Kul:"Bugün kamplarda olanların birçoğu camide namaz kıldığı içindir."
Kayseri'de, "Doğu Türkistan'da Yapılan Sağlık ve Yaşam İhlalleri Konferansı" düzenlendi.
İsa Yusuf Alptekin Vakfı Başkanı Doç. Dr. Ömer Kul, Kayseri Tabip Odası ve Bağımsız Doğu Türkistanlılar Derneği tarafından Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Sitesi'nde düzenlenen konferansta, Doğu Türkistan'da yaşanan zulme müdahale edilmediği takdirde çok daha büyük kıyımların yaşanacağını söyledi.
Doğu Türkistan'da, üzerinde ay yıldız olan herkesin terörist ve ayrılıkçı olarak görüldüğünü, sonunun da kamp olduğunu belirten Kul, burada camiye gitmenin de bazı şartları olduğunu ifade etti.
Bu şartların tamamı okunduğunda, "camiye girmek yasaktır" sonucu çıktığına işaret eden Kul, şöyle konuştu:
"Bugün kamplarda olanların birçoğu camide namaz kıldığı içindir. Doğu Türkistan'da camiye giriş kartınız vardır. Gideceğiniz cami bellidir. 'Ben Müslümanım' diyen herkesin ayıbıdır bu. Bunun insanlıkta hiçbir şekilde yeri yoktur. Bizim aldığımız bilgilere göre bu kamplarda 3-5 milyon arasında insan bulunmakta. Bir kişi bile rızası dışında bir yere kapatılırsa bu bir insanlık suçudur. Ama milyonlarca insandan bahsediyoruz. Doğu Türkistan'dakiler deşifre olunca, Çin geçen sene mart-nisan-mayıs ayları boyunca Doğu Türkistan'daki tren istasyonlarını, otobanları kapattı. Bugün varlıklarını bilmediğimiz Çin'in iç bölgelerinde benzer kamplar açtı. Buralara, bizim öğrendiğimize göre 500 bin insan nakledildi. Emin olun, o kamplarda insanlar ölüme sürükleniyor. Oraya genelde gönderilenler genç Uygurlar. O insanların organları bir ticari meta haline getirildi. Bunun adı da 'helal organ' oldu."
Çin, bu soykırımı hiçbir şekilde gizleyemeyecektir"
Doğu Türkistan Vakfı Başkanı Dr. Muhittin Can Uygur ise geçen sene ortaya çıkan, zengin Araplar'ın Çin'den temin ettikleri "helal organ" kavramını unutmamaları gerektiğine dikkati çekti.
Uygur, insanlık adına utanç verici bir hal almakta olan Doğu Türkistan'daki bu kampların, bir Türk, Müslüman, insan, baba ve hekim olarak her gün yüreğini dağladığını kaydetti.
Çin yönetiminin iki ay önce ortaya çıkan gizli belgelerden, Doğu Türkistan'daki kampların evrakını resmi olarak imha etmeye başlandıklarını üzülerek öğrendiklerini anımsatan Uygur, "Çin, bu resmi evrakları imha edebilir ama devlet eliyle yapmakta olduğu bu soykırımı, bu insanlık suçunu hiçbir şekilde gizleyemeyecektir." dedi.
Konferans, soru cevap kısmının ardından sona erdi.