?ET İTHALATI SORUNU ÇÖZEMEZ?
Veteriner Hekimleri Odası Şube Başkanı Akgün Ergül haber ekibimize ?Kırmızı Et´ ithalatını değerlendirdi? Et ithalatının ülkemizdeki yüksek et fiyatlarını düşürmede kalıcı bir çözüm olmayacağını vurgulayan Şube Başkanı Ergül ?Dışarıdan et ve et ürünleri getirmek, canlı hayvan getirmek ve bunları yaparken de gümrük vergilerini sıfırlamak tamamıyla günü kurtarmaya çalışılan, et fiyatlarını anlık verilerle düşürmeye çalışan manipülasyonlardır.? Değerlendirmesinde bulundu?
Veteriner Hekimleri Odası Şube Başkanı Akgün Ergül haber ekibimize ?Kırmızı Et´ ithalatını değerlendirdi? Et ithalatının ülkemizdeki yüksek et fiyatlarını düşürmede kalıcı bir çözüm olmayacağını vurgulayan Şube Başkanı Ergül ?Ülkemiz esasında tarım ve hayvancılık ülkesi. Geniş mera alanları olan, yayılım potansiyeline sahip, yüzde 50´nden fazlası hayvancılıkla uğraşan bir ülkeyiz. Fakat son 8-10 yıldır hayvancılıkta olan kriz sebebiyle, özellikle kırmızı ette dışa bağımlı hale geldik. Buda büyük ihtimal bundan kaynaklıdır. Tarım ve hayvancılık politikalarımız kısa vadeli yapılıyor. Oysa politikalarımız kısa vadeli değil, uzun vadeli olmalıdır. Dışarıdan et ve et ürünleri getirmek, canlı hayvan getirmek ve bunları yaparken de gümrük vergilerini sıfırlamak tamamıyla günü kurtarmaya çalışılan, et fiyatlarını anlık verilerle düşürmeye çalışan manipülasyonlardır? dedi ve ekledi ?Bize göre geçici çözümlerdir. Yerli üreticilerimizde bunlarla baş edememe durumundalar. Getirilen ithal hayvan ve yem girdileri maliyetleri köylünün yerli üreticinin bilakis boynunu bükmektedir. Hal böyle olunca bu gibi çalışmalarla et fiyatları ucuzlanacak diye görüyoruz ama fiyatlar ucuzlamamakta ve artış göstermektedir. Bugün kesim fiyatının 24 TL olduğu ülkemizde markette 40 lira, 50 lira, 70 lira arasında et fiyatları bulunmaktadır. Dolayısıyla yerli üreticimiz bu şartlara rekabet edememekte, küçülmeye ve hatta yok olmaya gitmektedir. Bizim esas amacımız kendi üreticilerimizi desteklememiz olmalıdır. Onun için ithal et, ithal hayvan et fiyatlarında hiçbir zaman ucuzlatmakla çözüm olmamaktadır. İthal hayvanın yerli üreticiye etkisi de çok büyüktür. Bugün yerli üreticimiz işletmesinin giderlerinin %70´ini yem girdileri oluşturmaktadır. Bugün ülkemizde saman fiyatı 0,5 TL, sılajın fiyatı 0,2 TL, fenni yem 1 ila 1,2 TL bandında değişiyor. Mazot 5 TL oldu. Tüm bu girdileri hesapladığımız zaman yerli üreticinin ithal edilen hayvanlarla rekabet etme ihtimali yok. Böyle olunca da biz küçülmeye doğru gidiyoruz. Çünkü üreticimiz zarar ediyor. Bir işletmenin karlılığı, hayvanın alıp işletmeye bağlayıp, 9 ay veya 1 yıl sonra kestirirsiniz. Bu 1 yıllık dönem içerisinde en aşağı 1 hayvan 3 bin tl gibi yem girdisi oluşturuyor. Bugün 1 yıl besleyeceğiniz hayvanı pazarlardan 4bin 500 -5 bin tl gibi bir fiyata alıyorsunuz ve bu hayvana 3 bin tl tutarında yem yediriyorsunuz. Bu da işletme sahibi için büyük bir maliyet. Bu hayvanı kestirdiğinizde dışarıdan gelen ithal etle rekabet edemiyor ve zarar etmiş oluyorsunuz. Bu şekilde ülkemizin hayvancılığı daha geriye gitmiş oluyor ve dışa daha bağımlı hale gelmiş oluyor. İthalat bir yere kadar, bize göre çözüm değil. Anlık, günü kurtarmış oluyor. Fakat yerli üreticimiz her geçen gün daha kötüye gidiyor. Daha önceki yıllarda da ülkemize ithal et, dondurulmuş şoklanmış et geldi. Bu sefer lopet halde de gelecek. Vatandaşlarımızda ister istemez bu etin nerede nasıl kesildiği hangi usullerde kesildiğini merak ediyor. Muhakkak bakanlığımız bir işletmeyle anlaşmıştır. Orada kesim şartlarını, kesimi yapan insanların kimler olduğu, biz yüzde 99´u Müslüman olan bir ülkeyiz ve kesim usulleri bizim için çok önemli olduğundan lopetin menşeini de bilmemiz gerekiyor. Vatandaşımızın bu konuda da tereddütleri var. Bu kafa karışıklıklarının giderilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle kesilecek olan hayvanın ve kesim ortamının profilinin yansıtılması gerektiğini düşünüyorum?
Veteriner Hekimleri Odası Şube Başkanı Akgün Ergül sözlerinin sonunda ithal etin hangi koşullarda kesiminin yapıldığının bilinmediğini de dikkat çekerek ?Hayvanın kesimden önce ve kesimden sonra veteriner hekimlerce muayenesi yapılmalı. Bunun menşeini ben vatandaş olarak çok iyi bilmeliyim. Hijyen şartları yerine geldiği müddetçe ve etinde menşeini bildiğimiz sürece sıkıntı olmayacağı kanaatindeyim. Ama en önemli kısımlar, kesim yeri, hijyen şartları, veteriner hekimin bulunmasıdır. Bunlar hayvanın özellikleriyle ilgili büyük kriterlerdir? ifadesini kullandı?
HABER: C.ÜSTEN