Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü´nde Bakanlığının kadın personeli ile bir araya geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı´nın konferans salonunda düzenlenen Kadınlar Günü etkinliğinde konuşan Özhaseki, Türk toplumunda ?kadın? kavramına verilen önemi anlattı.
Dünya Kadınlar Günü etkinliğinin düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Bakan Özhaseki, birlikte çalıştığı kadın personellerden de övgüyle söz etti. Konuşmasında personeline yönelik, ?Kadın yönetici arkadaşların asaletlerini tasdik ettik. Kararnamelerini imzaladık bundan dolayı oldukça mutluyum. Çünkü tüm arkadaşlarımız başarılı bir şekilde çalışıyorlar. Erkekler alınmasın ama daha yetenekliler. Ben onlardan çok memnunum? ifadelerini kullanan Özhaseki, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte önemli açıklamalarda bulundu.
Toplumsal algı ile tarihsel geçmiş göz önünde bulundurularak bugün gelinen noktayla ilgili değerlendirmede bulunmak istediğini ifade eden Özhaseki, ?Aslında hayat bir mücadele bu mücadele hayatın her alanında yapılıyor içimizde de dış dünyada da bir mücadele var. İçimizde nasıl bir mücadele var, Cenab-ı Allah böyle yaratmış? Bir taraftan nefis vermiş bir taraftan da kalbi vermiş. Nefis genellikle yan gelip yatmayı, ?ben´ demeyi, bencilliği emrediyor. Ancak kalp iyiliği söylüyor, hayır işlemeyi söylüyor. İnsanoğlunun içindeki bu yarışta insan hangisini öne çıkarırsa insana bu hakim oluyor. Yani ibadet ederek, iyilik yaparak, güzel şeyler söyleyip güzel insanlarla beraber olarak kalp tarafını beslerse insanoğlu insana kalp hakim oluyor. İnsanın bakışı güzelleşiyor, geçimli bir insan haline geliyor, herkesin arkadaşlık etmek istediği bir insan haline geliyor. Tam tersi nefis hakim olursa, bencilleşen, daha çok kendi için isteyen, yaşayan, iyilikten nasibini almamış nefis tarafı insana hakim olursa insan geçimsiz bir insan oluyor. Yüzüne laf olsun diye gülümsense bile arkasından bir sürü kötü söz söyleniyor ? diye konuştu.
Bakan Özhaseki geçtiğimiz günlerde Fas´ta katıldığı bir toplantıyı hatırlatarak, iklim konusunun ana gündem maddesi olduğunu ancak ülkesindeki savaştan kaçan kadın ve çocukların da dünyanın gündeminde olması gerektiğini vurguladı. Bu konuya toplantı sırasında dikkat çektiğini söyleyen Özhaseki, ?Batı toplumu bugün bu konuda bayraktarlık yapsa da geçmişin de o kadar çok lekeli yerler var ki? Özellikle son günlerde bize karşı gösterdikleri tavırdan dolayı içimin acıdığı için söylüyorum. İki yüzlü tavırlarını çok gördüğüm için bunları söylüyorum. Fas Marakeş İklim konferansında her ülkeden toplantıya katılan bir bakan vardı. Ben de Türkiye´yi temsil ediyordum. Konuşması sırası Türkiye´ye geldiğinde şunu da ifade etmeden geçemedim. Orada biz karbon salınımını geri çekmek, küresel ısınmayı konuşmak için toplandık. Böyle devam ederse ilerleyen dönemlerde biyoçeşitlilik yok olma tehdidiyle karşı karşıya kalabilir ancak ?biliyor musunuz?´ dedim. ?İnsanlar, çocuklar savaştan kaçarken denizlerde ölüyorlar. Bu ölen çocukların ileride kuruyacak toprak kadar değeri yok mu? İlerde denizlerde yaşanacak tehditler için milyarlarca dolar fon ayrılırken, kadınlar ve çocuklar için de kılınızı kıpırdatsanız ne olur?´ dedim. Kısa süre öncesine kadar Avrupa´da ?Kadının ruhu var mı?? konusu tartışılıyordu. Arap toplumunda yaşananları belki bilirsiniz. Kız çocukları oldukları zaman utançlarından evlerinden çıkmazlarmış sonra da utandığı için kız çocuğunu gömermiş. Hz. Peygamberimizin, Veda Hutbesi´nde, ?Kadınların erkekler üzerinde, erkeklerin de kadınlar üzerinde hakkı vardır. İnsanlar eşittir´ diyerek tam bin 400 yıl önce bunu söylemiştir. Kur´an´a bakın ?Ey insanlar´ diye başlar ?Ey erkekler´ demez? ifadelerini kullandı.
Konuşmasında, Dünya Kadınlar Günü´nün ortaya çıkışına da değinen Bakan Özhaseki, savaş dönemi gibi şartlarda en çok zorlanan ve ezilenlerin kadınlar ve çocukların olmasının dikkat çekici olduğunu vurguladı. Özhaseki, ?Dışarıda da bir mücadele var: Kuran´daki ifadeyle Hak - Batıl mücadelesi... Günümüz deyimiyle iyilik ve kötülük mücadelesi. Tüm şiddetiyle devam ediyor. Bir taraftan hakkı gasp eden zalimlerle diğer taraftan hakkını almaya çalışan mazlumlar arasında müthiş bir mücadele var. İlk çağlardan günümüze kadar kavgalar, savaşlar hiç bitmek bilmedi. Bunlar yapılırken daha çok güçlü olan öne çıkıyor. Bu sert günlerde en çok ezilenler kadınlar ve çocuklar oluyor. Barış dönemlerinde kadınlar öne çıkmıştır. Haklarını almışlardır. Savaş dönemlerinde de en çok sıkıntıyı yaşayan, ezilenler kadınlar olmuştur. Allah o günleri göstermesin. New York´ta tekstil işçileri greve gidiyorlar, polis müdahale ediyor ve çıkan bir yangın 159 kişi can veriyor. Birleşmiş Milletler de daha sonra bugünü kutlamaya karar verir. Bir hakkı teslim etmek, anmak ve sürdürebilmek adına biz de kutluyoruz. İnşallah her zaman iyilik ve adalet olur? açıklamalarında bulundu.
