ERÜ REKTÖRÜ ÇALIŞ: TEDAVİYE KATKIDA BULUNABİLİRİZ
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış, yazılı bir açıklama yaparak Covid-19 salgınıyla mücadelede iyileşmiş hastalardan alınan kan plazmasıyla yani “İmmün Plazma” ile kritik durumdaki hastaların tedavisine katkıda bulunabileceğini söyledi.
ERÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“Covid-19 salgınıyla mücadelede iyileşmiş hastalardan alınan kan plazmasıyla yani ‘İmmün Plazma’ ile kritik durumdaki hastaların tedavisine katkıda bulunabiliriz. Bu nedenle, iyileşmiş vatandaşlarımızı iyileştikten 14 gün sonra, kan verme şartlarına sahiplerse Erciyes Üniversitesi kan merkezlerine bekliyoruz, bu sayede kendileri bu hastalığı atlatan ve sağlığına kavuşan hastalarımız, başka insanların tedavisine katkıda bulunabilir ve hayat kurtarabilirler.”
Plazma tedavisi ya da güncel ismi ile ‘immün plazma yöntemi’ aslında uzun yıllardır tıpta çeşitli hastalıkların tedavisi için kullanılan bir yöntem. Destekleyici bir tedavi olarak hastalarda kullanılıyor. Hastalığı yenmiş ve vücudu hastalığa karşı bağışıklık kazanmış olan kişilerden alınan antikorlar, hasta olan kişiye damar yolu ile veriliyor. Böylece kişinin kendi bağışıklığını geliştiremediği ya da eksik kaldığı durumlarda iyileşme sağlanabiliyor. Bu yöntem daha önce SARS ve Ebola salgınlarında da kullanılmıştı. COVID-19 hastalığı ve SARS-CoV2 olarak bilinen yeni tip koronavirüs, modern tıp literatürüne yeni girdi. Dolayısıyla, hastalığın tedavisinde bu yöntemin ne kadar etkili olacağı, henüz çok geniş çaplı araştırmalarla ortaya konabilmiş değil. Ancak bu konuyla ilgili doktorlarımız, COVID-19 tanısı konmuş hastalarla yapılan araştırmalardan ve daha önceki tecrübelerinden yola çıkarak bu tedavi yönteminin etkili olabileceğini belirtiyorlar.”
Tedavi Nasıl Yapılacak?
Uygulanacak tedavi yöntemi hakkında bilgiler de veren Rektör Çalış, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hastalığı geçirmiş, taburcu olmuş veya elinde hastalığa dair tanısı olan hastalarımıza bu durumu öncelikle anlatıp onlardan onaylarını isteyeceğiz. Onları gönüllülük esasıyla plazma toplama havuzuna dahil edeceğiz. Çünkü bir kişi haftada maksimum iki kez olmak üzere uzun sure verici olabilir. Hastanın son testinin negative olması ve taburcusunun ardından 14 gün geçtikten sonar, kan ve boğaz sürüntü testi yaparak vücutta virüs kalmadığından emin olacağız. Ardından, eğer HIV ya da Hepatit gibi kan vermesine engel başka bir hastalığı yoksa ve 18-65 yaş aralığındaysa bu kişilerden yaklaşık 45 dakika süren bir yöntemle plazmaları toplayacağız. Bu immune plazmayı hızlı bir şekilde yoğun bakımlarda yatan hastalara göndereceğiz. Hastalarımızın iyileşmesinde katkı olması dileklerimizle bu işlemi başlatmış oluyoruz.”