?AB SOLUCAN GÜBRESİNDEN FAYDALANMAMIZI İSTEMİYOR?
Ülkemizde giderek yıldızı parlayan ?Solucan Gübresi´ üreticilerini Vermikültür Derneği çatısı altında bir araya toplayan ve bu işin gelecekte çok karlı bir iş olacağının altını kalın çizgilerle çizen Dernek Başkanı Ayşe Coşkun, haber ekibimize yapmış olduğu değerlendirmede Solucan gübresi üretim ve Türkiye´nin de geleceğini etkileyen önemi hakkında bilgiler verdi. Coşkun, AB ülkelerinin Türkiye´de solucan gübresi üretimi yapılmasından ve Türk insanın bu işi öğrenmesinden son derce rahatsız olduklarını iddia ederek ?AB bizim solucan gübresinden faydalanmamızı istemiyor? ifadesini kullandı?
Vermikültür Derneği Başkanı Ayşe Coşkun haber ekibimize 1,5 yıl önce başladığı solucan gübresi işinin stratejik önemi ve detayları hakkında bilgiler verdi. Coşkun, gübrenin yapılmasında AB standartları gereği önemli işlevlerin yok edildiğini söyledi. Öncelikle solucan gübresini diğer gübrelerden ayıran özelliğini şu sözler ile açıkladı; ?bunun adı gübre olarak değil, toprak düzenleyici olarak geçiyor. Toprağın olması gereken değerine yükseltiyor. O yüzden çok değerli bir gübre, toprağa yeniden hayat veriyor. Topraktaki hastalığı tedavi ediyor. Mantar da dahil olmak üzere, bitkilerdeki mantar hastalığına tedavi ediyor. Sulama için harcanan suyu %40 daha az kullanıyorsunuz, erken verim alıyorsunuz, verim %70 daha artıyor. Özellikle toprak altı bitkilerde (patates, soğan, pancar, havuç) %70´in üzeri verim alınıyor. Çilekte denedik, hem lezzetini hem de kokusunu değiştirdi. Çilekten yiyen kişiler şu ifadeyi kullanıyor; ?biz bu zamana kadar hiç çilek yememişiz.´ Sıvı halde kullanılırsa don olayını önlüyor.?
Coşkun öte yandan ülkemizde toprakların yıllardır yurt dışından gelen kimyasal gübrelerin verdiği zararları da solucan gübresi sayesinde giderildiğini de söyleyerek, AB standartları gereği gübre üretim sırasında uygulanması gereken işlemler içerisinde yer alan fırınlama işleminin gübreye zarar verdiğini aktardı. Ayşe Coşkun, Dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan fırınlama işleminin Türkiye´ye dayatılması konusunu şu şekilde aktardı; ?solucan gübresi milli bir seferberlik, bizim en büyük sorunumuz şu anda ısıl işlem. Yani fırınlama. Solucana vereceğimiz mamayı, fırınlamamızı istiyor AB. AB´YE uyum yasası içerisinde bize dikte edilen bir tasarı var. Onlar diyor ki; ?solucan gübresi yaparken solucana vereceğiniz yemi fırından geçireceksiniz. 1 saat boyunca 80 derecede bekleteceksiniz. Biz pişirdikten sonra solucana vereceğiz bu yemi, akademisyenlerimiz en az %40 özelliğini kaybettiğini söylüyor, solucanlar bunu yedikten sonra dünyanın en değerli gübresi meydana geliyor. Çünkü solucan yediği gübreyi 42 değişik patojen ile geri çıkarıyor ve çıkarırken salgıladığı solom sıvı hem anti bakteriyel hem de anti biyotik özelliğine sahip. Bu aşamaların ardından gübremiz hazır hale geldikten sonra tekrar fırınlama yapmamız gerektiği bize söyleniyor. O zaman o gübrede yararlı hiçbir şey kalmıyor. AB, bizim solucan gübresinin önemi anlamamızdan korkuyor çünkü eğer biz solucan gübresini yaygınlaştırırsak, yurt dışından daha kimyasal gübre almayacağız ve o kimyasalların yarattığı tahribatı onarmak için yan ürünleri almayacağız. O yüzden AB bizim solucan gübremizin bir işe yaramamasını istediği ve kimyasal gübreye dönmemizi istediği için fırınmala işlemini AB´YE uyum yasaları çerçevesinde bize dayatıyor. Biz Vermikültür Derneği olarak bakanlıklarımıza bu maddenin iptal edilmesi için çalışmalar yapıyoruz.?
HABER: M. EMRE KİPMAN