Falih Rıfkı Atay´ın verdiği bilgiye göre, 384 üyeli Meclis-i Kebir-i Milli´nin (Büyük?Millet?Meclisi) açılışının 99. yılı bugün...
19 Mayıs 1919´da Samsun´da başlayan kurtuluş mücadelesinde asıl kalıcı hamle, Büyük Millet?Meclisi´nin Ankara´da açılması ve millet iradesini temsilen, milletin bağımsızlık mücadelesini başlatması ile gerçekleşti.
Şüphesiz, Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas?Kongreleri´nde alınan kararlar TBBM´nin açılışından önce Anadolu´nun milli mücadeleye hazırlanması içindi.
İstanbul´un 16 Mart 1920´de işgal edilmesi ve Meclis-i Mebusan´ın kapatılmasından üç gün sonra, yani 19 Mart 1920´de Mustafa Kemal Paşa Heyet-i Temsiliye Reisi sıfatıyla vilayet, liva ve kolordulara gönderdiği bir tamimle dağıtılan ve her biri Anadolu´ya gelen Meclis-i Mebusan üyeleri ile birlikte yeni isimlerin de milletvekili olarak se´ya advetleri için ikinci bir emrinin beklenmesini istemiştir.
Paşa´nın talimatı üzerine kolordu komutanları, vali ve kaymakamlar önce illerindeki Meclis-i Mebusan üyelerine ulaşmış, sonra belirtilen sayı oranında yeni vekillerin seçilmesini de sağlamışlardır.
Bundan 99 yıl önce Meclis-i Mebusan üyelerinin yanı sıra, Anadolu´nun dört bir yanından gelen yeni vekillerle toplanan BBM, İstanbul?Hükümeti´nin teslimiyetçiliği karşısında, bağımsızlık mücadelesinin sorumluluğunu millet iradesinden aldığı güçle üstlenmiş ve Başkanı´na da ?Başkomutan´ yetkisi vererek, sonuna kadar arkasında olduğunu göstermiştir...
23 Nisan 1920- Ağustos 1923 arasında görev yapan Büyük Millet?Meclisi, milletten aldığı yetki ile, milletin bağımsızlık mücadelesini yürütmüş, dağıtılan ve silahlarına el konulan orduyu yeniden oluşturarak, yine millet adına bu ordunun komutanlığına Mustafa Kemal?Paşa´yı getirmiştir.
O Gazi Meclis, tarihimizin en demokrat meclisidir...
Muhalif ve muafıkları ile her konunun alenen tartışılabildiği, yeri gelince Mustafa Kemal?Paşa´nın dahi ağır bir şekilde eleştirildiği Meclis, bağımsızlık mücadelesinin başarı ile sonuçlanması için ne gerekiyorsa yapmıştır... Paşa´ya yetkisini devreden Meclis´in şartı ve talimatı ?kesin zafer´den başka bir şey olmamıştır.
Bu cihetle hepimizin başta o Meclise ve Başkanı´na şükran borcumuz var... Elbette Meclisi´nin ve Başkanı´nın emrinde canını seve seve verebilen ecdadımıza da minnet borçluyuz...
Kayıtsız ve şartsız millete ait olan hakimiyeti, millet adına kullanan TBMM, demokrasilerde ?üstün irade´ olan millet iradesini temsil etmektedir...
Milli Mücadele´ye önderlik eden ?Gazi Meclis´in tüm üyelerini minnet ve şükranla anıyorum. Bugünkü meclisin üyelerini zaman zaman eleştirsek de, o üyelerin bizlerin iradeleri doğrultusunda görev yaptığını da unatmayalım.
Gazi Meclis´te, ?Kayseri Milletvekili ?sıfatıyla Ahmet Hilmi Kalaç, Alim Çınar, Atıf Tüzün, Osman Uşaklı, Remzi Akgöz, Rifat Çalıka ve Sabit Gözügeçgel görev yaptılar.
Peki bu isimler, yeni ilk mecliste görev yapan vekilerimiz kim? Çok azımız bu isimleri tanıyoruz.
