Özü sözü bir olmayan insanları hiç kimse sevmez. Ama bu riyakârlar ne hikmetse kendilerini değiştirmeyi hiç düşünmezler.
Yüzünüze gülen ama arkanızdan konuşan, tuzak kuran bu insanları tespit etmek elbette ki kolay değil.
Ben İnsanım diyebilen kimseler, ya olduğu gibi görünmeli, ya da göründüğü gibi olmalıdır.
Bir konuda söz verip de sonra da sözünden vazgeçenlere güven duyulur mu?
İnsanın söylemleriyle, eylemleri uyumlu, dürüst ve tutarlı, İçi, dışı, özü sözü bir olmalıdır.
Bütün insanlık için Kuran-ı Kerimde; “Emrolunduğunuz gibi dosdoğru olun!”) şeklinde bir çağrı vardır (Hud, S.A;11/112
Doğruluk, insan olmanın gereğidir. Doğruluk bütün peygamberlerin ortak sıfatı ve ortak davetleridir. Çünkü doğruluk insanı iyiliğe, yalan ise kötülüğe sürükler.
Konuşulan söz; kalbin tercümanı, ruhun da aynasıdır.
Bu nedenle kendisi de bir devlet adamı olan Hz. Muhammed (s.a.v.) “Bir kişinin kalbinde aynı anda iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz.
Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde tutmaz, emanet edilene hainlik eder. Bizi aldatan, bizden değildir” (İbn Hanbel, II, 349. Buhari, Edeb, 69) buyurmuştur.
Bu konuda yazılan bazı özlü sözleri sizlerle paylaşmak istiyorum;
Doğruluk, her şeyden önce akıl ve cesaret işidir.
Her türlü yalan, insanda derin bir izler bırakır.
Hiç kimse, çevresine mavi boncuk dağıtarak dürüst olamaz.
Huzurlu olmak istiyorsanız, sürekli dürüst olun. İkiyüzlü insana asla güvenmeyin.
İkiyüzlünün dilinde tat, kalbinde fesat gizlidir.
İkiyüzlü insan, yanlış yaptığında yüzü kızarmayan kimsedir.
Kıvırma ve çarpıtma, bir çeşit yalan söylemektir (Kandırma girişimidir).
Küçük yalanlar, büyük yalanların habercisidir.
Ne kadar yaşadığınız değil, yalansız nasıl yaşadığınız önemlidir.
Söylenmesi gereken bir gerçeği veya doğruyu gizlemek yalandır. Yalan söyleyenlerin içlerinde hastalık vardır.
Yalan, en fazla mağduru yıpratır ve yalancıyı da yalama yapar.
Yalan söylemek, emniyeti, güveni yok eder.
Bu konularda deniyor ki;
Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür…
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür.
Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür.
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür.
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür,
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür.
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.
Bu nedenle yalnız yalandan değil, yalana götürecek her türlü davranıştan da uzak durmak gerekir.
Filistin’de hastaneler, kiliseler, camiler, binlerce masum çocuk, ihtiyar, genç, kadın demeden bombalandı insanlar katledildi.
Gazze şehri yerle bir edildi ve bütün dünya bu katliama seyirci kaldı.
İsrail’e destek veren Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere devlet adamları riyakâr değilse nedir?
BM ve NATO, Avrupa İnsan hakları savunucuları nerede? Onların gözleri kör, kulakları sağır, kalpleri mühürlenmiş riyakar, iki yüzlü insanlardır.
