ŞUBE Başkanı İsmail Ruhlukürk¬çü, “Dünyanın mevcut konjonktüründe, MÜSİAD, ülkemizin hem siyasal, hem de ekonomik anlamda geldiği konumu itiba¬riyle ve ileriye dönük hedefleri doğrultu-sunda gerçekleştirmesi gereken yapısal reformlara işaret etme
MÜSİAD, toplumsal uzlaşmaya dayalı “sivil” bir “yeni anayasa” idealini gönülden desteklemektedir. Bu anayasanın, toplumda varılacak mutabakata dayalı, sivil siyasetçe şekillendirilen ve halkın onayıyla kabul edilen, bir “toplum sözleşmesi” olması gerektiğine inanmaktadır” dedi.
Yapılan açıklamada; Türkiye’de 1876 tarihli ilk Anayasa’dan, 1982 tarihli son Anayasa’ya kadar 5 Anayasa yapıldığını hatırlatılarak, “Yapılan bu Anayasa’ların ortak noktası, yapım sürecinde “siyasal katılım” eksikliğidir. Toplumsal katılımı sağlamak yerine, topluma dayatılan bu Anayasalar, “demokratik meşruiyetten” mahrum kalmıştır. Darbelerin ve bir önceki düzene duyulan tepkilerin ürünü olan Anayasalar, geniş katılımlı bir müzakere sürecine ve ortak akla dayanmamıştır” dendi.
YENİ ANAYASA KONUSUNDA
TEREDDÜT KALMAMIŞTIR
Giderek artan “sivil anayasa” söyleminin, özünde iki talebi barındırmaktadır. Bunlardan biri, darbelerle yapılmış anayasa yerine, sivil toplumun katılımı ile bir anayasa yapılması; diğeri ise, demokratik kurumlar üzerindeki vesayet görüntüsüne son verilmesidir. Bu bağlamda, özellikle 177 maddeden oluşan 1982 Anayasası üzerinde, 1995 değişiklikleri ile katılımcı demokrasinin önündeki bazı engeller kaldırılmış, 2001 değişiklikleri ile özgürlükler rejimi güçlendirilmiş ve 2010 değişiklikleri ile de yargı reformu gerçekleştirilmiştir. Sonuçta yarıya yakın maddesi değişen 1982 Anayasa’sının bütünlüğü kaybolmuştur. Dolayısıyla yeni bir anayasanın gerekliliği konusunda, toplumda artık herhangi bir tereddüt kalmamıştır. Yeni anayasanın, anlaşılır ve sade bir sistematiğe sahip olması gerektiği, geniş çevrelerce paylaşılan bir kanıdır. Resmi ideolojiden arınmış, tüm toplumu kucaklayan, devletin temel niteliklerini koruyan, özgürlükleri evrensel normlar seviyesine çıkartan, tam demokratik kurumsallaşmayı sağlayan ve siyasal katılım kanallarını açan bir içerik, yeni anayasaya ilişkin ortak beklentilerdir. Beklentilerin karşılanabilmesi, önerilerin somutlaşmasına bağlıdır” dendi.
Açıklama şu şekilde devam etti:
MÜSİAD, bugüne kadar, 1982 Anayasası’nda özgürlükler lehine yapılan “kısmi değişikliklere” tam destek vermiştir. Ancak bugün, güçlenen Türkiye’nin önünü açacak ve toplumsal uzlaşmayı sağlayacak, “yeni anayasa” yapılması gerektiği yönünde inancı tamdır. Mecliste temsil edilen partilerin, yeni bir anayasa yapımına ilişkin “uzlaşma arayışında” attıkları ilk adım, sivil toplumun geliştireceği somut önerilerle desteklenmelidir. MÜSİAD, yeni anayasadan “beklentilerini”, daha önce hazırlamış olduğu “genel raporlar”da dile getirmiştir.