KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANINI İNCELEDİ
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Sur Yapı´nın Kepez ilçesi Kepez-Santral Mahallerindeki 1 milyon 300 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm projesine ilişkin bilgi aldı.
Projenin bilgilendirme sunumunun ardından inşaat alanını gezen Özhaseki, Kepez varyanta çıkarak alanı tepeden izledi.
Özhaseki, gazetecilere yaptığı açıklamada, Antalya´da çok güzel bir kentsel dönüşüm örneğiyle karşı karşıya olduklarını söyledi.
Sur Yapı´nın projesinde baştan sona doğru bir kurgulama olduğunu aktaran Özhaseki, projeyle 3 bin 400 civarındaki vatandaşın yerinde yeniden ev sahibi olduğunu, sosyal donatı alanlarının projede mükemmel şekilde hesaplandığını vurguladı.
Projede yanlış gördüğü bir uygulama olmadığını belirten Özhaseki, "Olsaydı arkadaşlarımızı uyarmaktan geri kalmazdım. Başta liderlik yapan Vali Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Türel ve Sur Yapı yetkililerine teşekkür ediyorum." dedi.
Alan bazlı dönüşümlerdeki İstanbul ve bazı kentlerde yaşanan sıkıntıların bu projede yaşanmadığına işaret eden Özhaseki, tek tek dönüşüm yapılarak bina bazlı dönüşümlerin aksaklıklarının ortaya çıkmadığını dile getirdi.
Tamamıyla alanın ve yeni bir şehir konseptinin hesaplandığını aktaran Özhaseki, "Vatandaşın rahat edeceği yollar, yeşil alanlar, ticari mekanlar, sosyal donatı alanları hepsi hesaplanmış. Vatandaşın neredeyse tamamıyla anlaşma yapılmış. Bu güzel bir şey. Ciddi bir uygulama bu. Birçok yerde bunlar sağlanamadığı için kentsel dönüşüm akamete uğruyor. Kentsel dönüşümün güzel bir örneği görmekten mutlu oldum. Bakanlığımıza düşen ne varsa bundan sonra yapmaya hazırım." diye konuştu.
Bir gazetecinin, "Türkiye kentsel dönüşüm konusunda hangi aşamada?" sorusuna Özhaseki, şöyle yanıtladı: "2012 yılında Cumhurbaşkanımızın ısrarıyla bir yasa çıktı. Bu beş yıl içerisinde gerek riskli yapı gerekse riskli alan tespitleriyle ortaya koyabildiğimiz bütün bir toplamı söylemek istiyorum. Detay vermek herkesi rahatsız eder. 1 milyon 100 bin civarında bağımsız birim. Uygulamasına geçildiğinde neredeyse yüzde 50´lerde bir başarı var. Riskli alan, riskli yapı ilan etmişiz ama tamamını yıkamamışız. Yıkılabilen sayı da 550 bin civarında. Yani 5 yıl içerisinde Türkiye´de yılda yıkabildiğimiz bağımsız birim sayısı 100 bin civarında gidiyor. Bu yeterli mi? Değil. Bu ülke deprem ülkesi. Birinci ve ikinci derecede deprem bölgesi olarak ülkemizin yüzde 66´sı nüfusumuzun da yüzde 71´i yaşıyor.
Kentsel dönüşüm konusunda yeni bir yasa hazırlığının olduğuna işaret eden Özhaseki, yasanın Bakanlar Kuruluna sunulduğunu ifade etti.
Çok daha hızlı şekilde dönüşümü sağlayacak tedbirler alındığını anlatan Özhaseki, "Bu işin yapılması hususunda epeyce avantajları var. Hedef koyduğumuz yılda 500 bin civarında bağımsız birimin dönüşümü için de her türlü adım atıldı. İnşallah kısa sürede bu yasa çıkar ve bizde bu doğrultuda hareket ederiz." ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın İstanbul´un şehirleşmesine ilişkin eleştirileri olduğunu belirtmesi üzerine Özhaseki, şunları kaydetti:
"Burada birkaç konuyu söylemek lazım. Birincisi Sayın Cumhurbaşkanımızın devlet adamlığı konusu. Sayın Cumhurbaşkanı´mız ne düşünüyorsa net söyleyen, gerekirse kendisini bile eleştirebilen, doğru sözlü bir devlet adamı. Keşke onun bu sözleri üzerine ana muhalefet bir ders alsa da arada doğru söylemeyi kendilerine bir şiar edinseler. Durmadan çarpıtarak, demagoji yaparak siyaset yapmanın bir sonu yok. Cumhurbaşkanımızın eleştirisi baştan sona siluetle ilgili. Başka bir eleştirisi var mı? Yok. Siluetle ilgili konuda da net olarak kendi ifade ediyor. İstanbul´da dört dönem CHP vardı. 1994 yılı yani cumhurbaşkanı öncesinde."
Özhaseki, İstanbul´da 1994´e kadar gecekondu sayısındaki artışa dikkati çekerek, "Burada CHP´nin hiç suçu yok mu? Bir kere önce CHP kendine bakıp bunu söylemeli. Dört dönem CHP var. 1994´e kadar yani Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığına geldiği döneme kadar 1 milyon 350 bin civarında gecekondu ve kaçak yaptırmışsanız bu bir sorun demektir."
Haliç´in, o yıllarda, çamur deryası olduğunu, yaşanamaz halde bulunduğunu hatırlatan Özhaseki, şöyle devam etti:
"Bu şehre ihanet değil midir peki. Susuz şehirler, çöp dağları, çöplerin patlaması. 40 kişinin bir çöp patlamasıyla ölmesi hususunda doğrusu ana muhalefet kendisini bir sorguya almaz mı? Bunlar şehre ihanet değil mi? Evet doğru siluetle ilgili herkesin bir rahatsızlığı var. Bunu da net olarak Cumhurbaşkanı´mız ifade etti. Depreme hazırlık yapalım diye çırpındığımız konular var ya bunun için. Yani deprem gelmeden sağlıksız yapılardan vatandaşı kurtarıp bir an önce yeni yapılara çıkaralım. Bunun için de ne lazımsa bütün fedakarlığı yapalım diye çabaladığımız konular işte asıl belki de ana muhalefetin kendisini eleştirmesi gereken konular. Bunların hepsi şehre ihanet. Şehirlerde ortak sorumluluk var. Bu şehirler binlerce yıllık şehirler. Geçmişten gelen bazı sorunlar olduğu gibi bundan sonra da olacaktır ama bunu demagojik olarak da kullanıp da ´Vay şehre siz ihanet ettiniz´ gibi kabaca bir demagojiyle devam ettirmek hiç kimseye yakışmıyor."
