SOLUCAN GÜBRESİNİN MİLLİ DAVA HALİNE DÖNÜŞÜMÜ
Vermikültür Derneği yani Solucan Gübresi Yetiştiricileri Derneği Başkanı Ayşe Coşkun, ?AB solucan gübresi yapmamızı istemiyor?, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık il Müdürü Özkan Kayacan, ?Bu bir milli seferberlik? dedikleri Solucan Gübresini bu kadar önemli haline getiren şey ne? Röportajın ayrıntılarında?
E. KİPMAN: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
A. COŞKUN: İsmim Ayşe Coşkun 49 yaşındayım. 4 çocuk annesiyim. Önceden ev hanımıydım ancak şimdi işletmeciyim ve Vermikültür Derneği´nin de başkanıyım.
E. KİPMAN: Solucan Gübresi üreticisisiniz. Nasıl başladınız? Nasıl karar verdiniz? Çünkü bir işe koyuluyorsunuz belki tüm yaşamınızı değiştirmeniz gerekiyor.
ÖNCE ÜRPEREREK BAKMIŞTIM BU İŞE, SOLUCANLARIN FOTOĞRAFLARINA DAHİ BAKAMIYORDUM
A. COŞKUN: 4 yıl önce sabit bir iş yapmak istedim. Her zaman üretici bir insan olmaya gayret etmişimdir. Hiçbir zaman tüketici olma taraftarı değildim. Bu işime kadar farklı işlerde çalıştım ama artık daha sabit ve düzgün bir işim olsun istedim. 4 yıl önce internetten araştırma yaptığımda bu iş ile karşılaştım. Solucan Gübresi üretimi çok ilginç geldi bana. Önce ürpererek bakmıştım bu işe, solucanların fotoğraflarına bakamıyordum. İnternetten bakarken solucan fotoğraflarını kapatarak araştırma yapıyordum. Fakat ben bunu okudukça, toprağımıza, ülkemize ve gelecek nesillerimize faydalı bir ürün olduğunu keşfedince bunu yapmak istedim fakat eşim ikna etmem 2,5 yılımı aldı. Kime söylesem herkes karşı çıkacak bir şey söyledi ama ben araştırıp faydasını keşfettikten sonra ısrarla eşimi ikna etmeye çalıştım ve 2,5 sene sonra ikna oldu. Ben bu işe başlayalı 1,5 buçuk yıl oldu. Şimdi eşim çok memnun ve en büyük destekçim. Şimdi bana, ?hanım keşke 4 yıl önce kuru kuru karşı çıkmasaydım da ben de araştırsaydım´ diyor. İsabetli bir karar verdiğimin farkındayım şöyle ki; gelecek nesillerimizin hayatını ilgilendiren bir gübre. Özellikle hükümetimizin son aldığı kararları gördükten sonra daha da isabetli kararlar verdiğimin farkındayım. Kimyasal gübre bomba yapımında kullanıldığı için biliyorsunuz satışı yasaklandı. Düşünün birkaç yüz kilo bir araya geldiği zaman insanları imha edecek güce varabiliyorsa, toprağa atıldığı zaman bomba yapımında kullanılan kimyasal gübrenin, toprakta yetişen bitkilere nüfus ederek insan hayatını tehlikeye soktuğunu düşünürsek çok da isabetli karar vermişim.
E. KİPMAN: Peki başlangıçta elinizde ne malzemeler vardı? Yani dışarı çıkıp toprak altından solucan mı topladınız? Yoksa satın mı aldınız?
TOPRAKTAN, BAHÇEDEN ALMAMIZA İMKÂN YOK
A. COŞKUN: Yok hayır, topraktan, bahçeden almamıza imkân yok çünkü onlar toprak solucanı. Biz bir girişimci olarak endüstriyel düşünmek zorundayız. Bu yaptığımız işteki solucanlar da aslında Anadolu solucanı ama ?Kırmızı California´ solucanı olarak geçiyor. Çünkü Amerika´dan gelen zoologlar Türkiye´den götürdükleri böcekleri ve hayvanları melezleştirip, kültürleştirip kırmızı California solucanı adı altında hızla atık tüketen ve hızla gübre üreten, kendileri de hızla üreyen bir solucan haline dönüştürmüşler. Bu endüstriyel bir solucan bildiğimiz toprak solucanlarından çok farklı. %70´i hayvan gübresi ve %30´u organik atıklardan yani meyve sebze atıklarından oluşan bir mama düzenliyoruz. Bunları yem olarak solucanlara veriyoruz. Solucanlar bunları büyük bir hızla yiyor ve hızlı şekilde gübreye çeviriyorlar. Biz de özel yöntemlerle hasat edip, satışa sunuyoruz. Ancak, her sektörde bir kirlilik olduğu gibi bizim sektörümüzde de bir kirlilik var. Bizim aslında dernek kurmakta ki en büyük amaçlarımızdan birisi de buydu. Şuanda fiyatlar, 5 kuruştan 75 kuruşa kadar çıkıyor. Gerçekten California solucanı mı yoksa toprak solucanı mı belli değil. Bazen duyuyoruz çiftçilere para karşılığı toprak solucanı toplatıp gübre solucanı diye satıyorlarmış. Her işte olduğu gibi bu işte de sahtekârlık var.
