından bıçaklanmış, mesai yaparken odasında öldürülmüş, o yoksa yerine eşi öldürülmüş hekim arkadaşlarımın, bağımsız hekim hareketinin size olan mesajlarını aynen iletmek istiyorum Sayın Bakanım” diyerek sözlerine başlayan Arık, sağlık çalışanlarının sorunlarına acilen çözüm bulunmasını gerektiğini belirterek, sağlık çalışanlarının taleplerini şu şekilde sıraladı: “Sayın Bakan, biz, tıp doktorları, diş hekimleri ve yardımcı sağlık personeli Sağlık Bakanlığı tarafından yaşadığımız sorunlara acilen çözüm bulunmasını istiyoruz. Ekonomik ve özlük haklarımız her geçen gün erozyona uğramakta. Medya üzerinden herkesin çok ciddi miktarlarda aldığımızı zannettiği ek ödemeler çoğumuz için çok cüzi miktarlarda olup bir kısım sağlık çalışanına da zaten ödeme yapılmamakta, sağlık çalışanlarının emekliliğine de yansıtılmamakta.
Personel maaşları üç kalemde değil, hekimliğin onuruna yakışacak şekilde devletin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personellerde olduğu gibi tek kalem olarak belirlenerek genel bütçeden ödenmeli ve gelirlerinin tamamı emekliliğe yansıtılmalıdır.
Sağlıkta performans sistemi hekimliğin ve sağlığın ruhuna aykırıdır. Sağlıkta performans sistemi en kısa zamanda kaldırılmalıdır. İzin ve raporlarda diğer memurlara sağlanan haklar sağlık çalışanlarına da sağlanmalıdır. Sağlıkta şiddet ve şikâyet aynı şekilde devam etmektedir. Çıkarılan yasa şikâyete ve şiddetlere engel olamamakta. Çünkü sağlık sisteminin kendisi şikâyet ve şiddet üretmektedir. Sağlıkta Şiddet Yasası TCK’ye göre eklenmeli ve bu hususta hekimlerin mağduriyeti giderilmelidir.
Hekimlerin poliklinik, nöbet ve çalışma koşulları, hastane başhekimlerinden veya sağlık müdürlüklerinden bağımsız mevcut iş yasaları baz alınarak düzenlenmelidir. Asistan doktorlar otuz altı saat çalışıyor ve nöbet sonrası izne ayrılmıyor ve bu Anayasa’ya aykırıdır. Yeni bir malpraktis yasası içinde hukukçu hekimlerin de olduğu bir kurul tarafından, hekimlerin mevcut çalışma şartları gözetilerek yeniden düzenlenmelidir.
Pandemi süresince cansiperane çalışan ve belki de dünyada en fazla ölüm ve hastalanma riski taşıyan, ülkemizin en yetişmiş insan gücüne sahip olan hekimlere Covid-19 testi yapılmalı, koruyucu önlemler alınmalı ve eksiksiz koruyucu ekipman en kısa zamanda sağlanmalıdır.
COVİD-19 MESLEK HASTALIĞI KAPSAMINA ALINMALI
Her geçen gün sağlık personelinin hastalandığı ve ölüm haberlerini aldığımız şu günlerde Covid-19 meslek hastalığı kapsamına alınmalı, bu hastalıktan dolayı sağlık çalışanlarının mağduriyeti giderilmelidir, sağlık çalışanlarına hak ettikleri yıpranma payı verilmelidir.
Sayın Sağlık Bakanı, biz artık pratisyen, aile hekimi, akademisyen, diş hekimi, uzman, asistan, intern vesaire değiliz; bizler sadece hekimiz. Branşlarımız, unvanlarımız, yaşımız, cinsiyetimiz, çalıştığımız yerler ayrı olsa da sorunlarımız hep aynıdır. Artık bu sorunlarımızın çözülmesini istiyoruz. Artık şikayetten, şiddetten, performans yapmaktan, nöbet tutmaktan, angarya işler yapmaktan, yöneticilerin baskısından, olumsuz koşullarda çalışmaktan, yargılanmaktan ve tazminatlardan bıktık.
TEŞEKKÜR KONUŞMALARI BİR ŞEY İFADE ETMİYOR
Sayın Sağlık Bakanı, televizyonlarda sağlıkçılara yapılan teşekkür konuşmaları artık bizim için hiçbir şey ifade etmiyor. Bizler bu ülkenin en yüksek puanıyla tıp ve diş hekimliği fakültelerini kazanmış, en uzun eğitimi alan insanlarıyız. Bizler saatlerce, günlerce, haftalarca, yıllarca sürekli okuyoruz, çalışıyoruz; yeri geliyor evimize gitmiyor, çocuklarımızı öpemiyoruz…
Şu anda geldiğimiz noktada artık maddi ve manevi olarak tükenmişlik sendromu yaşıyoruz. Artık hiçbirimiz aile sağlığı merkezlerine, acil servislere, hastanelere gitmek istemiyoruz. Kısacası, bu şartlar altında hekimlik yapmak istemiyoruz. Sayın Sağlık Bakanı, 5 madde hâlinde belirttiğimiz sorunlarımızın en kısa zamanda çözümünü istiyoruz.
Sorunlarımız çözülmediği takdirde sonunda iş bırakmaya gidecek bir dizi süreli-süresiz iş bırakma hareketine başlayacağımızı bildiriyoruz. Bizler hekimler olarak gücümüzün farkındayız. Sizlerin de en kısa zamanda bu gücümüzün farkında olmanızı istiyoruz.”
DEVELİ DEVLET HASTANESİ’NİN AKİBETİ NE OLACAK?
Arık, Bakan Koca’ya inşaatı tamamlanmayan Develi Devlet Hastanesi’nin akıbetini de sordu. Arık ayrıca doğumdan sonra yapılması gereken K Vitamini yapılmadığı için görme yetisini kaybettiği belirtilen bir yaşındaki Mustafa Talha Taşbaş’ın durumunu da Bakan Koca’ya aktararak, “K vitamini yapılmadığı için intrakranial kanama olduğunu ve çocuğun 2 gözünün görmediğini söylüyorlar. Hastanenin iddiası da ‘Bakanlık K vitamini göndermediği için biz ilacı yapamadık.’ oluyor. K vitamini hastanelere gönderilmiyor mu?” diye sordu.