ERCİYES Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Derneği Başkanı Pr.Dr. Zeki Yılmaz bilinçsizce vitamin kullanımın insan vücudun da ortaya çıkardığı tahriplere dair haber ekibimze yaptığı değerlendirmede “Bilinçsizce tüketilen A vitaminin karaciğer bozukluğuna, C vitaminin ise böbrek taşına ve mide rahatsızlıklarına yol açar” ifadesini kullandı…
Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Derneği Başkanı Pr.Dr. ZEKİ Yılmaz haber ekibimize yaptığı değerlendirmede sağlıklı yaşam, hastalıklardan korunmak ya da enerji kazanmak için vitamin kullanımının giderek arttığını belirterek, vitamin ihtiyacını doğal besinlerden karşılamak yerine bilinçsizce ek vitamin alınmasının hastalıklara davetiye çıkardığını kaydetti.
Sağlıklı bireylerin gıdalara ek olarak vitamin almalarına gerek olmadığını vurgulayan Pr.Dr. Yılmaz kişinin vitamin eksikliği varsa bunu doktor kontrolünde alması tavsiyesinde bulunarak şunları kaydetti… “İnsanın yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için, beslenmesi gerekir. Vücudumuzun gerekli olan besinleri de yediklerimiz ve içtiklerimizden oluşan gıdalardan almaktayız. Tabii bu arada, bu besinlerle birlikte, besinlerde bulunan vitaminler vücudumuza girmektedir. Bunun yanında yine hasalık nedeni ile vücuttaki eksiklik sonucu oluşan vitaminleri almaktayız ve ya sağlıklı kişilerin ihtiyacı olmadığı halde aldıkları bazı vitaminler vücutta değişik olaylara neden olmaktadır. Besinlerle alınan gıdalar, vitaminlerde dahil, vücudumuzun ihtiyacı olan vitaminler, vücutta kullanılır. Fazlası olan, bu besin de olabilir ki besin ürünlerinden, protein, yağ, karbonhidrat ve yine su, bunun dışında vitaminler, vücut bunların ancak ihtiyacı olan kısmı kullanır. Ancak geri kalan kısmı dışarı atılır. Bu alınan besinlerin fazlası, besinlerin türüne göre, böbrekler yoluyla ve ya karaciğer yoluyla atılır. Fakat vücudumuzda böbrek ve karaciğer, vücuttan zararlı maddelerin atılımını sağlayan en önemli iki organdır. Vitaminlerin bazıları büyük bir çoğunluğu karaciğerden atılmaktadır. Özellikle karaciğerden atılan vitaminler, vücudun ihtiyacından fazlası alınırsa, karaciğerde hasarlara sebep olmaktadır.”
Pr.Dr. Zeki Yılmaz sözlerinin devamında “Bilinçsizce tüketilen A vitamini karaciğer bozukluğuna, C vitamini böbrek taşına ve mide rahatsızlıklarına yol açabilmektedir” ifadesini kullandı. Gereksiz yere alınan A vitaminin fazlasının vücutta birikerek karaciğer zehirlenmesine yol açabildiğine, D vitamininin fazlasının ise kandaki kalsiyumun yüksek konsantrasyonda olmasına neden olabileceğine dikkati çeken Pr.DR. Yılmaz kalsiyumun fazlasının böbrek taşına sebep olabileceğini, yüksek miktardaki B3′ün sinir sisteminde, kandaki glukoz ve yağda uyuşturucu etkisi yaratabildiğinin altını çizerek “Karaciğer özellikle proteinlerin sindiriminden sonra vücutta amonyak oluşmaktadır. Ve bu amonyak daha sonra karaciğerde daha az zararlı olan üre ve ürik asite dönüştürülmektedir. Dolayısıyla bu vitaminlerin alımı sırasında ihtiyaçtan fazla alınırsa içindeki kimyasallar nedeniyle karaciğer daha fazla amonyak yapacaktır ve bu amonyağı daha az zararlı olan üre ve ürik asite dönüştürecektir ve bu da karaciğeri yoracaktır. Karaciğerde hasar meydana getirecektir. Her türlü gıda ve ya vitaminlerin fazlası vücuda zarar verecektir.” Değerlendirmesinde bulundu….
B6 vitamininin uzun süreli yüksek dozda alımının, kimi zaman geri dönüşümü olmayan sinir hasarlarına neden olabileceği uyarısında bulunan Pr.Dr. Yılmaz yapılan bazı araştırmalarda aşırı vitamin kullanımı ile ilerlemiş prostat kanseri arasında bağlantı olduğunun tespit edildiğini aktardı.
Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Pr.Dr. Zeki Yılmaz; gıdalar ve ilaçlar arasında etkileşim olduğunu hatırlatarak , bazı gıdaların bazı ilaçların etkisi artırıp yada azatlığının altını çizip “Bu etki artırımına bağlı karaciğerde hasar oluşturmaktadır. Bazen de bunun tam tersi olmaktadır, alınan ilaçların etkisi zayıflatmaktadır. Alınan ilaçların hiçbir etkisi olmamaktadır. Aynı şekilde vitaminlerle gıdaların etkileşimleri vardır. Dolayısıyla dengeli beslenmek gerekir. Vücudumuzun ihtiyacı olan miktarda, hem beslenmemizi sağlamamız lazım, hem de vitaminimizi almamız gerekir” İfadesini kullandı…
Sözlerinin sonunda doğal yollarla, sebze ve meyve ağırlıklı ve dengeli bir beslenmenin tercih edilmesi gerektiğine işaret eden Pr.DR. Yılm “Mevsimine göre uygun miktarlarda tüketilen taze meyve ve sebzeler, en zengin vitamin ve mineral kaynaklarıdır” görüşünü paylaşarak açıklamalarına noktayı koydu….