? BU HAİNLER BİZİM DİNİ DEĞERLERİMİZİ KULLANDI

 ? BU HAİNLER  BİZİM DİNİ  DEĞERLERİMİZİ   KULLANDI

? BU HAİNLER BİZİM DİNİ DEĞERLERİMİZİ KULLANDI

Sevgili Okurlarım ?Hafta´nın Röportajı´nda ilimizin renkli simalarını sizlerle  buluşturup, kafanızdaki  soru işaretlerini  kaldırma anlamında  gayret göstermeye devam ediyoruz? Bu hafta da yine ilginizi çekip keyifle  okuyacağınız bir ismi  sayfamıza konuk ettik.  Konuğumuz  İlimizin tek kadın  vekili  Ak Parti  Milletvekili   Hülya Atçı  Nergis?    Sn. Nergis ile   15 Temmuz  darbe kalkışmasının ardından  yaşanan  süreçteki gelişmeleri  konuştuk? 

C.ÜSTEN :  Sayın  vekilim  millet olarak gerçekten çok ciddi bir badire atlattık  hepimize gelmiş geçmiş olsun?  Ve geride kalan  bir ayı aşkın süre içinde  yaşanan gelişmelere baktığımızda  terör örgütünü kökünü kazıma anlamında çok  büyük  yol  alındığını  gözlemliyoruz?  Siz de ayını düşüncedemisiniz? Gidişatı nasıl  görüyorsunuz?

DÖRT SAATTE DARBEYİ BASTIMIŞ  BİR  MİLLETİZ?

H.ATÇI NERGİS:   Evet  gerçekten çok büyük bir badireydi.  Ben de sizinle aynı  kanaatteyim. 15 Temmuz akşamından itibaren Türkiye´de bu olayın üzerine ciddi bir gidiş var. Dört saat gibi kısa bir süre de darbeyi bastırmış bir milletiz. Bunun akabinde de devletin bütün birimleri ciddi bir çalışma içerisindeler. Meclisten OHAL ile ilgili bir karar çıktı. Devletin bütün kurumları, yargı, bürokrasi ciddi bir çalışma içerisindeler.

C.ÜSTEN:     Sayın Vekilim siz darbe girişimini kaçta nerde öğrendiniz neredeydiniz? Gerçekten ibretlik bir geceydi. Genç nesle bunun defalarca anlatılarak beyinlere kazınması gerektiğini düşünüyorum. Siz bir vekil olarak, meclisin bir mensubu olarak TBMM´nin tarihinde ilk kez bombalanmasıyla ilgili olarak neler yaşadınız, nasıl hissettiniz bize aktarabilir misiniz?

15 TEMMUZ  GECESİ  MECLİSE  İLK GİDEN VEKİLLERDEN BİRİ BENDİM?

H.ATÇI NERGİS:   O akşam biz olayı evde öğrendik. Benim danışmanım Sami Bey geldi. Kendisi olayı parkta duymuş. Biz o esnada dışarıdaydık. Haberleri dinlemiyorduk. Ama uçaklar geçmeye başlamıştı, uçak sesleri geliyordu. Bu gürültü nedir acaba dedik ama aklımıza kötü bir şey de gelmedi. Sonra televizyonu açtık. Köprünün kapatıldığı, orduda bir hareketlenme olduğuna dair ve orduda bir kalkışma olabileceğiyle ilgili haberler vardı. Akabinde ise başbakanımız konuştu.  Bu olayın Ordu´nun içerisinde ki bir grubun yaptığı kalkışması olduğuyla ilgili beyanda bulundu. O haberin üzerine biz gerçeği öğrendik.  Daha sonra bir şeyler yapmamız lazım bu şekilde elimiz kolumuz bağlı oturamayız dedik. Sonra eşim ben ve danışmanım Sami Beyle birlikte meclise gitme kararı aldık ve meclise gittik. O sırada whatsapp ta Ak Partili vekillerin bir grubu var oradan mesaj geldi meclise çağırdılar. Bu süreçte ne yapalım diye düşündük. Mecliste toplanalım fikri ön plana çıktı. Biz Ankara Dikmende oturuyoruz. Meclise yakınız. Biz giderken yollar boştu, yollarda herhangi bir şey yoktu. Ama yolu kesmişlerdi. Meclisin içine biz araçla giremedik. Kara Harp Okulunun giriş kapısının önüne aracımızı koyduk ve yürüyerek meclise gittik. Meclise ilk gidenlerdendik. Kimseyi göremeyince gruptan mesaj attım. Bursa vekili Hakan Çavuşoğlu  yanımıza geldi. Herkeste bir heyecan vardı. Neler yapabiliriz nasıl hareket etmeliyiz diye düşündük. Akabinde vekiller gelmeye başladılar. Işıkları açmaya yeltendik. Müdahale edenler oldu ışıkları açmayalım diye.

