SAMİ DAYANGAÇ


POLİSİMİZ


 

Polis kelimesi; anlam olarak kentte kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlamakla görevli örgüt olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde emniyet teşkilatının kuruluşu ise 1845 yılına dayanmaktadır. 1845 yılında Osmanlı Devleti zamanında ilk olarak ortaya çıkan polis kavramı günümüzde önemi artarak devam etmektedir. Polisimizin en başta gelen görevlerinden birincisi vatandaşların can, ırz ve mal güvenliğini sağlamak, korumak ve kollamaktır. Son yıllarda yavrularımıza karşı işlenen cinsel saldırılar inanılmaz derecede artış göstermiş, toplumda infial yaratmıştır. Suçlulara karşı bizi kim koruyacak, polisimiz. Biz polisimizi seviyor, yavrularımıza sevdiriyor muyuz?

Gelelim asıl konumuza. Aile bilinci yerleşmemiş, çocuk yetiştirmekten uzak toplumlarda ileriyi düşünmeden yavrular korkutularak yetiştirilmektedir. Hatırlayalım, çok küçük çocuklar iğne yaptırmakla korkutulur, polise verilmekle tehdit edilir, böylece güya uslu durması, yemeğini yemesi sağlanır. O çocuk hasta olsa doktora gider mi? İğne yaptırır mı?

Peki, o yavru başı sıkışsa, taciz, tehdit vs ile karşılaşsa polise gider mi? Korku var nasıl gitsin? Oysa o polisler bizim içimizden çıkan, yetişen gençler. Kimimizin akrabası, kiminin eniştesi, içimizden çıkan kişiler. Neden korkalım ki? Bu yanlışı ne yazık ki bazı din adamlarında da gözlemliyoruz. Hep Allah'tan korkun derler, kimse de Allah'ı sevin demez.

Biz de polisimizi küçük yaşlardan başlayarak sevdirmeliyiz. Suçlu olan kanundan, polisten korkar. Suçu olmayan kişi normal bir memurdan neden korksun?

Bakınız son yıllarda Kayseri başta olmak üzere emniyet mensupları birbirinden önemli işlere imza attılar. FETÖ ile uğraşmak ise hayatlarında karşılaşacakları en karmaşık misine yumağı idi. Çözdüler, çözmeye de devam ediyorlar. Şehrimizde çözülmemiş, rafa kalkmış suç dosyası yoksa bu emniyet çalışanlarının başarısıdır. Hırsızlığa, kapkaça, beyaz ticaretine karşı amansız savaş veren bu vatan evlatları ile çocuklarımızı korkutmayalım, sevdirelim onları. Başları sıkışınca gönül rahatlığı ile koşup yardım isteyebilsinler.

Başta aileler olmak üzere çocuklarımız da gördükleri, yaşadıkları aşağılık durumlar olursa mutlak surette güvenlik görevlileri ile paylaşmalıdırlar. Bana değmeyen yılan bin yaşasın sözü bize, bizim gibi asil bir millete asla yakışmaz.

Çocuklarımız karşılaştıkları, gördükleri polis amcalarına koşsunlar, selam versinler, görecekler ki aynı derecede sevgi ile karşılık bulacaklardır. O polisler gökten inmedi ki, içimizden çıktılar. Severler, heves ederler, polis olmak isterler.

Lütfen çocuklarımızı büyütürken bilinçsizce, ileriyi düşünmeden, korkutarak yedirmeye, uyutmaya çalışmayalım. Korku beraberinde düşmanlığı, kötülüğü de barındırır.

Çocuklarımızı korkutmayalım. Sadece okul hayatlarında değil, yaşamın her alanında en büyük güvenceleri korkuttuğumuz polisimizdir.

Polisimizi sevelim, sevdirelim, moral verelim. Can, mal ve ırz güvenliğimizi onlar sağlıyor, unutmayalım.

 

GÜNÜN SÖZÜ: Eski eşyalarını attığın gibi eski düşüncelerini de at…