Şahin: “Vatandaşlar mağdur ediliyor”
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, yurtdışından getirilen cep telefonlarının harç bedellerinin 20 bin TL'ye çıkmasından ardından yoğunluktan dolayı sisteme giremediklerini ve zaman dolduğu için 14 bin TL daha para istendiğini hatırlatarak, bunun vatandaşları mağdur ettiğini vurguladı.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin yurtdışından getirilen cep telefonlarının harç bedelleri ile ilgili uygulamaya dair yaptığı değerlendirmede vatandaşın mağdur edildiğini iddia ederek şu bilgileri paylaştı "7 Temmuz itibariyle Cumhurbaşkanlığı kararına göre, yurt dışından gelen telefonla gelenlere bir harç zammı oldu. 6 bin TL’lik işletme harcı, 20 bin TL’ye çıkartıldı. O günde vatandaşlarda yurt dışından cep telefonu alma ya da cep telefonlarını kaydettirme noktasında bir telaş oluştu. Önlerinde süre olmadığı için o gece işleme koyulacağı için gayet normal. O gün insanlar 6 bin TL olan harçlarını hatırdılar. Fakat, sistem cevap veremediği için herkes cep telefonunu işletemedi. O da ertesi güne sarktı. Gece 12’den sonra da 20 bin TL’lik tarifeye döneceği için vatandaşlarda bir mağduriyet oluştu. Burada bir mağduriyet var. O mağduriyet nedir? diye baktığımızda, ‘ben 6 bin TL’mi yatırdım. Fakat sisteme işleyemedim. Çünkü sistem bana cevap vermedi.’ Bu anlamda biz birçok vatandaştan ekran görüntüsü almasını istedik. ‘Bu ekran görüntüsüyle daha sonra kuruma başvurun ve bunun işletilmesini sağlayın’ dedik. ‘Ben üzerime düşeni yaptım. Ancak sistem buna izin vermedi. İşlemi bitiremedim. Şeklinde bir dilekçeyle başvurunuzu yapın’ dedik. Türkiye’de sistem normalde ‘borcu öde daha sonra itirazını et’ şeklindedir. Haklıda olsanız, o borcu ödeyeceksiniz daha sonra itiraz edeceksiniz. Burada işletilmesi için 14 bin TL’nin yatırılması gerekiyorsa yatırılsın. Daha sonra bunun belgeleri ile beraber kuruma bir dilekçe verilsin. Buna rağmen olumsuz olursa idare mahkemelerine gidilmesi gerekiyor. Vatandaşlar hakem heyetlerinde boşuna yoğunluk oluşturmasın. Bu bir tüketici işlemi sayılmıyor. İdari işlem olarak görülüyor. Direk idare mahkemesine başvurulacak. Bu Danıştay’a kadar gidecek bir süreç. Tıpkı pandemi döneminde maske cezalarının Anayasa Mahkemesine kadar gidip, oradan dönmesi gibi burada da bir Danıştay sürecini yaşayacağız"