YENİ ASGARİ ÜCRET, İŞÇİLERİ MEMNUN ETMEDİ

: ''ASGARİ ÜCRET 1 TEMMUZ 2013 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE NET 804,69 TL OLMUŞ, AYLIK NET 30,67 TL ZAM GELMİŞTİR''

Yaşam 14.06.2013 10:08:00 0

Editör

admin

YENİ ASGARİ ÜCRET, İŞÇİLERİ MEMNUN ETMEDİ
Haberi Sesli Oku

Türk Metal Sendikası Kayseri Şube Başkanı Ali Gökkaya, Asgari Ücret'e 1 Temmuz 2013 tarihinden geçerli olmak üzere yüzde 4,4 oranında artış getirildiğini, buna göre Asgari Ücret'e aylık net 30.67 TL zam yapıldığını ifade ederek, ''İnsanlar, Asgari Ücret'i yanlış tanıyor. Asgari ücret sosyal bir politika aracıdır ve ücretin korunmasını devletin garanti altına almasıdır. Asgari ücret bu yüzden pazarlığa tabi olmaz'' dedi.
Ali Gökkaya, yeni belirlenen ve 1 Temmuz'dan itibaren geçerli olacak asgari ücretle ilgili açıklamalarda bulundu. Gökkaya, ''Asgari ücret 1 Temmuz 2013 tarihinden itibaren yüzde 4,4 daha artarak brüt 1.021,50 lira ve net 804,69 lira (asgari geçim indirimi dahil) olmuştur. Aylık net artış 30,67 Tl olup yıllık ortalama artış yüzde 6,33, kümülatif artış ise yüzde 8,61'dir'' ifadelerini kullandı.
Aslında asgari ücretin hesaplanmasında bir takım yanlışlıklar yapıldığını ve bu nedenle asgari ücretin tartışma konusu olduğunu vurgulayan Ali Gökkaya, şunları kaydetti:
''Asgari ücret; ödenmesi bu sınırlarla çevrili olan sadece maaş olarak bilinen bir ücret değildir. Halbuki asgari ücret, ücretin korunmasını öngören, geniş anlamda sosyal bir politika aracıdır. İşçi ve ailesinin ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını sağlamak, insanlık onuruyla bağdaşacak, bilimsel, objektif verilerle tespit edilen taban bir ücretidir. Pazarlık ücreti değildir. Asgari ücretin belirlenmesinde, işçinin emeği değil, insan olma kimliği ön plandadır. Ücretin temel insan haklarının güvencesi altında bir sosyal hak niteliğini taşıması, asgari ücretin kaynağını ve temelini oluşturmaktadır. İşçiye, ailesiyle birlikte insanca yaşaması için yeterli bir ücretin garanti edilmesidir. Anayasanın 55 inci maddesinde 'asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur' denilmekte, ayrıca anayasanın 2. maddesine göre ise ülkemiz sosyal bir devlettir. İş Kanunumuzun 39. maddesi ise kanun kapsamında olsun ya da olmasın her türlü çalışanın ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için bakanlıkça ücretlerin asgari düzeyleri en geç iki yılda bir belirlenir denilmektedir.
Ayrıca Asgari Ücret Yönetmeliğinin 4. maddesi asgari ücreti; 'İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret' diye tanımlamaktadır.
Öte yandan, yine Asgari Ücret Yönetmeliğinin 7. maddesi 'ücretin belirlenmesinde ücretlilerin geçinme indeksleri ve geçim şartları göz önünde bulundurulur' denmektedir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 5 devlet, 5 işveren ve 5 de çalışan temsilcilerinden oluşmakta ve geçim koşullarını hesaplaması için Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) görev vermektedir. Devletin resmi kurumunun Kasım 2012 tarihi itibariyle tek işçi için hesapladığı tutar net 1.025,40 liradır. Yapılan bu hesaplamada 'çalışanın ailesi' dikkate alınmamıştır.
Ancak devletin resmi kurumu TÜİK tarafından belirlenen tutar bile Komisyonda görev yapan işveren-devlet kesimi temsilcileri tarafından pazarlık konusu yapılmış ve asgari ücret daha düşük belirlenerek, oy çokluğuyla kabul ve ilan edilmiştir.''
-HASSASİYETLER GÖZARDI EDİLİYOR
Türk Metal Sendikası Kayseri Şube Başkanı Ali Gökkaya, ''2013 yılı Ocak ayında en düşük brüt memur maaşının 1.836,72 TL olduğu göz önüne alındığında da bu belirlenen asgari ücretin çalışanlar adına çok düşük olduğu aşikardır. Ayrıca G-20 ülkeleri arasında 16. büyük ekonomi olmamız da bu büyüklüğün ücretlerle doğru orantılı olmadığını göstermektedir'' ifadelerini kullandı.
Sosyal devlet olma anlayışı çerçevesinde; asgari ücreti herkesin geniş anlamda bir sosyal politika aracı olarak değerlendirmesi gerektiğini yineleyen Gökkaya, ''Çalışanların, eşlerinin ve çocuklarının, aile ve toplumun korunması için, yoksullukla gelir dağılımı adaletsizliği ile mücadele için, toplumdaki dejenerasyon ve yozlaşma için asgari ücretin tespit edilen düzeyinden ziyade üzerine ne verildiği daha da önem arz etmektedir. Bugün Türkiyemiz'de ücretli çalışanların neredeyse yarısının asgari ücretle çalışması (yüzde 40) bu hassasiyetleri gözardı ettiğimizi göstermektedir'' ifadelerine yer verdi.