C.ÜSTEN :    Ulusal kanallar vekillerin sığınağa indiğine dair bir alt yazı geçmiş böyle bir süreç yaşandı mı?

BÜTÜN PARTİLERİN  MİLETVEKİLERİ  MECLİSTEYDİ?.

H.ATÇI  NERGİS:  O akşam genel kurulu açıp, genel kuruldan televizyon kanallarına bağlanıp mesaj verme fikri ön plana çıktı. Bu arada Meclis Başkanımız ve Bakanlarımızda geldi. Genel kurulun anahtarını bulamadık. Genel kurulu açmak problem oldu. Daha sonra anahtar bulundu, kapıyı açıp içeri girebildik. Bir televizyon kanalına telefon ile bağlandık. Önce Meclis Başkanımız konuştu birlik ve beraberlik çağrısı yaptı. Milli iradenin ve seçilmiş vekillerin işlerinin başında olduğunu söyledi. Bütün partilerin vekillerinin mecliste olduğunu söyleyerek birleştirici ve uzlaştırıcı mesaj verdi. Ardından Adalet Bakanımız söz aldı. Saat iki civarında bomba atıldı. Bombanın atılmasından sonra herkes de bir panik havası oluştu. Çünkü kimse meclise bomba atılacağını tahmin etmiyor ve düşünmüyordu. Daha sonra biz aşağı sığınağa indik. Biz oradayken de ara ara bombalar atılmaya devam etti. Biz 9 civarında patlama sesi duyduk. Bunlarının bazılarının ses bombası olduğu söylendi. Geceyi mecliste sığınakta geçirdik. Sabah 9´da oradan çıktık. Meclise geç kalan vekillerden yaralananlar oldu. Çünkü dışarıdaki helikopter dışarıda giriş kapılarını tutmuş sürekli tarama yapıyordu. Bu patlamalar ve taramalar Meclis binasına ciddi zararlar verdi. Hatay milletvekili, eşi ve kızı 3´ü yaralandılar. Vekillerden bir tanesi Meclise gelirken tankın iki aracı ezdiğini söyledi. Kurşun yağmuru altında meclise giriş yapan vekiller oldu. Çok şükür neticede bular atlatıldı.

C.ÜSTEN : Darbe girişiminin üzerinden  bir ayı aşın zaman  geçti. Biz bugün artık bunlara geride kalmış olarak bakabilmenin huzuru içerisindeyiz?  Bugün geldiğimiz noktada ben tahmin etmiştim gibi ahkâm kesmeleri bir tarafa bırakacak olursak 25 Aralık tarihine kadar çok bilinen bir yapı değildi. Bu insanların faaliyetlerine destek verdik. Hepimiz bunları takdir ediyorduk. Bunlar işin hep boyalı kısmıymış, kamuflajmış. Hain bir yapı olduğunu bu olaylarla öğrendik. Düne bakacak olursak sizin değerlendirmeleriniz neler? Millet olarak biz çok mu iyi niyetliyiz?

BU HAİNLER  BİZİM DİNİ  DEĞERLERİMİZİ  KULLANDI?