E. KİPMAN: Şuandaki gelir seviyenizden memnun musunuz?
A. COŞKUN: Bu işe başladığınızda ilk 2 yıl hiçbir şey beklemeyeceksiniz. Sürekli siz harcayacaksınız. 2 ay önce gübrelerimi hasat etmeye başladım. Henüz eleme safhasındayız. Siparişlerimiz var, yoğun talep var. Kendi şirketim adına söylüyorum. Ben solucanlarımı çoğaltıp, sermayemi çoğaltmak istiyorum. Eğer çoğalmazsam ileriye dönük satışım düşecek. Ama şuanda solucan gübresine iyi bir talep var ve bundan memnunum.
E. KİPMAN: Ayşe hanım siz sektördeki olumsuzluklardan dolayı dernek kurmak zorunda kaldınız. Sektörde ne gibi zorluklar var?
AB, BİZİM SOLUCAN GÜBRESİNİN ÖNEMİ ANLAMAMIZDAN KORKUYOR ÇÜNKÜ DAHA KİMYASAL GÜBRE ALMAYACAĞIZ
A. COŞKUN: Mayıs´ın 12´sinde Vermikültür Derneği kurduk bende kurucu başkanıyım. Şuana kadar müthiş bir katılım var 150´nin üzeride üyemiz var. Başka illerden bize ulaşıp şube açmak istediklerini söylüyorlar. Bu da bizim için çok sevindirici tabii. Bizim sorunlarımız en başta hukuksal sorunlarımız var. Şuanda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında solucan gübresiyle ilgili hiçbir kanun tasarısı yok. Hazırlanıyor çıkmak üzere büyük bir umutla onu bekliyoruz. Çıkmadan önce bizim sektörümüzdeki boşlukları görüp tespit ederek Tarım Bakanlığı´na bildirmek üzere kurduk derneğimizi. Sorunlarımız en başta standardizasyon. Ne yemde standardımız var, ne solucanda standardımız var, ne de gübrede kanuni olarak bir standardımız var. Biz şuanda 6 büyük üniversitemizden çeşitli akademisyenlerimize danışarak iş yapıyoruz. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürümüz Özkan Bey ve orada çalışan Yeşim Hanım ve Esra Hanım´dan çok büyük destekler gördük. Onlar 4 yıldır çalışıyor ve destek veriyorlar. Onlar da bu gübrenin ülkenin faydasına olacağını düşündükleri için, Özkan Bey´in deyimi ile ; ?bu bir milli seferberlik.´ Biz öncelikle kanun tasarısındaki boşlukları doldurmak ama bilinçsizce değil, bilgili akademisyenlerimizin eşliğinde Tarım Bakanlığımıza raporumuzu vermek istiyoruz. Bir de ?ısıl işlem´ sorunumuz var. Isıl işlem, fırınlamadır. Birincisi solucana verdiğimiz mamayı fırınlamamızı istiyor AB. AB´YE uyum yasası içerisinde bize dikte edilen bir tasarı var. Onlar diyor ki; ?solucan gübresi yaparken solucana vereceğiniz yemi fırından geçireceksiniz. 1 saat boyunca 80 derecede bekleteceksiniz. Biz pişirdikten sonra solucana vereceğiz bu yemi, akademisyenlerimiz en az %40 özelliğini kaybettiğini söylüyor, solucanlar bunu yedikten sonra dünyanın en değerli gübresi meydana geliyor. Çünkü solucan yediği gübreyi 42 değişik patojen ile geri çıkarıyor ve çıkarırken salgıladığı solom sıvı hem anti bakteriyel hem de antibiyotik özelliğine sahip. Bu aşamaların ardından gübremiz hazır hale geldikten sonra tekrar fırınlama yapmamız gerektiği bize söyleniyor. O zaman o gübrede yararlı hiçbir şey kalmıyor. AB, bizim solucan gübresinin önemi anlamamızdan korkuyor çünkü eğer biz solucan gübresini yaygınlaştırırsak, yurt dışından daha kimyasal gübre almayacağız ve o kimyasalların yarattığı tahribatı onarmak için yan ürünleri almayacağız. O yüzden AB bizim solucan gübremizin bir işe yaramamasını istediği ve kimyasal gübreye dönmemizi istediği için fırınlama işlemini AB´YE uyum yasaları çerçevesinde bize dayatıyor. Biz Vermikültür Derneği olarak bakanlıklarımıza bu maddenin iptal edilmesi için çalışmalar yapıyoruz.
