YENİ ANAYASA KONUSUNDA TERDDÜT KALMAMIŞTIR

ŞUBE Başkanı İsmail Ruhlukürk¬çü, “Dünyanın mevcut konjonktüründe, MÜSİAD, ülkemizin hem siyasal, hem de ekonomik anlamda geldiği konumu itiba¬riyle ve ileriye dönük hedefleri doğrultu-sunda gerçekleştirmesi gereken yapısal reformlara işaret etme

Siyaset 3.12.2011 10:42:00 0

Editör

admin

YENİ ANAYASA KONUSUNDA TERDDÜT KALMAMIŞTIR
Haberi Sesli Oku

MÜSİAD, toplumsal uzlaş­maya dayalı “sivil” bir “yeni anayasa” ide­alini gönülden desteklemektedir. Bu ana­yasanın, toplumda varılacak mutabaka­ta dayalı, sivil siya­setçe şekillendiri­len ve halkın onayıy­la kabul edilen, bir “toplum sözleşmesi” olması gerektiğine inanmaktadır” dedi.

 

Yapılan açıkla­mada; Türkiye’de 1876 tarih­li ilk Anayasa’dan, 1982 tarihli son Anayasa’ya kadar 5 Anayasa yapıldığını hatırlatılarak, “Yapı­lan bu Anayasa’ların ortak noktası, yapım sürecinde “siya­sal katılım” eksikliğidir. Toplumsal katı­lımı sağlamak yerine, topluma dayatılan bu Anayasalar, “demokratik meşruiyet­ten” mahrum kalmıştır. Darbelerin ve bir önceki düzene duyulan tepkilerin ürünü olan Anayasalar, geniş katılımlı bir müza­kere sürecine ve ortak akla dayanmamış­tır” dendi.

 

YENİ ANAYASA KONUSUNDA

 

TEREDDÜT KALMAMIŞTIR

 

Giderek artan “sivil anayasa” söyleminin, özünde iki talebi barındırmaktadır. Bun­lardan biri, darbelerle yapılmış anaya­sa yerine, sivil toplumun katılımı ile bir anayasa yapılması; diğeri ise, demokratik kurumlar üzerindeki vesayet görüntüsü­ne son verilmesidir. Bu bağlamda, özel­likle 177 maddeden oluşan 1982 Anaya­sası üzerinde, 1995 değişiklikleri ile katı­lımcı demokrasinin önündeki bazı engel­ler kaldırılmış, 2001 değişiklikleri ile öz­gürlükler rejimi güçlendirilmiş ve 2010 değişiklikleri ile de yargı reformu gerçek­leştirilmiştir. Sonuçta yarıya yakın mad­desi değişen 1982 Anayasa’sının bütün­lüğü kaybolmuştur. Dolayısıyla yeni bir anayasanın gerekliliği konusunda, top­lumda artık herhangi bir tereddüt kalma­mıştır. Yeni anayasanın, anlaşılır ve sade bir sistematiğe sa­hip olması gerek­tiği, geniş çevreler­ce paylaşılan bir ka­nıdır. Resmi ideolo­jiden arınmış, tüm toplumu kucak­layan, devletin te­mel niteliklerini ko­ruyan, özgürlükle­ri evrensel norm­lar seviyesine çıkar­tan, tam demokra­tik kurumsallaşma­yı sağlayan ve siya­sal katılım kanalla­rını açan bir içerik, yeni anayasaya ilişkin ortak beklentiler­dir. Beklentilerin karşılanabilmesi, öneri­lerin somutlaşmasına bağlıdır” dendi.

 

Açıklama şu şekilde devam etti:

 

MÜSİAD, bugüne kadar, 1982 Anayasası’nda özgürlükler lehine yapılan “kısmi değişikliklere” tam destek vermiş­tir. Ancak bugün, güçlenen Türkiye’nin önünü açacak ve toplumsal uzlaşmayı sağlayacak, “yeni anayasa” yapılması ge­rektiği yönünde inancı tamdır. Meclis­te temsil edilen partilerin, yeni bir anaya­sa yapımına ilişkin “uzlaşma arayışında” attıkları ilk adım, sivil toplumun gelişti­receği somut önerilerle desteklenmelidir. MÜSİAD, yeni anayasadan “beklentileri­ni”, daha önce hazırlamış olduğu “genel raporlar”da dile getirmiştir.