HAFTANIN RÖPORTAJI
BAŞKAN ÖZTÜRK : ELMA ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ TABELADAN İBARET?.
Sevgili Okurlarım ?Hafta´nın Röportajı´nda ilimizin renkli simalarını sizlerle buluşturup, kafanızdaki soru işaretlerini kaldırma anlamında gayret göstermeye devam ediyoruz? Bu hafta konuğumuz yine Yahyalı Belediye Başkanı Sayın Esat Öztürk. Yani geçtiğimiz hafta ilk bölümünü yayınladığımız röportajımızın ikinci bölümü ile sohbetimize kaldığımız yerden devam ediyoruz?
C. Üsten: Başkanım, elmanın üretimi konusunda belirli bir noktaya gelinmiş ama pazarlaması geçmiş yıllarda sıkça gündeme getiriliyordu. Üreticiler,´ ürettiklerimizi gerçek değerinde pazarlayamıyoruz, düşük gidiyor ya da elimizde kalıyor´ diye veryansın ediyorlardı. Bir yönden de haklılar, çünkü emek gerektiren bir iş tarım. Pazarlama konusunda o sorun çözüldü mü? Bu anlamda belediye, kaymakamlık, devlet olarak ortak bir proje var mı? Yapılan işin daha nitelikli olması için bir marka değeri oluşturmak için bir adım atıldı mı?
ELMA ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ TABELADAN İBARET?.
E. Öztürk: Yeri gelmişken Yahyalı elmasının da reklamını yapalım( gülüşmeler). Büyüklerimiz der ki: ? Aç karnına bir tane elma, bir daha asla ilaç alma? Bunu zaman zaman da söyleriz, elmanın faydaları saymakla bitmez. Hazmı kolaylaştırır, cilt güzelliği sağlar, protein yönünden zengindir. Elma, iyi bir meyve, Allah´ın bize bahşetmiş olduğu bir lütuf diye bakıyoruz biz. Elma Üreticileri Birliği var ama; ben buna ?levha birliği´ diyorum çünkü; hiçbir fonksiyonu yok. Belki şu anda tabelası bile yerinde kalmamıştır. Üzülerek söylüyorum, yönetici arkadaşlar da beni bu konuda affetsinler, hiç kusura bakmasınlar üç yıldan beri bu konuda bir gayretlerini göremedim, hiçbir talepte de bulunmadılar. Çalışmaları varsa buyursun gelsinler, ilgilenelim. Üreticilerimiz kendi gayretleriyle pazarlamasını yapmaya çalışıyorlar, oysa ki bir birlik olsa belki teşvik alacağız belki yurt dışına ihracat yapacağız. Biliyorsunuz Rusya ile meyve sebze konusunda anlaşmamız var. Bunları değerlendirmek lazım. Elma Üreticileri Birliği, gerçekten bu tabelanın içini doldururlarsa, işi hayata geçirirlerse güzel olur, ama ?Başkanım, biz bu işi yapamıyoruz, bu işi de siz belediye kanalıyla öncülüğünü siz yapın derlerse, o görevden de asla kaçınmayız, talepleri olursa, ben yardımcı olacağımızın sözünü buradan verdiğimi ifade etmek isterim. Daha önce de ifade ettiğim gibi; belediyecilik sadece yol, kaldırım yapmak, imar değildir. Buranın kalkınması ise iş, biz her tarafta elimizi taşın altına koymaya hazırız. Yeter ki bize bu konuda taleplerini, fikirlerini ulaştırsınlar.
C.Üsten: Yahyalı´ nın kalkınmasında önemli bir rol üstlenen bir meslek de geçmişi Cumhuriyet Dönemi´ne dayanan, ilçeye gerçekten çok değer kazandıran, gelir getiren Madencilik. Eskiye oranla bu anlamda biraz daha geriledi mi yoksa eski potansiyeli coşkusuyla da aynen devam ediyor mu, neler söylersiniz bu konuda?
MADENCİLİKTEN 10 BİN İNASNIMIZ EKMEK YİYOR?
E. Öztürk: Madencilik ve nakliyecilik sektöründe ilçemizde yaklaşık on bin insanımız dolaylı veya dolaysız oradan emek yiyor. 650 tane burada nakliyeci esnafımız var, evlerine ekmeği bu şekilde götürüyorlar. Tabi bunların tamiri, bakımı gibi birtakım zorlukları var, bu konularda esnafımız istifade etmiş oluyor. Şu anda maden ocaklarımızda yer altına ve yer üstünde maden seçiliyor. Burada demir, çinko, bakır, krom madenimiz var ve mermerde de çok iddialıyız, büyük rezervlerimiz var. Biliyorsunuz Sivas Divriği´den sonra en büyük demir üreticisi Yahyalımız. Bu manada da çok zengin rezervlerimiz var. Gerçekten burası ilçe olarak zengin. Çok kişi buradan ekmek yiyor, Allah bu konuda madencilerimizin yardımcısı olsun, yaptıkları iş meşakkatli. İlçenin kalkınmasında emekleri var, Allah güçlerini artırsın.
