ESMA KÜÇÜKŞAHİN - Kayseri´de tek odalı evinde engelli iki kızıyla yaşayan 84 yaşındaki Elmas Karakaya, ilerlemiş yaşına rağmen kızlarına gözü gibi bakıyor.
ESMA KÜÇÜKŞAHİN - Kayseri´de tek odalı evinde engelli iki kızıyla yaşayan 84 yaşındaki Elmas Karakaya, ilerlemiş yaşına rağmen kızlarına gözü gibi bakıyor.
Yemliha Mahallesi´ndeki tek odalı evinde biri 58, diğeri 51 yaşındaki iki kızıyla yaşamını sürdüren Karakaya, işitme engeli ve davranış bozukluğu olan çocuklarının "gözü kulağı" oldu.
Yaşlılığına rağmen kızlarının ihtiyaçlarına yardımcı olan Elmas Karakaya, Münüfe ve Yeter adlı kızlarını bir an olsun gözünün önünden ayırmıyor.
Zor koşullarda yaşayan anne ile kızları çevredekilerin yardımlarıyla geçinmeye çalışırken özellikle soğuk havanın kendini hissettirmesi nedeniyle yakacak bulmakta sıkıntı çekiyor.
Yaşlı annenin en büyük kaygısı ise bir gün hayata veda ettiğinde iki engelli kızının akıbetinin ne olacağı.
Anne Elmas Karakaya, yaptığı açıklamada, 30 yıl önce eşini kaybettiğini söyledi.
İki kızının da çeşitli engelleri bulunduğu belirten Karakaya, şunları kaydetti:
"Büyük kızım Münüfe´nin üstüne bebekken düven düştü. Kayınvalidemler doktora götürmüş o zamanlar, bebeğe ne yapalım demişler. Duymuyor, konuşamıyor, hiçbir işini yapamaz kendi başına. Münüfe´m bebeklikten bu yana hasta. Yeter´im de bebekliğinden beri hasta. 30 yıldır ben bunlara bakarım. Dilleri söylemiyor, kulakları duymuyor. Ocağı yakıp yemek yapmayı bilmiyorlar. Aç olsalar aç olduklarını demiyorlar. Gece gündüz dua ediyorum. Ben ölürsem bu yavrular ne olacak? Kimse bakmaz bu çocuklara. Büyük kız hiçbir şey bilmiyor, yapamıyor. Yeter yine hamuru filan yoğurur. Yeter evliydi ama eşi vefat etti, ben de aldım yanıma getirdim. İkisi de bir yerde çalışıp eve gelip yemeklerini yapıp yiyemezler."
Kendi sağlığı için Allah´a şükreden Karakaya, kızlarını gözünün önünden hiç ayırmadığını vurguladı.
Geçen yıllarda daha zor şartlarda yaşadıklarını ifade eden Karakaya, "Evimizin tavanı akıyordu, torunum yaptırdı sağ olsun, bu yıl çatımız akmıyor. Sobamız kuruldu, şimdi ayçiçeğinin saplarını yakıyoruz. Kömürümüz, odunumuz olsa daha rahat edeceğiz." diye konuştu.