H.ATÇI  NERGİS :  Karşı taraf dini değerlerimizi, inancımızı kullandı. Halk olarak bu bizim en zayıf noktamız. İnançlı, milli ve dini değerlerimize bağlı nesiller yetiştiriyorlar diyerek biz siyasiler, idareciler ve halk olarak kucak açtık sahip çıktık. Dolayısıyla çok hızlı büyüdüler ve güçlendiler. Dünyanın her yerinde kolları var. Çok sinsi ve çok gizli bir çalışma olduklarını yeni idrak ediyoruz. Kimsenin aklına FETÖ terör örgütünün böyle bir kalkışma yapacağı aklına gelmezdi. Cumhurbaşkanımızın yaveri ifadesinde 1989 yılından itibaren örgütlenmenin olduğunu ve o tarihten beri bu örgütle bağlantısının olduğu ifade etti. Yıllarca Genel Kurmay Başkanı Necdet Özel´i dinlediğini ve ondan sonraki Genel Kurmay Başkanını da dinlemeye devam ettiğini kendisi belirtti. Bunlar bu yapının ne kadar sinsi bir yapısının olduğunu, kendilerini gizlemede ne kadar usta olduklarını ve bunların başında bir üst aklın var olduğunu hepimiz görmüş olduk. Bu oluşum içinde olan kişilerde birbirlerini tanımıyorlar, herkes kendi grubunu biliyor. 15 Temmuz akşamını yaşamasaydık belki de çok daha kötüsüyle karşılaşabilirdik. Böyle bir tecrübeyle ve 240 şehit vererek böyle bir noktaya gelmiş olmak arzu edilen bir şey değil ama şunu da söylemek lazım her işte bir hayır vardır. Bu insanları diğer türlü biz ne tespit edebilirdik ne ayıklayabilirdik nede takviye edebilirdik. Bu kalkışma olayıyla en azından orduda olanları iyi bir şekilde tespit ettik ve ordudan uzaklaştırma fırsatını yakalamış olduk. İktidarımız 17-25 Aralık olaylarından sonra bürokrasi kısmında ciddi bir çalışma içerisindeydi. Bu insanların bilgileri dokümanları mevcuttu. Kendi aralarında iletişim için kurmuş oldukları bir ağ var. Bu ağ´ın takip edilmesiyle elde edilen bir takım dokümanlar ve deliller mevcut. Devlet Allah´ın izniyle kendini temizliyor.

C.ÜSTEN :  Müftü bey konuşmasında bu tarz yapıların en çok İslam´a  zarar verdiğini söyledi. Bu yapıya bu kadar çok güveniyor olmak bu kadar zararsız olduğunu düşünmek 28 Şubat ve öncesindeki vesayet anlayışının insanların dini yaşamları, inançları üzerindeki katı tutumların ve baskıcı zihniyetlerin sonucu gibiydi. Bu açıdan değerlendirecek olursak  kanaatiniz nedir? Bundan sonrası için tekrar başa mı saracağız.  Muhalefet liderinin Cumhuriyetin fabrika ayarlarına geri dönmeliyiz gibi bir söylemi var. Bu doğru bir bakış açısı mı? Bu anlamda ne yapılmalıdır?

28 ŞUBAT SÜRECİ  FETÖCÜLERİN  İŞİNİ  KOLAYLAŞTIRDI?

H.ATÇI NERGİS:   Biz %99 ?u Müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz ve haliyle dini değerlerimize mesafe koymak yanlış bir tutum olur. Geçmişte laiklik söylemiyle devletin resmi kurumlarında ve özellikle orduda bir takım dini hayatını yaşamak isteyenlere karşı bir tutum vardı bu da yanlıştı. Bugün geldiğimiz noktada da dini değerleri kullanarak, halkın dini değerlerini istismar ederek himmet adı altında zekât vermek isteyen yardım yapmak isteyen Anadolu halkının bu duygularını kullanmakta yanlış.        Cemaat bugün geldiği noktayı ve maddi olarak büyümesini dini kullanarak elde etti. 28 Şubat ve öncesi gibi dine karşı sert bir tutum içine girmemeli ama kapalı şeffaf olmayan cemaat benzeri yapılanmalara da müsaade edilmemelidir.

C.ÜSTEN :  Bu süreçteki en büyük endişede gerçek suçlularla suçsuzların karıştırılmamasıdır.  Kuruların yanında yaşlarında yanmaması için gayret gösterilmesini isteniyor. Bu anlamda Ak Parti hükümeti bunun altını çiziyor mu? Bu çok ciddi bir endişe. Bilerek veya bilmeyerek birçok insan bu yapıya bulaşmış, sohbetine gitmiş, sadakasını vermiş. Allah rızası merkezli olarak yola çıkılmış. Kimse bunların Fetullahçı Terör örgütünün yeni bir devlet kurmaya yönelik olduğunu bilerek yapmamıştır. Bu anlamda neler düşünüyorsunuz, partiniz neler düşünüyor?

YAŞADIKLARIMIZI DÜNYA TARİHİNDE TECRÜBE ETMİŞ BAŞKA BİR ÜLKE YOK?