E. KİPMAN: Peki Solucan Gübresini bu kadar önemli kılan özelliği nelerdir?
SUYU %40 DAHA AZ KULLANIYORSUNUZ, ERKEN VERİM ALIYORSUNUZ VE VERİM %70 DAHA ARTIYOR
A. COŞKUN: Emre Bey, aslında bunun adı gübre olarak değil, toprak düzenleyici olarak geçiyor. Toprağın olması gereken değerine yükseltiyor. O yüzden çok değerli bir gübre, toprağa yeniden hayat veriyor. Topraktaki hastalığı tedavi ediyor. Mantar da dâhil olmak üzere, bitkilerdeki mantar hastalığına tedavi ediyor. Sulama için harcanan suyu %40 daha az kullanıyorsunuz, erken verim alıyorsunuz, verim %70 daha artıyor. Özellikle toprak altı bitkilerde (patates, soğan, pancar, havuç) %70´in üzeri verim alınıyor. Çilekte denedik, hem lezzetini hem de kokusunu değiştirdi. Çilekten yiyen kişiler şu ifadeyi kullanıyor; ?biz bu zamana kadar hiç çilek yememişiz.´ Sıvı halde kullanılırsa don olayını önlüyor. Ama şuan da bizim nanoteknolojimiz olmadığı için bizim yaptığımız sıvılaştırma işlemi uzun süreli olmuyor. Biz günü birlik teslim edebiliyoruz. Ancak sıvı olarak kullanmak isteyen çiftçilerimize sıvı yapılışını gösteriyoruz.
E. KİPMAN: Ayşe Hanım son olarak Solucan Gübresi yapmak isteyenlere ve Solucan Gübresi almak isteyenlere ne söylemek istersiniz?
GÜBRE SATIN ALMADAN VE BU İŞE BAŞLAMADAN BİZİMLE İRTİBAT KURSUNLAR
A. COŞKUN: Öncelikle bilgi kirliliğinden uzak dursunlar, bilinçli insanlara sorsunlar. Türkiye´nin hangi ilinde yaşıyorlarsa o ilin Tarım İl Müdürlüklerine bilgi alsınlar, çiftçilerimiz de üretici olmak isteyen kişiler de bilgi alsınlar. Derneğimizin internet sayfası var, orada telefon numaramız var. İlgili kişiler onlara objektif bir şekilde bilgi verecekler. Düzenli ve standartlara uygun çalışan, üreticilerin firma isimleri sitemizde yayınlanacak. Dernek kuruluşumuzun sebeplerinden birisi de bu. Merdiven altı tabir edilen, bu işin simsarlığını yapan kişilere prim vermek istemiyoruz. Düzgün ve standartlara uygun kaliteli çalışan insanları dernek bünyemizde toplamak istiyoruz ki, işini en iyi şekilde yapan kişileri bir dernek çatısı altında toplayalım. Ürün almak isteyen herkes, evde çiçeğine kullanmak isteyen ev hanımlarımız bile internet sayfamızdan girip kaliteli ürün yapan kişilerden gübreyi rahatça satın alıp, ?ben kandırılıyor muyum´ endişesine kapılmadan alış veriş yapsınlar istiyoruz. Çünkü piyasamız simsarlarla dolmaya başladı. Büyükbaş hayvan gübresini kum ve toprakla karıştırıp, üzerine siyah boya atıp, insanlara solucan gübresi diye satanlar var. Topraktan solucan toplayıp, kırmızı California solucanı diye satanlar var, solucana yem satıyorum diye, hiç işlem görmemiş toprağı ve yemi paketleyip gönderen insanlar var. Biz bu yüzden dernek çatısı altında aynen Osmanlı´da Ahilik Geleneği gibi Lonca Teşkilatı gibi biz de kendi aramızda dernek çatısı altında bir lonca teşkilatı kurmak istiyoruz.