KOLUNUZU KALDIRDIĞINIZDA OMZUNUZ AĞRIYORSA
Birine el sallamak için kolumuzu kaldırdığımızda, raftan bir tabak almak için uzandığımızda, elimizdeki topu atıp oyun oynadığımızda ağrı çekiyorsak omuz eklemiyle ilgili bir rahatsızlık olabileceğini bilmemiz gerekiyor.
Omuz ekleminin hareketini sağlayan kas gruplarından en önemlisi olan “rotator kılıf” yaralanmalarının en sık görülen omuz sorunlarından biri olarak karşımıza çıktığını belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Bertan Cengiz, “Kolumuzu kaldırmamıza, spor yapmamıza, bir cismi fırlatmamıza, itmemize ya da çekmemize yardımcı olan bu kaslar sayesinde günlük ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Omzuna ciddi yük binen kişilerde daha çok görülen bu yırtıklar nedeniyle yaşam bizim için ağrılı bir hal alabiliyor” diyor. Rotator kılıf yaralanmaları ve yırtıkları hakkında bilgi veren Dr. Bertan Cengiz, cerrahi tedavide altın standardın “artroskopi” adı verilen kapalı ameliyat yöntemi olduğunu belirtiyor.
TENİSÇİ VE BOYACI HASTALIĞI
Daha çok orta yaş üzerinde görülmesine karşın, tenis, yüzme ve halter gibi omuzlara ciddi yük binen sporları yapan kişilerde bu yaralanmanın daha erken ortaya çıkabileceğini belirten Dr. Bertan Cengiz, yırtığın nedenleri hakkında şöyle bilgi veriyor:
“Rotator kılıf yırtığı gençlerde genellikle bir cismi itmeye ya da çekmeye çalışırken, spor sırasında zorlanma ya da düşme gibi akut nedenlerle ortaya çıkabiliyor. Yapılan iş ve sporla alakalı tekrarlayan zorlanmalar da önemli bir neden. Örneğin boya ustalarında veya tenis oyuncusunda, kolun uzun süre baş hizasının yukarısında kalmasını gerektiren durumlar yırtık gelişimini kolaylaştırır. İleri yaşlarda ise tendonlarda aşınma, incelme ve sonrasında yırtık haline dönüşen rahatsızlığı görüyoruz. Ayrıca artan yaşla kasların kan akımıyla beslenmesinin azalması veya kemik çatısında oluşan kemik çıkıntılarının varlığı da yırtık oluşumunu kolaylaştıran diğer faktörler.”
BOYUN AĞRILARI İLE KARIŞTIRILMAMALI
Rotator kılıf yırtığının belirgin özelliği özellikle kolun baş üstü hizasına kaldırılması sırasında ortaya çıkan şiddetli ağrı olarak tarif ediliyor. Ağrının kimi zaman istirahat sırasında ve gece de görülebildiğini anlatan Dr. Bertan Cengiz, “Omuzdan başlayıp kolun üst tarafına doğru ilerleyen bu ağrı bazen boyun problemlerine bağlı gelişen ağrılarla karıştırılabiliyor. Ayrıca kişide güç kaybı görülebilir. Özellikle hasta ağrı duymamak adına kolunu kullanmadığında kaslarda oluşan kuvvet kaybı ve zamanla gelişebilen eklem sertliği de belirtiler arasında yer alıyor” diyor.
