Tüketicilerin ve reel sektörün genel ekonomik duruma ilişkin beklentilerini gösteren endeksler geçen yılın ikinci yarısından itibaren pozitif seyrederken, söz konusu eğilim bu yılın ilk ayında da devam etti. Anılan dönemde enflasyon beklentilerinde de gerileme görüldü.

Bu kapsamda geçen yılın mart ayında eşik değer olan 100,3 seviyesini gören ekonomik güven endeksi, takip eden aylarda düşerek Ağustos 2024'te 93,1'e kadar geriledi. Bahse konu aydan sonra toparlanan endeks geçen yılı 98,9 seviyesinde tamamladı. Artış eğilimini bu yılın ilk ayında da sürdüren endeks son 10 ayın en yüksek seviyesi olan 99,7'ye ulaştı.

Tüketici güven endeksi de geçen yılın temmuz ayında 2024'ün en düşük seviyesi olan 75,9'u gördü. Söz konusu aydan sonra toparlanmaya başlayan ve yılı 81,3 seviyesinden tamamlayan endeks, bu yılın ilk ayında ise 81 seviyesini aldı.

Reel kesim güven endeksi de Ağustos 2024'te 98'e kadar gerilemesinin ardından yeniden yükselişe geçerek, yılı 102,7 değerinden tamamladı. Endeks, 2025'in ilk ayında 102,6 oldu.

Hizmet sektörü güven endeksi ise geçen yıl dalgalı bir seyir izleyerek şubat ayında 120,4 ile en yüksek seviyesini gördü. Endeks, sonraki aylarda düşüşe geçti ve yılı 113,6'dan tamamladı. Yeni yıla yükselişle başlayan endeks bu ay son 8 ayın en zirvesi olan 116,5'i gördü.

Enflasyon beklentileri de geriliyor

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) "Sektörel Enflasyon Beklentileri"ni de yayımladı.

Buna göre, ocakta 12 ay sonrasına dair yıllık enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları için 1,7 puan azalarak yüzde 25,4, reel sektör için 3,8 puan düşerek yüzde 43,8 ve hanehalkı için 4,3 puan gerileyerek yüzde 58,8 seviyesine indi. Gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı ise geçen aya göre 4,5 puan artarak, yüzde 30,8 oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Sektörel Enflasyon Beklentileri'ne ilişkin, "Enflasyon beklentileri dezenflasyonun hızı için kritiktir, beklentilerin önümüzdeki dönemde enflasyondaki düşüşü daha fazla destekleyeceğini öngörüyoruz. Kararlılıkla uyguladığımız programla enflasyonu kalıcı olarak düşürerek vatandaşlarımızın alım gücünü artıracağız." ifadesini kullanmıştı.

Reel sektör verileri iç ve dış talepte canlanma olduğunu gösteriyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, güven endeksi verilerinin ekonomide sektörel anlamda farklılaşmanın olduğuna işaret ettiğini söyledi.

Son dönemde sanayinin rekabet gücünde zayıflamanın olduğunu belirten Aslanoğlu, buna karşın hizmet sektöründeki görünümünün gittikçe iyileştiğini dile getirdi.

Aslanoğlu, faiz indirimiyle inşaat sektöründe hareketlenme görüldüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Hizmet sektör endekslerine baktığımızda talep belli seviyede devam ediyordu. Bunun devam edeceğine dair sinyal alıyoruz. Veriler, Türkiye ekonomisinde yüzde 3 civarında büyümenin sürdüğünü, bunun ağırlıklı olarak hizmetlerden geldiğini ve gelmeye devam edeceğini işaret ediyor. Sanayide ise reel sektör verileri iç ve dış talepte canlanma olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte özellikle Avrupa Birliği'ne ihracatta zorlukların arttığını söyleyen sonuçlar mevcut. Rekabet ve fiyat vermedeki zorluk, genel anlamda sektörel bazda sanayinin hizmetlere göre daha zayıf kalmasının önemli nedeni olarak görünüyor."