H.ATÇI  NERGİS:   Bize görevden el çektirilenlerle alakalı bildiğiniz haksızlık yapıldığına inandığınız kişiler varsa bize bildirin denildi. Bu şahıslarla alakalı değerlendirme yapmak için bakanlık nezdinde kurulmuş komisyonlar var. Aynı şekilde terör örgütüyle bağlantısının olduğunu bildiğiniz kişileri bildirin dendi.   Tabi bunun yanında kurunun yanında yaşın yanmaması için bu hususta ciddi bir çalışma var. Nitekim bu komisyonlarında kurulması bunun göstergesidir. Süreç kolay bir süreç değil. Olağan üstü ve çok zor bir dönemden geçiyoruz.   Bu tecrübeyi dünya tarihinde başka tecrübe etmiş bir ülke yoktur. Türkiye bu hususta ilk ve tektir. Dışarıdan destek ve akıl alan bir takım geçişte kullanılmış hücre yapılanması gibi farklı bir model kullanan ve kendini saklamak için her türlü yola başvuran bir kurum var karşımızda. Dolayısıyla bu insanları temizlemek kolay bir iş değil. Her taraftan kendini gizlemişler, çok güzelde bir kamuflaj bulmuşlar dini değerleri kullanarak. Yurt dışından öğrenci getirilip burada yapılan programları biliyorsunuz. Herkesin takdirini topladılar. Bu okulların açıldığı ülkelerde demokrat çocukları o ülkenin ve bölgenin zengin çocukları bunların okullarına devam ediyor. Çünkü başarılılar ve iyi bir imaj çiziyorlar. Oralarda edindikleri çevreyi kullandılar. Bu sadece Türkiye´yi kapsayan bir proje değil,    bütün dünyayı kapsayan, bütün dünyada kolları olan bir projedir. Bu anlamda karşımızda çok büyük bir yapı var. Cumhur Başkanımız çok güzel ifade ettiler. Bu oluşumun altı ibadet ortası ticaret üstü ihanet demişti. Bugün 15 Temmuz olayından sonra herkes bunun böyle olduğunu idrak etti. Çok şükür ki bunlar kendilerini açığa verdiler. Yoksa diğer türlü bunları temizlemek çok zor olacaktı.

C.ÜSTEN Bundan sonra dış politikada Türkiye nasıl bir yöntem uygulamalı ya da Ak Partinin bundan sonraki dış politikaları nasıl olacak? Bütün bu hainlikleri göre göre nasıl bir tutum içerisine girecek?

BATI  SÜREKLİ  DÜNYAYA  HÜKMETMEK İSTİYOR?

H.ATÇI  NERGİS.  Türkiye işgalci bir güç değil Türkiye kendi sınırları içerisinde, kendi vatandaşlarının geleceği için yapılabilecek en güzel şeyleri yapmaya gayret eden çalışan bir yönetime sahiptir. Biz yine yapmamız gerekeni yapacağız, doğru olanı yapmaya gayret edeceğiz. Ama başka partnerlerde bulmamız gerekiyor. Rusya´yla Sayın Cumhur Başkanımızın gidip görüşmüş olması bu uçak düşürme hadisesinden sonra olumlu bir gelişme. Dünya yerinde durmuyor, sürekli değişim ve gelişim içerisinde. Batılı süper güçlerin sürekli dünyaya hükmetmek yönetmek gibi bir dertleri, hırsları var. Ortadoğu´da da Türkiye coğrafya itibarıyla ve jeopolitik konumu itibarıyla göz bebeği olan çok hassas bir bölgede.  Türkiye´deki iktidarın onların yaklaşımıyla çok güçlü olması, söz dinlememesi, kendi kabuğunu kırması, bir İslam ülkesi olarak Müslüman ülkelere model olacak konuma gelmesi, geçmişte Osmanlı Devletinden gelen misyonunu yerine getirmesi demek Avrupa ve ABD için iyi değil. Çünkü bu onların çıkarına dokunan bir durum. Onların genel politikaları menfaatleri gereği gelişmekte olan ülkeleri zapturapt altında tutmaktır. Bundan sonra da Türkiye yoluna devam edecek. 2023 hedeflerimiz arasında bölgesel bir dünya gücü olmakta var. Başka partnerler bulup çok yönlü çalışılacak. Afrika´yla Asya´yla,  Rusya´yla, Çin´le Japonya´yla dünyadaki diğer güçlü ülkelerde sürekli diyalog halinde olmalı ve ticaretini güçlü tutmak zorunda ve bunun gereğini yapıyor.

