ERÜ’DE PET’TEN ÜRETİLEN AMBALAJ MALZEMELERİNDEKİ SAĞLIĞA ZARARLI KİMYASALLARI AZALTACAK BULUŞ
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Mühendislik Fakültesi Malzeme Bilimi Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilal Demirel, PET ambalaj malzemelerinde çok sık karşılaşılan, insan sağlığını ve gıda güvenliğini riske eden kimyasal madde salınımını azaltan yeni bir buluşa imza attı.
Erciyes Teknopark Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi (ETTO) tarafından ulusal, uluslararası ve Avrupa Patent başvuruları yapılmış olan buluş ile PET tabanlı ambalaj üretimi sırasında ısı ve mekanik etkiyle açığa çıkmakta olan kimyasalların azaltılacağını söyleyen Doç. Dr. Bilal Demirel, “Günlük hayatta pek çok ürünün, özellikle gazlı içeceklerin ambalajlanmasında PET plastikler kullanılmaktadır. Bu noktada gerek PET granül üretiminde, gerek granülden preform ve daha sonrasında şişe veya diğer film üretim proseslerinde insan sağlığına zararlı birçok kimyasallar açığa çıkmaktadır. Bizim çalışmamız bu zararlı kimyasalların oluşmasını engellemeye yönelik bir buluştur. Geliştirdiğimiz kimyasal madde PET granül içerisine çok az miktarda katılmakta ve PET’in herhangi bir yapısal bozulmasına sebebiyet vermemektedir. Ayrıca insan sağlığına da zararlı değildir. Üniversitemiz bünyesinde mevcut bulunan ambalaj laboratuvarında prototip üretim çalışmaları yapılmış, gerekli testler tamamlanmış ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Bu bağlamda yaptığımız testler geliştirdiğimiz maddenin ambalaj malzemesinin içerisine güvenli bir şekilde katkılanabildiğini ortaya koymuştur. Test sonuçlarına göre mevcut ambalajlara kıyasla zararlı kimyasal oranları olabildiğince düşmüş durumdadır. Organik kimyasallardan oluşan ham maddeler reaktörlerde çok kompleks reaksiyonlar neticesinde PET granüller haline gelmektedir. Bu noktadan sonra bu granüller preform dediğimiz ara ürün haline getirilmekte bu aşamadan sonrada üretici arzu ettiği takdirde ilerleyen süreçlerde şişe haline getirilebilmektedir. Biz çalışmalarımızda PET granüller ile geliştirdiğimiz kimyasal maddeyi ekstrüder karıştırıcıda masterbach haline getirdikten sonra preform üretimi için enjeksiyon kalıplama, sonrasında da bu preformlardan şişirme kalıplama yöntemiyle önce ısıtarak, devamında basınçlı hava ile şişe haline getirdik. Geliştirdiğimiz bu kimyasal madde PET granül üretimi sırasında reaktör içerisine çok küçük oranlarda ilave edilerek PET polimerin reaktörde bekleme süresini azaltarak ham madde üreticisine ciddi enerji tasarrufu da sağlamaktadır. Diğer taraftan preform ve şişe üretimi sırasında gerek ısının etkisi ile gerekse mekanik etki ile açığa çıkan kimyasalları azaltabilmekteyiz” dedi.
Bilal Demirel, günlük hayatta kullanılan birçok plastiğin kanserojen hastalıklara neden olmasındaki rolünü daha aza düşürebilmek için böyle bir çalışma yaptıklarını söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti:
“Günümüzde plastiklerin girmediği yer yok. Fakat kullanılan ham maddenin zamanla bozunabilir bir kimyasal olması dolayısıyla insan vücudunda kanserden kısırlığa kadar birçok hastalığa neden olmaktadır. Çok ciddi hastalıklara da zemin hazırlayabilmektedir. Bu noktada üzerinde çalıştığımız konu olması hasebiyle PET malzemeler o manada en güvenli plastik malzemeler sınıfına girmektedir. Bunu daha da güvenli hale getirebilmek adına böyle bir çalışma yaptık.”
Bu buluşun ETTO tarafından patent başvurusunun yapıldığını, Patent Tabanlı Teknoloji Destekleme Çağrısı kapsamında da TÜBİTAK’ın patentin kullanım haklarını lisanslayan veya devir yoluyla kullanım haklarını tamamen sahiplenen sanayi kuruluşlarına ödeyecekleri tutarların yüzde 75’ine kadarını geri ödediğini söyleyen Demirel, “Bu çalışmanın Erciyes Üniversitesi Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi aracılığıyla ulusal, uluslararası ve Avrupa Patent başvuruları yapılmış durumdadır. Bu noktada Erciyes Üniversitesi Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi'ne teşekkürü bir borç biliyorum. Bu patentin lisanslanması ve sanayiye aktarılması hususunda arzu eden sanayicilerimizin Erciyes Üniversitesi Erciyes Teknoloji Transfer Ofisi'ne başvurabileceklerini belirtmek istiyorum. Çalışmamızı lisanslamak isteyen sanayicilerimize bir avantaj olması anlamında TÜBİTAK’ın 1702 Patent Tabanlı Teknoloji Transferi Destekleme Çağrısı kapsamında TÜBİTAK’tan yapmış oldukları lisanslama veya devir masraflarını yüzde 75 oranına kadarını geri alabilmekteler. Bu destekten KOBİ’ler yüzde 75’e kadar, daha büyük sanayi kuruluşları ise yüzde 60 oranına kadar yararlanabilmektedir” dedi.