Tarihçi Sabit?Dokuyan, ?Birinci Büyük Millet?Meclisi´nde Kayseri Mebusları Milli Mücadele´deki Etkinlikleri´ başlıklı bir doktora çalışması yapmış. Dokuyan, bu çalışmasında 7 milletvekilimizle ilgili ayrıntılı bilgilere ulaşmış. Sabit?Dokuyan´ın bu araştırmasındaki dipnotları çıkartarak ilk BMM´nin ilk üyeleri ile ilgili tarihe not düştüğü bilgileri sizlerle aynen paylaşıyorum:
Mehmet Âlim Bey (Çınar)
1861 tarihinde Kayseri ili Bünyan İlçesi´nde doğmuştur. Abdülkadir
Efendizade Mehmet Efendi´nin oğludur. Kayseri ve Adana medreselerinde
eğitimini tamamlayarak müderris oldu. İzmir, Rodos, İstanbul, Kıbrıs ve Sivas´ta
müderris ve vaiz olarak görev aldı. Sivas görevi esnasında Milli Mücadele yanlısı
vaaz verdiği için Damat Ferit Hükümeti görevlilerince tutuklanarak İstanbul´a
gönderildi. Yargılanması sonucunda beraat etti, memleketine dönerek Milli
Mücadele yanlısı vaazlarını sürdürdü. Kayseri´de Milli Mücadele´yi ilk organize
hareket olarak destekleyen cemiyet ?İhtiyat Zabıtan Teavün Cemiyeti´ oldu ve
Müderris Mehmet Âlim Efendi de bu cemiyetin üyeleri arasında yer aldı. 60 Son
Osmanlı Mebusan Meclisi´ne Kayseri´den seçilen mebusların içerisinde Âlim
Efendi de vardı.
Rifat Börekçi tarafından yayınlanan İstanbul Hükümeti karşıtı ve Milli
Mücadele taraftarı fetvanın altına ?Kayseri Mebusu Ulemadan Mehmet Âlim´
unvan ve ismiyle imzasını attı. Ankara Müftüsü Rifat Börekçi tarafından hazırlanan
ve birçok Anadolu kenti müftüsü tarafından desteklenen fetvanın özet olarak içeriği
şu şekildedir: İstanbul´un işgal altında, padişahın ise esir olduğu, Anadolu işgalleri
ve yapılan zulmün varlığı karşısında devletin hükümranlık hakkını kaybettiği;
vatan için savaşanların gazi ve şehit olarak ünvanlandırılacağı, bu uğurda
savaşanlara karşı olanların dini bakımdan suçlu sayılacağı, düşman zorlamasıyla
yayınlanan fetvalara itibar edilmemesi önemle duyuruluyordu. Fetvanın tam metni
23, 27 ve 30 Nisan tarihlerinde yayınlanan Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi´nde yer
almıştır.
BMM mebus seçiminde Kayseri´yi temsilen seçilen Âlim Bey, 23 Nisan
1920 tarihinde gerçekleşen meclis açılışında Ankara´da bulundu. Anadolu halkını
aydınlatmak amacıyla Ankara´da oluşturulan Meclis İrşad(Aydınlatma)
heyetlerinin birinde görev aldı. Bahsi geçen bu heyetin bünyesinde Hoca Âlim
Efendi´nin yanı sıra Tevfik Rüştü(Aras) Burdur Mebusu İsmail Suphi
Soysallıoğlu da yer almaktaydı. Mehmet Âlim Efendi, heyet içerisinde bulunan
Tevfik Rüştü´nün, halkı aydınlatmak için kullanacağı lisanın sade olması
yönündeki telkini üzerine: ? Ya ben onlara Arapça mı hitap edeceğim? Elbette
istisnasız hepsinin sıkıntısız anlayacağı dille gerçekleri konuşacağım?? cevabını
vermiştir. Bu görev esnasında Âlim Efendi dini ve manevi üslubunun etkisiyle ve
kullandığı sade dille halkı oldukça etkilemiş, hocanın konuştuğu camiler tamamen
dolmuştur. Büyük din adamı Âlim Efendi´nin önderliğinde faaliyetlerini sürdüren
bu irşad ekibi, diğer ekiplerden daha etkili olduğu için Millet Meclisi tarafından
yazılı olarak taltif edilmiştir. Meclis´te ve Ankara camilerinde yaptığı
konuşmalarla da zafere olan inancı diri tutmaya yardımcı olmuştur. Vekilliği sona
erince Kayseri´ye dönmüş ve 1923 yılında vefat etmiştir. Evli ve 12 çocuk
babasıdır.