C.Üsten: Yahyalı Halıları çok meşhurdu benim çocukluğumda. Yahyalı, halıcılık veya diğer el sanatlarına yönelik olarak geçmişte iyiydi ama; teknolojiyle birlikte tercihlerimiz değiştiği için biraz geriye itildi bunlar. Halıcılık Yahyalı´da ne aşamada?
HALICILIĞI YENİDEN CANLANDIRMAK NİYETİNDEYİZ?.
E.Öztürk: Eskiden yüz evin doksanında halı dokunurdu. Şimdi ise tamamen tersine döndü. Yüz evin doksan sekiz, dokuzunda halı dokunmuyor, yüzde bir veya ikisinde halı dokunuyor. Amerikalılar, bizim Yahyalı Halısı´nı çok iyi bilirler. Hatta ?Dabazlı Halı? diye bir halımız vardı, onu çok iyi bilirler. Başka bir ilçemizde dokunmuş bir halıyı Amerikalı´ya göstermişler, ?Bu halı Yahyalı Halısı değil, Yahayalı Halısı Dabazlı Halı, Mihraplı Halı? diyecek kadar da iyi biliyorlar. El sanatlarımız biraz meşakkatli ama bir o kadar da kıymetli. Şunu çok iyi biliyorum; zaman zaman Başbakanımız, bakanlarımız, yabancı diplomatlar geldiği zaman Yahyalı Halısı hala hediye edilebilir kabiliyette. Bunu unutturmamaya çalışıyoruz, en azından bir halı ve kilim müzesini açmayı düşünüyoruz. Aynı şekilde madencilikle de ünlüyüz, bir maden, kaya müzesi de açmaya çalışacağız. Belki bunlar şu anda uzak fikirler gibi gelebilir insanlara ama biz bu müzeleri ilçemize kazandıracağız inşallah.
C. Üsten: İnşallah Başkanım, çünkü gerçekten hüsn-i niyetle hareket ediliyor, amaç iyi olduğu için de Rabbim de yardım eder diye düşünüyorum. Bunlar, ilçenin belli başlı gelir geçim kaynaklarıydı bizce, bunlara değinmeye çalıştık. Yahyalı Halısı´nın kök boyaları, doğal yünleri gibi alanları canlandırmak adına bir kooperatifçilik, belediye kanalıyla ilçe merkezinde bir organizasyon, düşünce var mı? Evlerde yapılmıyor ama Belediye kanalında sabah gelip akşam gidecekleri sigortalı bir iş şeklinde yaşatma anlamında bir girişim olabilir mi?
E. Öztürk: Arkadaşlarımız geçtiğimiz haftalarda Ankara´ya gittiler, 134 bin Avroluk kilim ve halı, gümüş işlemeciliği üzerine Avrupa Birliği Projesi´nde hibe aldı. Bunların unutulmaması adına koyunların kırpılmasından, eğrilmesinden, kök boyalar ve organik bitkililer ile boyanmasından tutun da mamül haline geliniş haline kadar inşallah bu ilçeye bu sayede kazandırmış oluruz diye düşünüyorum. Bu proje ile de resmen başlatmış olduk böylelikle.
C.Üsten: Başkanım, belediyeciliğin temel görevleri arasında hiç şüphesiz yol, su, parklar yapmak,. Bu anlamda yapılan çalışmaları biz bültenlerimizde aktarmaya çalışıyoruz. Önemli olan bazı konular var, onların altının özellikle çizilmesi lazım. Son dönemlerde Hükümet´in yurt genelinde başlattığı dev bir adım var Kentsel Dönüşüm. Bizim ilçelerimizde de bu iş çok tuttu, çok sahiplendiler. Bugünlerde de Bakanlık´ ta Kayserili birinin bakan olması da bizim adımıza büyük bir şans oldu, bu da bir ivme kazandırdı. Kentsel Dönüşüm bazında Yahyalı Belediyesi´nin ne gibi çalışmaları var. Bildiğim kadarıyla Dağbalı bölgesinde böyle bir girişim vardı, onaylandı mı, hayata geçti mi, devamı gelecek mi? Bu anlamda geleneksel Yahyalı evleri ile modern evleri birleştirecek bir proje var mı, neler yapılıyor?
KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNE HIZ VERECEĞİZ?