TANIDA EN DEĞERLİ YÖNTEM MR
Omuz çevresi kas yırtıklarının tanısı için ilk adım detaylı bir omuz muayenesi. Yırtıkların, özellikle kola yayılan ağrıların diğer önemli nedenlerinden biri olan boyun fıtığı gibi hastalıklardan ayırt edilmesi gerekiyor. Tanı için röntgen, ultrason ve MR gibi görüntüleme yöntemlerinin yardımcı olduğunu belirten Dr. Bertan Cengiz, “Ancak tanıda MR’ın yeri ayrıdır. Günümüzde en sık kullanılan, hem yırtığın hem de diğer omuz eklem bozukluklarının tespitinde en değerli tanı aracıdır. Radyasyon maruziyetine yol açmadığı için de güvenle tercih ediliyor” diye konuşuyor. Dr. Bertan Cengiz, bazı durumlarda tanıyı doğrulamak için omuz ekleminin yırtık kas ile üzerindeki kemik çatısı arasındaki boşluğu içerisine lokal anestezik madde enjeksiyonu da uygulandığını söylüyor.
TEDAVİDE HASTANIN YAŞI VE YAŞAM TARZI ÖNEMLİ
Rotator kılıf yaralanmalarının tedavisi hastanın yaşına, hareket düzeyine, yaşam tarzına bağlı olarak belirleniyor. Ayrıca yırtığın tipine ve doktorun yaklaşımına göre de tedavi seçenekleri değişebiliyor. 65 yaşın üzerindeki kişilerde, kısmi kas yırtığı olan hastalarda, kas gücü ve omuz hareket açıklığının iyi olması halinde ilk tedavinin cerrahi olmadığını kaydeden Dr. Bertan Cengiz, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Antiinflamatuar ilaçlar, uygun egzersizler ve fizik tedavi yöntemleri ile tedaviye başlanır. Doktorunuzun gerek gördüğü durumlarda omuza yapılacak tek doz kortizon enjeksiyonları ile ağrı rahatlatılabilir. Bu tedavilere rağmen şikayetleri devam eden hastalarda cerrahi tedavi yapılır.”
CERRAHİDE ALTIN STANDART: ARTROSKOPİ
Rotator kılıf yaralanmalarının cerrahi tedavisinde kapalı ameliyat yöntemi olan artroskopinin altın standart olarak kabul edildiğini vurgulayan Dr. Bertan Cengiz, yöntemi kısaca “Bu yöntemde omuz çevresinde 4-5 mm’lik üç ya da dört delik açılıp özel bir kamerayla içeriye giriliyor. Açılan delikler sayesinde kemik traşlanabilir, yırtık dikilebilir, sıkışıklık ya da yapışıklık varsa bunlar gevşetilebilir” diye özetliyor. Artroskopide elde edilen görüntülerin açık cerrahiye göre çok büyük avantaj sağladığını anlatan Dr. Bertan Cengiz “Açık cerrahide çıplak gözle görülemeyecek birçok yer artroskopi sayesinde görülebiliyor. Operasyon sırasında oluşabilecek sağlam doku hasarı en aza indiriliyor” diyor.
İYİLEŞME DÖNEMİ DE DAHA RAHAT
Kopan tendon tazelendikten sonra “ankor” adı verilen dikiş çıpaları ile kemiğe sabitleniyor. Onarılması mümkün olmayan tam kat ve geniş kas yırtıklarında, omuz çevresine diğer kasların nakli ile tedavi sağlandığını ifade eden Dr. Bertan Cengiz, “Uzun yıllar boyu tedavisiz kalma neticesinde omuz ekleminde harabiyet gelişen hastalarda omuz protezi uygulanarak tedavi sağlanıyor” diyor.
Artroskopinin avantajları bunlarda da sınırlı değil. Ameliyat sonrasında hasta daha rahat bir iyileşme dönemi yaşıyor. İlk birkaç gün dışında ciddi ağrının beklenmediği bu ameliyatın ardından hastanın ortalama 3-6 hafta arası kol askısı kullanması gerekiyor. Bu süreçte başta yardımlı-pasif egzersizlere, ardından da aktif egzersizlere başlandığını belirten Dr. Bertan Cengiz, son olarak “Fizik tedavi uygulanması bu süreçte ciddi faydalar gösteriyor. Tam iyileşme ortalama 3 ila 6 ay arasında oluyor” diyor.