C.ÜSTEN İlimizde de geçtiğimiz günlerde yüz yirmiye yakın gözaltı oldu büyük çoğunluğu iş dünyası temsilcilerinden ve eski AKP vekilleri var tüm bunlara baktığımızda süreç doğrumu ilerliyor? Acelemi ediyoruz geç mi kalınmış bu durumda sağlıklı bir sonuç çıkarmak olasımı değerlendirmeniz nedir?

DEVLET KENDİNİ KORUMAK ZORUNDA

H.ATÇI  NERGİS :  Yapılması gerekenler yapılıyor mutlaka tutuklanan görevden el çektirilenler hakkında ciddi deliller var. Devlet istihbaratının yaklaşık iki yıldır çalışması var zaten 15 Temmuzun öncesi de vardı 17- 25 Aralık operasyonundan sonra devlet cephesinde de cemaatle alakalı bir çalışma başlanmıştı ve bunun devamıda var dolayısıyla olması gerekenler yapılıyor yapılmak zorunda devlet kendini korumak zorunda. Bu hafife alınacak bir konu değil yani kim suç işlediyse bunun cezasını çekmeli tabi devletin hâkimleri savcıları yargı oranları var nitekim haksızlığa uğrayanlar varsa bunlarla ilgili yargılama işlemi başlayacak yani hak yerini bulacaktır ben o kanaatteyim.

  

C.ÜSTEN:     Kapatılan kurumlarda çalışan bu yapıyla ilgisi olmayan işsiz kalan insanlar ne yapacak?

BU KONUDA KONUŞMAK İÇİN DAHA ÇOK ERKEN?

H.ATÇI  NERGİS:  Bu husus için konuşmak daha erken benim bir bilgim hükümetin icraatı yok. Bu süreç içerisinde CHP- MHP gibi tüm halkı temsil eden herkes bu operasyona karsı birlikte topyekûn hareket etti bu birliktelik  çok güzeldi bunun altını çizmek lazım. Partiler arasındaki kavgalı görüntüler bir nevi rafa kalktı aslında olması gereken çalışma ortamı şuan ki bizim meclisteki çalışma ortamımız çok daha güzelleşti.  Bu olaya medyanın yaklaşımı iktidara yüklenmeyipte bu olayı olduğu gibi nakletmesi medyanın topyekûn tüm halkın aynı duruşu sergilemesi çok güzel ve altı çizilmesi gereken bir durum ve biz duruşu kaybetmemeliyiz Türk cumhuriyeti olarak içerde ve dışarıda çok düşmanımız var mücadele etmemiz gereken çok ciddi sorunlarımız var muhalefet sadece iktidarla kavga etmek dışında bizim ne ciddi sorunlarımız varmış bu tavrı göstermek çok güzel bunun altını çizmek gerek nitekim sayın cumhurbaşkanımızın hem başbakanımızın 15 temmuz akşamındaki yaklaşımları halkı sokağa davet etmeleri,  kalkışmaya karsı direnmeleri bu olayın üzerine gitmeleri bu ülkeyi darbenin eşiğinden kurtardı.

 


Haber Kaynak : KURUM BÜLTENİ

İNCESU BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA İLMEK İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

KTO BAŞKANI ÖMER GÜLSOY İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

MELİKGAZİ BELEDİYE BAŞKANI DR. MUSTAFA PALANCIOĞLU İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

KSMMMO BAŞKANI ALİ YEDİKAYA İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

MMO BAŞKANI AKİF AKSOY İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

KAYSERİ PANCAR ÜRETİCİLERİ KOOPERATİFİ BAŞKANI HÜSEYİN AKAY İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRCİLERİ BİRLİĞİ BAŞKANI GÜNAY ÇAKI İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

KAYSERİ PANCAR KOOPERATİFİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI HÜSEYİN AKAY İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

BÜNYAN BELEDİYE BAŞKANI ŞİNASİ GÜLCÜOĞLU İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

İŞADAMI MİKAİL UÇAR İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

HACILAR BELEDİYE BAŞKANI DOĞAN EKİCİ İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

İNCESU BELEDİYE BAŞKANI ZEKERİYA KARAYOL İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI ...

BÜNYAN BELEDİYE BAŞKANI ŞİNASİ GÜLCÜOĞLU İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI ...

DEVELİ BELEDİYE BAŞKANI MEHMET CABBAR İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

HACILAR BELEDİYE BAŞKANI DOĞAN EKİCİ İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI .

KAYSERİ TİCARET ODASI BAŞKANI MAHMUT HİÇYILMAZ İLE

HAFTANIN RÖPOTAJI ...