?KEMAL KILIÇDAROĞLU YALAN MAKİNESİ GİBİ? ...
AK Parti Gurup Başkanvekili ve Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş referandum çalışmalarına devam ediyor. Tüm Kayseri´yi adım adım dolaştıklarını ifade eden Elitaş, Anayasa değişikliğini anlattığı toplantıda Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nu eleştirerek, ?Dersine hiç çalışmamış bunlar. Hem Baykal hem de kendisi. Kılıçdaroğlu yalan söylemekte mahir. Yedi seçimdir kaybediyor hala tek adamlığı eleştiriyorsunuz´´ değerlendirmesinde bulundu?
AK Parti Gurup Başkanvekili ve Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş referandum çalışmalarına seçim bölgesinde devam ediyor? Anayasa değişikliğinin içeriğine dair bilgilendirme yapılan toplantıda konuşan İl Başkanı Elitaş ?Bu Anayasa değişikliği süreci başkanlık sistemi cumhurbaşkanlığı sistemi veya tek baş yönetim sistemi Türkiye´de uzun yıllardı tartışılır? diye başladığı sözlerini şöyle sürdürdü? ?Seksen öncesinde pek tartışılmayan ama seksenden sonra 1982 anayasası ile birlikte güçlü bir cumhurbaşkanlığı modeli arkasından seçilmiş başbakan ve rahmetli Turgut Özal ile birlikte başlayan sistemin değişmesi gerektiği kör ve topal sistemin yürümeyeceği kanaati yıllardır oluştu. Hep söylendim; Süleyman Demirel söyledi olmadı. Turgut Özal söyledi olmadı. Rahmetli Türkeş söyledi iddia edemedim. Hep buna bu ülkenin gerçek sahibi diye ifade eden yüzde 5´lik kısım itiraz etti?
Ak Parti Grup Başkanvekili Elitaş sözlerinin devamında Chp Genel Başkanı Kılıçdaroğlu´nu eleştirerek şöyle konuştu? ?Bakın ana muhalefet partisinin genel başkanı diyor ki, ?Eğer bu anayasa değişikliği halk tarafından yüzde 95 ?Evet´ dense dahi biz bunu kabul etmeyeceğiz. Meşruiyetini tartışacağız´ bu ne demek biliyor musunuz? Hani bir manken kız vardı. ?Dağdaki çobanla benim oyum bir mi´ diye dağdaki çobanla alay eden kendini üstün gören zihniyetle aynıydı. Hani bazı köşe yazarları var idi. Onlar boğaza nazır yerde evlerindeki içeceklerini yudumlarken, milleti tahrik etmeye çalışır onları tarih etmeye çalışırlardı. 2007 yılında yüzde 47 ile iktidara gelen Ak Parti´nin büyük millet tarafından teveccühünü hazmedemeyenler içine sindiremeyenler bizleri göbeğini kaşıyan adam bidon kafalı adam diye tarif etmişedir. O günkü boğaz manzarasında Türkiye´yi kurtarmaya veya Türkiye´ye yön vermeye çalışan insanla dağdaki çobanla benim oyum bir mi diyen mankenle arasında ne fark var şimdi. Bu ülkenin yüzde 95´nin ?Evet´ dediği ama ben bu anayasayı kabul etmiyorum diyen Kemal Kılıçtaroğlu´nun o manken hanımla ne farkı var acaba. Yüzde 95´i yok sayan zihniyet 1960´lardan 1950´deki demokratik bir sistemle gelmiş halkın kararıyla halkın son sözü söylemesiyle iktidara gelmiş Menderes ve arkadaşlarının Türkiye´yi kalkındırmasını hazmedemeyenler, içine sindiremeyenler artık iktidarın ülkenin gerçek sahiplerinin ellerine geçtiğini bir darbe ile engel olmaya çalıştılar. Sonra 12 Eylül darbesi arkasında 28 Şubatlar, 27 Nisanlar ve Ak Parti kapatma davası sayın cumhurbaşkanımızın genel başkanlığı dönemindeki yasaklı süreçleri tüm milletin adamlarının önünü kesmek için yapılmış hareketlerdir. Ama ne zaman ki, 15 Temmuz oldu. 15 Temmuz´da bu ülkede yüzde 5 olup ta bütün Türkiye´nin sahibi olarak kendinin görenlere tankların karşısında, uçakların bombasından, namluların ucundan hayatını tehlikeye atarak korkmayan yılmayan bu vatanın bir çakıl taşını gözünü kırpmadan hayatını vermeye hazır olan bütün Türk milletinin sahalara dökülmesi liderinin çağrısı üzerine bu darbe girişimine dur demeyi başardı. O gün Türkiye´nin yüzde 95´i 15 Temmuz´da bu vatanın gerçek sahibi benimdir dedi. Türkiye´nin yüzde 95´i kim biziz. Yüzde 5´i kim 15 Temmuzda 28 Şubatta 27 Nisanda darbe yapanlar demokrasiye balans ayarı verenler ve üniformalı teröristlerle beraber hareket edenler Türkiye´nin yüzde 5´i. Kılıçtaroğlu yalan söylemekle mahir. Başkanım diyor ki, yalan söylüyor deme diyor. Yanlış söylüyor de. Ama yalan söylüyor açıkça yalan söylüyor. Diyor ki, 18 yaşındaki milletvekili gelirse şöyle olacakmış diyor, Arkadaşlar vallahi da billahi yalan söylüyor. Yalan söyleyene de yalan söylüyor demek lazım. Mesela muhtarlarla toplantı yapıyor. Muhtarlarla toplantıda diyor ki, bir kişi kalkıp diyecek ki ben seni sevmedim. Örneğin Eskişehir bağlarında 3 tane mahalle var. 3 mahalleyi sevmedim birde şu muhtarı sevmedim. Bu muhtarı görevden aldım diyor. Tek adam bunu söyleyecek diyor. Ama bilmiyor. 2009´da belediye başkan adayıydı Kılıçtaroğlu; dersine hiç çalışmamış şu anayasa değişikliğinde inanın ne var daha farkında değil. Ne Deniz Baykal biliyor nede Kemal Kılıçtaroğlu. Hâlbuki anayasayı okusa belediye başkanlığı adaylığı döneminde belediye başkanlığı görevleri yetkileri nedir desem bir mahalle kurmasının belediye meclisinin görevi olduğunun farkında olur. Belediye kapatma görevinin de yine belediye meclisi görevi içerisinde olduğunu bilirdi. Ama sayın Kılıçtaroğlu´na sormuşlar siz tek adam değil misiniz. Yedi seçim kaybettiniz siz hale partinin başındasınız deyince. Ben seçimle geldim diyor?
Elitaş sözlerinin sonunda referandum da Evet oyu kullanılmasını isteyerek şöyle konuştu? ?Sonuç olarak bugüne kadar her seferinde engellerle karşılaştık. Biz bugünkü yaşadıklarımızı çocuklarımıza, gençlerimize onların yaşadıklarını yaşatmak istemiyorsak onlara daha rahat bir Türkiye muhasır medeniyetler seviyesine hızla ilerleyen bir Türkiye bırakmak istiyorsak çocuklarımızın bizden hesap sormasını bunun vebalini nasıl taşıdınız niye Türkiye´nin önünü açacak bir aydınlık yarın için niye ?Evet´ demediniz diye hesap sormasından kaygı duymuyorsak bu çocuklarımızın geleceği için 16 Nisan´da hep beraber gayret göstermemiz gerekir?