E.Öztürk: Göreve geldiğimiz ilk günde ?55 yılda 50 proje´ sloganıyla yola çıkmıştık. Aslında şimdi düşündüğümüzde rakamı söylerken projeleri belki gerçekleştiremeyiz diye rakam bazında ürkek davranmışım ama; Allah´a hamd olsun süremiz içerisinde yetmişe yakın projeyi tamamlamış olacağız. 50 proje içerisinde Dağbalı Kentsel Dönüşüm Projesi de vardı bir başlık altında. İmarla ilgili işler çok yavaş gider belediyecilikte normalde ayarlayım deseniz dahi 6 aydan önce çıkmaz bir proje. Büyükşehir ile görüşülecek, ilçe belediyeleri ile görüşülecek, askıya çıkacak falan. Geçen gün Çevre ve Şehircilik Bakanımı´ za da söyledik. Şu anda İstanbul´da TOKİ´nin projelerini inceleyen bir birim oradaymış, Ankara´da TOKİ Başkanlığı var, bir birimi de İstanbul´da imiş. İlk etaba 200 konutluk projemizi Kasım ayının sonu veya Aralık ayının ortasına doğru ihalemiz yapılmış olacak. Orada 88.5 hektarlık bir yeri planlamıştık ama mülk sahipleri çok sıcak bakmadılar. Belediye kendi yerine yaptırsın da bir görelim gibi bir yaklaşımla hareket ettiler. Anlaştığımız mülk sahipleri var anlaşamadığımız mülk sahipleri var. Yaklaşık 38 bin metrekarelik yani 3. 8 hektarlık alan için anlaşıldı. Yaklaşık 220 konutlıuk bir yer için inşallah startını vermiş olduk, baharla birlikte temelini atmayı düşünüyoruz. TOKİ Kentsel Dönüşüm inşallah o zaman resmen başlamış olacak. Şimdiye kadar uğraştık takip ettik ilçeler içerisinde Yahyalı o konuda baya bir yol kat etmiş durumda. 85, 104, 135, 160 metrekarelik herkesin bütçesine göre evlerimiz var. Talibi çok fazla şimdiden. Kayseri ve diğer illerde oturan hemşerilerimiz buraya geldiklerinde iyi görmek istiyorlar.
C. Üsten: Başkanım, bültende bize ulaştığında bir ilçede bir tır garajına ne kadar ihtiyaç var diye Haber Merkezi´ndeki arkadaşlarımız ile gülmüştük ama sonradan öğrendik ki nakliyecilik Yahyalı´da gerçekten çok ileri aşamadaymış, çok fazla tır varmış ve bir garajın elzem bir ihtiyaç olduğu için ilçe merkezine bir tır garajı yaptırmak için adımlar atılmış. Duymaya alışık olmadığımız ama Yahyalı ilçesindeki tır garajından bahseder misiniz, ne aşamada, faaliyete geçti mi? Madencilik konusundan bahsederken nakliyecilikten kısaca bahsettik ama kaç tane tır var, bu iş ilçe için ciddi bir geçim kaynağı mı?
TIR GARAJIMIZ GURUR KAYNAĞIMIZ OLDU?
E. Öztürk: 650 tane tır ve kamyonumuz var, o kadar esnafımız ekmek yiyor. Evlerinin önüne kadar geliyorlar, bizim imarda 7- 10- 15 metre yollarımız var. Tırlarını buraya park ettiklerinde 3 metresini kapatmış oluyorlar. Ayrıca; maden atıklarımız oluyor, sağlık açısından baktığımızda hijyenik değil, toz oluyor. Dolayısı ile buraya ekmek kadar su kadar lazım oldu Tır Garajı´nı yaptırmak. Aslında o manada Kayseri Büyükşehir Belediyesi´nin de yükünü almış oluyoruz. Türkiye´de nakliyecilik sektöründe hatırı sayılır filoya sahip işadamlarımız bizim Yahyalı´ da. Onlar aktif bir şekilde bu işi yürüttükleri için buraya Tır Garajı lazım oldu. Yani dua aldığımız ve benim övündüğüm, gurur duyduğum bir proje oldu. Esnaflarımızı üzmek istemediğimiz için yol kenarlarına park ettiklerinde cezai işlem uygulamıyoruz. Yeri gelmişken de sizin vesilenizle de buradan tekrar duyurusunu yapmış olalım, hemşerilerimizden yol kenarlarına park etmemelerini rica ediyorum. Böylelikle de cezai işlem uygulamamış oluruz. Bu yüzden Tır Garajı, bu ilçeye çok yakıştı.
