Gölbaşı'nda, küçük yaşlardan beri sanayide çalışarak mesleğe adım atan Kurtoğlu, demir figür sanatına başlama serüvenini anlattı.

Stresli olduğu zamanlarda ve boş vakitlerinde denemeler yaparak kendini geliştirdiğini anlatan Kurtoğlu, "Sıcak demirci olarak ve tarım aletleri yaparak başladım. Sonrasında kendimi geliştirdim ve boş zamanlarımda figür yapmaya başladım." dedi.

Kurtoğlu, ilk yaptığı eserlerin arkadaşları ve meslekleriyle ilgili figürler olduğunu belirtti.

Yaptığı her esere anlam yüklediğini, ilk figürünü ise temizlik işçisi bir arkadaşına ithafen yaptığını aktaran Kurtoğlu, "Ona hep 'heykelini dikeceğim' diyordum. Dikersin dikemezsin derken, böyle bir ürün yaptım. Güzel bir çalışma oldu. Sonrasında başka arkadaşlar da istedi. Savcı, dönerci, berber istedi. Böyle devam etti." diye konuştu.

Kurtoğlu, el becerisini, mesleğin getirdiği alışkanlığa bağladığına ve figürleri yaparken zorluk yaşamadığına işaret ederek, en çok zorlandığı figürün ise tek parça demirden yaptığı, "namaz kılanlar" serisi olarak adlandırdığı secde eden insan figürü olduğunu vurguladı.

 Hobi olarak başladı zamanla tutkuya dünüştü

Yaptığı bütün figürlerin bir mesaj verdiğini bildiren Kurtoğlu, "Adalet terazisi, adaleti temsil eden bir ürün. Çocuklar kitap okusun diye ağacın dibinde kitap okuyan insan figürü var. Çevreciler için kurumuş ağaç figürü var." şeklinde konuştu.
 

Geri dönüşüm bilinciyle çalıştığını anlatan Kurtoğlu, hatalı figürler yapabildiğini ancak bunları başka bir ürüne çevirerek değerlendirdiğini, malzemeleri hurdadan aldığı için atma şansının bulunmadığını kaydetti.

Kurtoğlu, bu işe hobi olarak başladığını ve zamanla tutkuya dönüştüğünü belirtti.

Çırak yetiştirme konusunda sıkıntı yaşanıyor

Kolunda çiçek taşıyan çiçekçi figürünün, en sevdiği eserlerden biri olduğunu aktaran Kurtoğlu, "Sanayide lazerci bir arkadaşım vardı, ondan parçalar aldım. Bir kısmını hurdadan topladım. Ne yapabilirim diye düşünürken, aklıma sepet geldi ve sepet yaptım." ifadelerini kullandı.

Kurtoğlu, mesleğin çırak yetiştirme konusunda sıkıntıları olduğunu vurgulayarak, "Öğrenmek isteyen olursa öğretirim. Bizim meslekte artık çırak yetişmiyor. Biz çıraklıktan yetiştiğimiz için elimiz alıştı." dedi.