C. Üsten: Başkanım, ilçe meydanını çok değişmiş gördüm gerçi ben geleli çok uzun zaman olmuştu. Yeni bir düzen, meydan projesi uygulanmış gibi geldi bana, Kocaçay ile ilgili de yine aynı şekilde bir düzenleme var gibi, son derece de yeni gözüküyor, sanırım sizin başkanlığınız döneminde olmuş. İlçe meydanını böylesine güzel hale getirmek için neler yaptınız?
İLÇE MEYDANINI DÜZENLEYEREK 60 YILLIK RÜYAYI GERÇEKLEŞTİRDİK?
E.Öztürk: 60 yıllık rüyayı gerçekleştirmek benim başkanlığım döneminde bana nasip oldu, bunu övünmek için değil Allah´a hamd ederek söylüyorum. Hemşerilerimiz çok iyi bilirler, daha önceki başkanlarımız meydan diyorlardı ama neticede buranın düzenlemesini, kamulaştırılmayan yerlerin kamulaştırma işini biz yaptık. Meydan, bir bölgenin, ilin, ilçenin kimliği, bir nevi kalbi diye düşünüyorum. Yahyalı ´ya geldiğimiz zaman buranın meydanı şurası Yahyalı Cumhuriyet Meydanı, deniliyordu, ama adı var kendi yoktu. 30 aylık süremiz zarfında meydanda 17 tane dükkanı kamulaştırmış olduk. Tarihi Ulu Cami´nin ön kısmında umumi tuvaleti de içine alan ?Şadırvan? diye yine adı olup da içinde bir şey olmayan yeri kaldırmış olduk. Yine oradaki işletmelerimizde tek tip tabela uygulamasına gittik. Meclisten karar çıktı, % 50´si belediye % 50´sini de vatandaştan alarak Kayseri´ deki güzel meydan uygulamasını biz buraya taşımış olduk. Gerçekten bu ilçeye yakıştı. Bana göre de turizm ilçesi lafla olmuyor, biraz özen gösterme ile alakalı. Tabelalarımızı düzenli hale getirmiş olduk, cephe giydirmesine özellikle dikkat ettik. Turizm ve tarihi değeri özelliği olan yerlerin buna özellikle dikkat etmesi lazım. Belediyeciler gazlı sistemle çalışır, marifet iltifata tabidir, biraz gaz verirseniz daya güzel işlere imza atarlar. Yahyalı dışından gelen hemşerilerimiz bize şunu söylüyorlar? Gerçekten Yahyalı´ nın imajı değişmiş, Kayseri´de belediyecilik yapmış birinin ilçemize kattığı fark ediyoruz.? Dediler. Tabi bu manada bize gaz veriyorlar. Kayseri´de belediyecilik yaparken tüm camilerin etrafındaki duvarları kaldırmıştık, burada da aynı uygulamayı yaptık. Camilerimiz bizim yaşam alanlarımız, çocuklarımızın cıvıl cıvıl gezeceği yerler, duvarlarla korunmuyor. Cami ve parklarımızın şeffaf olması lazım. Bu manada 10 kadar camimizin çevre düzenlemesini yapmış olduk. Okullarımızın etrafında çevre düzenlemesi yaptık. Okulların çoğu bir talepte bulunmadı, ?Sizin ne eksiğiniz var?? dedik, okul çevresi hoş görünmüyor, buraların çevre düzenlemesini yapalım diye biz gittik, biz dünürcü olduk onlara. Vatandaşımızın, cami cemaatimizin, öğrencilerimizin ve okul müdürlerimizin duasını almış olduğumuz çalışmalar bunlar.
C. Üsten: Derebağ Şelalesi´ne çevre düzenlemesi yaptınız, şelale çalışmalarından bahseder misiniz, neler kazandırdınız bölgeye?
DEREBAĞ ŞELALESİ KONUKLARINI BEKLİYOR?
E. Öztürk: Orası, Milli Parklar´ a ait bir bölge, oraya tesis yaptılar. İşletmesi de belediyemiz tarafından yürütülüyor. Milli Parlar Genel Müdürü veya Bölge Müdürü, İl Müdürü geldiği zaman buraya bir belediye dokunuşunun olduğunu hissettiler. Çevre ve peyzaj düzenlemesini yaptıktan sonra artık hemşerilerimiz Kayseri gidip orada gezmek istemiyorlar, misafirlerini buraya davet ediyorlar, Derebağ Şelalesi´ndeki restoranda yemeklerini yiyorlar, kaliteyi orada ucuza vermiş oluyoruz. İlçemize bir ufuk açılmış oldu. Kayseri´deki gördüğümüz güzelliği buraya taşıdık, buradaki güzelliği esnafımız görmüş oldu. Temsil kabiliyeti yüksek bir güzelliğimiz oldu.